Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican - Alaattin Çakıcı'nın yakalanması operasyonunu - şöyle açıklıyor:
"Büyük gizlilik içinde yürüttük.
Çok dar bir çerçevede tuttuk.
Sadece birkaç kişi biliyordu. O nedenle başarıya ulaştık."
Edindiğimiz bilgilere göre Çakıcı'nın etkin irtibat noktaları var.
Bugüne kadar - kırmızı bültenle aranmasına karşın -yakalanmayışının nedeni, operasyon hazırlıklarının Çakıcı'ya sızması.
Türkiye'de sadece birkaç kişinin bildiği ve "çok gizli" yürütülen son operasyonun, Almanya ve özellikle Fransa işbirliği de "göstermelik" değil, sonuç almaya dönük olmuş.
Örneğin...
Daha Ankara'da başlayan izleme, Alaattin Çakıcı'ya yeni bir pasaport için bazı belgelerin götürüleceği yolundaki bir istihbarat üzerine başlıyor.
Türkiye'den giden kurye, Almanya'da bir kadınla buluşuyor.
Bu Alman kadınla önce Fransa'nın Bordeaux kentine uçuyorlar.
Oradan da Çakıcı'nın bulunduğu Güney Fransa'daki Nice'e...
Güvenlik güçlerinin saptamalarına göre Çakıcı, getirilen malzemeleri beğenmiyor.
Yanındakileri "iyi hazırlık yapmamışsınız" diye azarlıyor.
Bu bilgi "simgesel" önemde.
Yani...
Fransız güvenlik güçleriyle yapılan işbirliğinin ölçütü.
Daha operasyon yapılmadan, Çakıcı'nın otel odasında geçen bu gibi çok özel konuşmalarının bile dinlendiğini gösteriyor.
Çakıcı'nın yakalanması bir rastlantı değil.
Bilican'a göre pasaport sahte.
Fakat...
Mühürler "gerçek" olabilir.
Çakıcı'nın odasında çeşitli kuruluşlara ait bazı mühürler de ele geçmiş.
Ya konuşma bantları?
Bazı telefon bantlarının ele geçirildiği doğrulanıyor.
Ankara'ya ulaşan bilgilere göre, diğer bantlar ve bilgiler otel odasında değil.
Çakıcı, Fransa'ya gelmeden önce New York'un sayfiye yeri olan Long Island'da kalmaktaymış.
O evde başka bilgiler olabilir düşüncesiyle, arama olanakları araştırılmakta.
Uzun süredir hakkında kırmızı bülten bulunan Çakıcı'nın ilişkileri, irtibat noktaları öyle görünüyor ki Türkiye gündemine uzun süre ağırlık koyacak.
Fransa'da mahkemenin dün, duruşmayı 24 Eylül'e ertelemesi iade sürecinin böylece uzayabilme kuşkularını vermekte. Ancak, "Ankara'nın gene de umutlu olduğunu" söyleyebilirim.
Bunun için bürokrasinin ve hukukçuların şöyle görüşleri var:
1- Uzun süredir Türkiye'de idam cezası uygulanmıyor. Fransa mahkemesi bu gerçeği dikkate alarak, Çakıcı'nın "Türkiye'ye gönderirseniz beni idam ederler" yolundaki başvurusunu geri çevirebilir.
2- Fransa'da "sahte pasaportla giriş yapmak ve kaçak silah taşımak" gibi suçları sabit görülerek mahkum edilse bile, Çakıcı, daha sonra Türkiye'ye iade edilebilir.
Kaldı ki...
Fransa'da çekmesi gereken cezanın, Türkiye'ye aktarılması olasılığı da var.
Fransa'da, mahkumların hapishanelere maliyeti nedeniyle zaman zaman böyle uygulamalara gidiliyor.
Vergi mükellefleri açısından iktidarlar bu tasarruf yoluna başvuruyorlar.
3- Fransa mahkemesinin olası bir cezayı ertelemesi ve Çakıcı'yı Türkiye'ye iadesi de beklenebilir.
4- Uluslararası sözleşmeler iade konusunda yargıçlara esneklik ve takdir hakkı tanımışlar.
Öte yandan Çakıcı'nın kiliselere bağış yaptığı yolunda iddialar...
Ünlü avukatlar tutabileceği gibi görüşler de var.
İadenin geciktirilmesi daha düşük bir olasılık ama büsbütün "yok" değil.
Fakat...
Türkiye'den adalet ve güvenlik mensuplarının Fransa'ya gitmeleriyle gene de bazı kuşkuların aydınlanmasını sağlayabilir.
Çakıcı ile orada konuşabilirler.
Otel odasında bulunan ve var olduğu belirtilen bantları çözebilirler.
Çakıcı'nın bazı notlarına, data bankasına erişebilirler.
Bunlar, "Çakıcı'nın kısa vadede yargılanması" gibi bir sonucu gerçekleştirmese de...
Açılabilecek başka davalara ışık tutabilir.
Ayrıca...
Önemli istihbarat oluşturacağı açıktır.
Çakıcı'nın duyarlı ilişkileri var mı?
Bu soru da dile getirilmekte ve çeşitli iddialar ortaya atılmakta.
Cevabı kolay alınabilecek bir soru değil.
Susurluk'tan bu yana seslendirilen kuşkuların, iddiaların "loş çerçevesi" içinde yer alıyor.
Hadise henüz çok yeni...
Gelişmeleri biraz daha beklemek gerekiyor.
Fakat...
Bu kez özellikle başta Mesut Yılmaz olmak üzere İçişleri, Adalet Bakanlıkları ve Emniyet Genel Müdürlüğü işi sıkı tutuyorlar.
Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr