Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” demişti.

“Beyin ölümü” için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cevabı biliniyor.

Macron ayrıca “Türkiye’nin NATO üyeliği tartışılmalı” algısını da yaratan laflar etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macron’a şöyle bir hatırlatmada da bulunabilirdi.

Fransa Cumhurbaşkanı eğer NATO’nun beyin ölümünden söz edebiliyorsa...

Türkiye’nin NATO üyeliği için algılar yaratacak söylemlerde bulunabiliyorsa, bunu bir bakıma Türkiye’ye borçludur.

Çünkü...

Fransa 1996’da NATO’dan ayrılmıştı.

Tekrar NATO askeri kanadına dönebilmesi 2009’da mümkün oldu.

Fransa’nın NATO’ya kabulü için üye ülkelerin ittifakla karar vermesi gerekiyordu.Türkiye veto etseydi Fransa bugün üye değildi ve Türkiye’nin NATO üyeliği hakkında konuşamazdı.

Aynı durum 1974’te NATO’nun askeri kanadından çekilen ve ancak Ekim 1980’de -Türkiye’nin vetosunu kaldırmasıyla- yeniden üye olabilen Yunanistan için de geçerlidir.

Türkiye’nin üyeliğini tartışmaya kalkışanlar, kendi NATO üyelik statüsünü kazanmaları için imzası olanlar arasında Türkiye’nin olduğunu hatırlamalılar.

..................

NATO anlaşmasında bir üye ülkenin “çıkarılması” hükmü düzenlenmiş değil.

Yani...

Bunu tartışmaya açma algısı üretenler sadece patinaj yapar.

Ama...

Bir de sınırlarımızın içinde “NATO’dan ayrılalım mı?” düşünce formu alanında birkaç soru.

.....................-

Tutun ki Türkiye NATO’dan kendi iradesiyle çıktı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin NATO’ya girmesi için yollar açılır.

“Türkiye vetosu” faktörü ihtimali ortadan kalkar.

Ve...

Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni savunmak için her hamlesi karşısında NATO anlaşmasının beşinci maddesini bulur.

Yani...

“NATO üyesi ülkelerden birine yönelen tehdit, bütün NATO üyelerine tehdit anlamına gelir ve topluca cevap verilir” hükmünden söz ediyorum.

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve onun arkasındaki Yunanistan’ın bu maddenin şemsiyesi altında neler yapabileceklerini tahmin etmek zor değil.

- Türkiye Doğu Akdeniz’de enerji haklarını kullanıyor.

Sondaj gemileri o sularda petrol ve doğal gaz arıyor.

Karşısında yer alan ülkelerden bazıları NATO üyesi ama Türkiye de NATO üyesi.Türkiye NATO’dan çıkarsa, Doğu Akdeniz’de her iddiasının karşısına “NATO’ya karşı tehdit” hükmü çıkarılır.

- Türkiye savunması dünyanın tüm savunma harcamaları arasında 963 milyar dolarla yüzde 53’ünü oluşturan NATO imkânları dışında kalacaktır.

En fazla silah harcaması yapan ilk beş arasında Rusya yok. 62 milyar dolar harcamayla altıncı sırada. Alternatif olamaz.

Bu rakamlar “Ar-Ge, modernizasyon, standart paylaşımları” açısından da Türkiye’nin NATO üyesi kalmasının önemini işaretliyor.

- Türkiye -hani mesela- “NATO’dan ayrıldı, yeniden dönmek istedi” diyelim.İttifakla alınması gereken “kabul kararı” mümkün olur mu?

Fransa, Yunanistan, -üye olursa- Güney Kıbrıs Rum Yönetimi “olumlu oy” kullanır mı?