Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TPAO Azerbaycan'da 3. büyük şirket. Günde 25 bin varil petrol çıkarıyor ve satıyor.Kazakistan'da da TPAO'nun petrol alanları var. Orada da günde 10 bin varil petrol çıkarıyor ve satıyor.2009 yılı hedefi, Azerbaycan ve Kazakistan'da günde 65 bin varil petrol çıkarmak ve satmak...Günde 90 bin varile kadar varabilir....................Dünkü "enerji casusları"nı anlatan yazım üzerine TPAO Genel Müdür Yardımcısı Mete Gürel telefonla aradı. Onun anlattıklarını yansıttım.Devam ediyorum......................TPAO, Şahdeniz'deki 625 milyon metreküp doğalgaz rezervlerinin de yüzde 9'una sahip.62 milyon metreküp doğalgaz, sanki Türkiye'nin cebindeymiş gibi istediği zaman kullanabilir.Türkiye'nin 3-3.5 yıllık doğalgaz ihtiyacı hazır.Bunlar güzel haberler.Türkiye, günceli yakalamanın ötesinde, günceli öngörebilmiş de...Olabilecekleri hissederek, tehlikeleri algılayarak daha petrolün varil fiyatı 60-70 dolarlara varmadan bir gelecek planlaması ve büyük ülkelerle aynı deparı yapabilmiş.....................Yerküre artık sadece parayı vererek petrol almanın yeterli olmayabileceği zor bir sürece girmekte.En yüksek bedel verilse de petrol bulunamayabilecek.O nedenle devletler, uzun vadeli petrol alım sözleşmeleri yapmakla yetinmiyorlar. Petrol üreten alanları, hatta petrol arama alanlarını da satın alıyorlar.Veya kiralıyorlar.Çünkü... "Enerji güvencesi" hiç değilse ihtiyacın yarısını karşılayabilecek petrol alanlarına sahip olmak stratejisinden geçiyor.Türkiye de bunu yapmakta......................Örneğin... TPAO'nun Suriye, Irak ve Libya'da petrol arama izinleri var.Aynı statüyle TPAO, Rusya'da da arama ve üretim ruhsatı için çalışmalar sürdürmekte. Rus bir şirket ile ortaklık söz konusu........................Dünkü yazımda da belirttiğim gibi Doğu Karadeniz'in, ikinci Hazar Denizi olması ise, hiç de küçük ihtimal değil.Daha önce petrolün varil fiyatı 10 dolarken, Doğu Karadeniz'de petrol aramak pahalı bir operasyondu. Cazip değildi.Çünkü... Meksika Körfezi ve Hazar Denizi gibi derinliği fazla olmayan sularda petrol daha rahat ve daha ucuza ve eski teknolojilerle aranabiliyor.Doğu Karadeniz'de ise, 1500 metre derinlikte arama büyük maliyet gerektiriyordu. Varili 10 dolardan petrol satımı için "değmez" görülüyordu.İleri teknoloji de araştırmaların önkoşuluydu.Bir süredir petrolün varil fiyatının çok yükselmesi, petrol aramaları maliyetini göze alınır hale getirdi.Ayrıca, teknoloji de çok ilerledi.Bir işaret vereyim...Bugün sağlık sektöründe kullanılan MR gibi aygıtlar aslında petrol aramak için çok pahalı teknolojik araştırmaların hayata geçirilmesinden hayli sonra, insan vücuduna da uygulanan türevleri.Kimse vücudun derinlerindeki kanser dokularını yüzeyden görebilmeye büyük araştırma fonları ayırmıyor. Ama... Derinlerdeki petrolü araştırmak için oluk oluk para harcanıyor. İnsan sağlığı da dolaylı olarak ve ikinci derecede, ancak sonraları faydalanıyor.Yani... Önce petrol... Sonra insan.Hazin ama gerçek!..Gene de iyi şeyler yazayım...Dünyanın petrol devleri, petrol aramada hangi teknolojiyi kullanıyorlarsa, TPAO da o yüksek teknolojiyi birebir uyguluyor.Doğu Karadeniz, Türkiye'nin talihini değiştirecek tarihi şansı olabilir.TPAO'nun bir diğer isteği, bu konuda tıpkı dünyanın dev şirketleri gibi bizdeki özel kesim şirketleriyle ortaklık ya da konsorsiyumlar oluşturmak."Devlet kurumu bazı kapıları açamıyor, büyüklük yetersiz kalabiliyor" diyorlar. Önce insanımız odaklı ulusal yararımızın gereğidir bu. g.civaoglu@milliyet.com.tr Birkaç yıl önce rüyada görülse inanılmayacak şeyler ama gerçek...Türkiye, Azerbaycan'da petrol alanlarına sahip.