Bugün Sınır ötesine, PKK'yı vurmak için 24 kez harekât yapılmış, 25.'sinden ne bekleniyor?Elbette bu "ulusal onur" konusuna dönüştü ama sadece ve sadece "prestij" için sınır ötesine askeri harekât yapılamaz.Bunu Ankara da, siyasi iktidar da, komutanlar da iyi biliyorlar.Daha büyük bir hedef belirlenmesi gerekir.Harekâtın bakış açısı geniş tutulmalı ve aynı sıkıntıların yeniden yaşanmayacağı önlemler alınmalıdır. Ayrıca ABD'nin elinde kapalı tuttuğu kartlar da iyi okunmalı.Her şey görüntüdeki gibi olmayabilir. Sanıyorum -dışarıya tam sızmamakla birlikte- ABD ile görüşmelerde işte bu konuşuluyor.Varsayımlar şöyle:1 "Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" stratejisi mi uygulanıyor?Türkiye açısından bu strateji "yataklık yaptığı" gerekçesiyle Barzani'yi de vurabileceği olasılığını göstererek, PKK'ya daha geniş açılı bir harekât için ABD direnişini kırmak...2ABD açısından ise bu "ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" stratejisine gelince... PKK'nın Türkiye'ye son saldırılarının ansızın yoğunlaşması, büyük gruplar halinde TSK birliklerine baskın yapacak cüreti göstermesi, 1 ayda 45 şehit acaba arkasında ABD'nin olduğu bir mesaj mı?"ABD'nin İran'ı hedef aldığı ve İsrail'in İran nükleer tesisleri havadan vuracağı söylemlerinin gündeme geldiği, İran'la iktisadi yakınlaşma içindeki ülkelere ABD'nin yaptırım uygulayacağını açıkladığı" bir süreçte Türkiye'ye "gözdağı" mı?ABD ve İsrail'in "Suriye'den sonra İran'ı da yola getirmek" senaryosunda Türkiye'nin tavrı mı sorgulanıyor?Oval Oda'nın sırlarından biri de bu. PKK politikası -neredeyse- sınır ötesi harekâta kilitlendi. ABD Dışişleri Bakanı Rice Ankara'dayken, İran Dışişleri Bakanı Muttaki'nin de Ankara'da olması herhalde Washington'dakilerin yüzlerinde çiçek açtırmamıştır.3Yöreyle hiç ilgisiz Letonyalı General Laidoner'in 1926'da belirlediği, "hattı bâlâ" denen ve dağların en yüksek noktalarını birleştiren sınırı geçici bir süre için düzlüğe kaydırmak... Veya dağların bittiği Irak topraklarından geçici bir tampon bölge oluşturmak...Böylece PKK'nın sınırın bu tarafına geçişini önlemekte daha elverişli coğrafya koşulları sağlamak... Bu olasılık güçlü görünmüyor.Ama... Böyle bir ortak uygulama hayata geçirilemese bile, sınır ötesi harekât amaçlarından biri de boydan boya Irak sınırını değilse bile belirli kritik geçit yerlerinde böyle bir dizi tampon alan olabilir. Başbakan Erdoğan'ın Washington'da olduğu süreç ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Beyaz Saray ağırlaması örtüşüyor.ABD, Türkiye'nin "AB'ye tam üyeliği" için AB ülkelerine sürekli saha presi yapmıştır.Yararlı olmadığı söylenemez. İTFAİYE POLİTİKASI Özellikle Sarkozy, kendinden önceki Fransa başkanlarına, başbakanlarına, politikacılarına göre çok daha ABD yanlısıdır. Amerika'da tatil yapacak kadar seviyor yeni dünyalıları...Bush'la kişisel dostluğu var.ABD-Türkiye ilişkileri "normal" çizgisinde yürümekte olsaydı, Bush, Sarkozy üzerinde Türkiye adına etkili söylemlerde bulunabilirdi.Oysa... Bakınız bu konu tek geçiliyor.Gene Türkiye dış politikası, "yangın söndürme telaşındaki" itfaiye çizgisinde. gunericivaoglu@milliyet.com.tr