Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Küçükler için yapılmıştı ama aslında “büyüklere masallardan” biriydi o film.
“Kayıp Balık Nemo...”
Neden adı “Nemo?”
Yüzlerce yıla, belki de bin yıla uzanan ve “felsefi” anlamı olan bir kelime “Nemo...”
Anlamı “hiç olan” ya da bir bakıma “hiçlik!..”
İnsanların değerinin olmadığı, “yok” hükmünde sayıldığı yönetimler döneminde bireyler birer “Nemo”dur.
Nemo’ların hakları yoktur, verilen / dayatılan / emredilen “görevleri” vardır.
“İtiraz” yoktur.
Mutlak “itaat” vardır.
“Seçenekleri” olamaz.
Sadece “kaderleri” olabilir.
............................
Soma felaketi sonrasında kâr odaklı “bilinçli kusurlar” ortaya döküldükçe hayatlarını yitiren ve kurtulabilen ve -az sayıda istisna hariç- tüm ocaklarda çalışan madenci kardeşlerimize birer “Nemo” olarak bakıldığı daha iyi anlaşılıyor. Kaybettiğimiz işçilerimize ve hayatta kalmakla beraber bu insanlık onuruna aykırı muameleye tabi tutulan tüm işçi kardeşlerimize özür borçları vardır. “Nemo” gibi üzüntü ve utanç verici kelimeden hepsini -sevgi ve saygımla- tenzih ederim.
............................
l Devlet kurumları mı?
Denetimlerde, müfettişler en fazla 100-150 metre ilerleyip dönmüşler.
Raporlarına “düzgün” yazmışlar.
Devletin kurumu, “tonunu” 140 dolara ürettiği kömürü, “tonunu” 30 dolara almak koşuluyla taşeron firmaya vermiş.
Aradaki fark işçiye mi gitmiş?
Hayır...
O kömürlerle üretilen elektrik fiyatı mı düşmüş?
Hayır.
Altı “kömür karasıyla” çizilmiş “Nemo” sırtından nereye akmış?
............................
l İşveren mi?
O da kâğıt üzerinde kendi işçisi gibi görünenleri 20-30-40 kişilik bölükler halinde bulmak, çalıştırmak, belirli miktar üretim yaptırmak için alt taşeronlara (dayıbaşlarına) bırakmış.
İşçinin bordro üzerinde görünen ücretinin bir kısmı kesilip kayıt dışı olarak bu alt taşeronlara ödenmiş.
Üretim maliyeti 140 dolardan 30 doların altına nasıl düşer?
Güvenlik önlemlerini aşağıya çekerek...
Son kullanma tarihi geçmiş, ilkel “Çin maskeleri” buna örnek.
İşçilere zimmetle dağıtılmış.
İşe yarayıp yaramadığını anlamak için bile kutusunun açılması gerek.
Ama...
Açana 300 TL ceza!..
Kutuyu açmadan alarm tatbikatı nasıl yapılacak?
Son kullanım tarihi geçmiş bir maskenin işe yarayıp yaramadığı nasıl anlaşılacak?
Yedek çıkış kapılarını, göstergelerin (sensör) azlığını ve dikkate alınmadığını, kömürün kızıştığı görüldüğü halde “üretime devam” talimatını, 3’ünün de kaybedildiği ocak sorumlusu denetimci maden mühendislerinin maaşlarını ocak işletmecisinden aldıklarını ve daha bir sürü “bilinçli ağır kusuru” uzun uzun yeniden anlatmayayım.
Bazı simgeler vardır.
Olayın bütününü tek karede anlatır.
Şu “Çin malı maske” gibi.
............................
l İşçinin arkasında olması gereken sendika mı?
Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında Maden İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul “ocaktaki maden işçilerine yılda 4 maaş ikramiye verildiğini” söylemiş.
Bir sonraki programında Ahmet Hakan, Soma işçilerinin sözcüsü olarak algıladığımız Nihat Çelik’e bunu sordu.
Nihat Çelik’in cevabı “7 senedir bu ocakta çalışıyorum, ikramiye görmedim” oldu.
Daha sonra anlaşıldı ki o ikramiyeler de işçiye değil başkalarına veriliyormuş.
Sendika göz göre göre buna ve işletmenin/devlet kurumları denetiminin “bilinçli ağır kusurları” için yıllardır nasıl sessiz kalır?
............................
Son söz: Bu ve benzeri satırlar da “Nemo” yazıları olarak mı kalır?