Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Aldığım izlenim şöyle:Büyük patronlar sandıklardan tek başına AKP iktidarı çıkmasıyla rahat bir nefes almışlar. Zaten çoğu da açıklamasa bile -yakın çevrelerinde yaptıkları konuşmalar ortaya koyuyor ki- AKP'ye oy vermişti.Sandıktan "istikrar" çıkınca, rahat nefes aldılar ama cumhurbaşkanı seçimine odaklı kaygıları vardı.Göz ucuyla askeri de kolluyorlardı.Beklenenden az hasarla o aşama da geçildi.AKP iktidarında holdinglerinin, şirketlerinin 3'e, 4'e katlanan borsa değerlerinin yükselişini ve yabancı sermaye girişinin sürmesini bekliyorlar.ABD'nin ve AB'nin de böyle bir Türkiye görüntüsünü destekledikleri görüşündeler."Yol kazası" ya da beklenmedik ve zorunlu bir "makas değiştirme" olmazsa, umutlular."Laiklik" tartışmaları, "türban" gibi sorunları elbette içlerine "tam" sindiriyor değiller ama kısa ve orta vade için fazla dert ettikleri söylenemez.AKP'nin yüzde 47 oyu da patronların AKP'ye oyları da bu ortak paydada birleşmekte. TÜSİAD'ın kaptan köprüsünde dümen tutmuş işadamları, 22 Temmuz sonrası için nasıl renk veriyorlar?.. Ancak... "İyimserlik" hayli "ihtiyatlı." Çünkü... 22 Temmuz sonrası çıkılan arazi düz görüntülü ama mayınlı.DTP'nin Meclis'te yer alması ve sorunun sistem içine çekilmesi, demokrasi için olumlu ama sistem dışı oyuncuların ve özellikle PKK'nın sözcülüğüne soyunmuş olmak gibi algılanabilecek söylemleri bu umut ışığını karartıyor.Fayda, tehlikeli enerji birikimi kaygılarını veriyor.Akdeniz'in batıdaki en ucu İber Yarımadası'ndan başlayarak bu tarafa doğru kıyı ülkeleri arasında Türkiye, iç savaş geçirmemiş tek coğrafya."İç savaş" Yunanistan'dan sonra Türkiye'ye atlayarak güneyimizdeki ve doğumuzdaki ülkeleri sarmıştır.Örneğin... Lübnan ve Irak.Bu şansı Türkiye'nin sürdürmesi gerek.Oysa... Artık sadece dağda değil, siyasette ve hatta uluslararası ilişkilerde kundaklanıyor. Mayına basmamak Öte yandan... Dine dayalı siyaset ve devlette kadrolaşma ürperti veriyor.Sözgelişi...TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, dün, "Diyanet İşleri'nin devlette kadrolaşmak için transit geçiş istasyonuna dönüştüğünü" söyledi.1999-2002 yasama döneminde Diyanet'ten diğer kamu kurumlarına yalnızca 19 kişi geçmiş... AKP hükümetinin görevde olduğu son 4 yılda ise bu sayı 1850...Milliyet'in "otobüslerin durdurularak namaz molası verdirildiği" yolundaki haberini yalanlamak için ne gayretkeşlikler yapıldı fakat ya "namaz platformu" adlı girişime ne demeli?..Bu platform, Milliyet'e ulaşan haberlere göre, "namaz molası vermeyen otobüs firmalarına boykot uygulayacakmış."Doğruysa, Prof. Şerif Mardin'in "mahalle baskısı" diye adlandırdığı türde çevre baskılarının her alanda yoğunlaşacağının işaretleridir.Türban tartışmaları bile hafif kalabilir. Diyanet istasyonu Dış politikada zorlu bir sürece giriliyor.İngiltere, Irak'taki askerlerini fiilen çekmiş sayılır. Hepsini bir havaalanına topladı, kaçınılmaz bir durum olmadıkça sıcak çatışmalara sokulmayacaklar.ABD başkanlık seçimlerinde Beyaz Saray'a bir demokrat başkanın gireceği "kesin" görünüyor.Demokratlar, Amerikalı çocuklarını Irak'tan çekmekte kararlılar.Amerikalı da gittiğinde Irak büsbütün karışacak.Güneyde Şii, merkezde Sünni, kuzeyde Kürt devleti, Musul ve Kerkük'ün Kürt tarafına ilhakı, Türkiye'nin koyduğu bütün kırmızı çizgileri patlatabilir. Bu arada ekonomide ABD'nin durgunluğa doğru sürüklendiğine ve Türkiye'nin de en riskli 5 ülkeden biri olarak hayli sarsılabileceğine işaret edelim.Böyle bir ortamda Çankaya ve hükümetle askerin arasındaki serin rüzgârlar da hayra alamet değil.Bölük pörçük, medyaya sızdırılan yeni anayasa çalışmaları da kuşku ve kaygı veriyor...Askerin tırnaklarını kesmekten tutunuz, Atatürk'ün, yapılacak anayasadan dışlanmasına, laikliğin yeniden tanımına ve cumhurbaşkanının yetkilerinin budanmasına kadar uzanan, büyük bölümü de bilinmeyen bir anayasa da açıldığında pandoranın kutusu olabilir.......................22 Temmuz, bilek güreşi gibi görülmesin, yoksa "rahat nefes, gaz yapar." gunericivaoglu@milliyet.com.tr Amerikalı giderse...