Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

YILLAR önce Boğaz’da bir gece kulübündeyim. Sezen sahnede... Arkasında vokalde 16-17 yaşlarında güzel bir kız...
Sezen “size harika bir ses dinleteceğim” diyor ve genç kızı yanına çağırıyor...
O kız “Doymadım”ı söylemeye başlıyor...
Ben Aşkın’ı ilk o zaman alkışladım...
Aşkın müziğe başladığı ilk yılları şöyle anlatıyor:
“13 yaşında Bebek Park Gazinosu’nda başladım.
80’li yıllarda başındaydı ilk orada çıkmıştım. Gönül Yazar’la Sezen Aksu söylüyordu. Sonra Yenikapı Gar Gazinosu vardı, oraya geçmiştik... İşte o yıllar... Çocuk yaşta çalıştığım için okulda biraz sorun yaşadım... Mahkemeye verdiler beni...
Ve okuldan uzaklaştırma aldım.
Ama bu beni yıldırmadı. Sevdam bitmedi. Ve onun okulunu okudum.”
Aşkın taa o zaman “Ayrılmam” demiş... Biz de Portaxe’ın muhteşem Boğaz manzarasında “Ayrılmam” şarkısıyla başlıyoruz sohbete...

Haberin Devamı

Özkök’ün tuvalette küfür egzersizi...

Aşkın Nur Yengi ve Ertuğrul Özkök’le müzikli, keyifli bir saat...

Kırk7’nin şifresi
Ertuğrul Özkök’ün son kitabı Kırk7’nin şifresi ne? Neden Kırk yazıyla ve 7 rakamla yazıldı?
Ertuğrul açıklıyor:
“Bir kadının en güzel çağı 40 yaşlarıdır dedim, ispatını da arıyorsan işte sen dedim.
Bir İngiliz kadın gazeteci kitabında kadının en pik noktasının 47 yaş olduğunu söylüyor. Sonra Ekonomist dergisi de bir kapak yaptı öyle. 1947 benim doğum yılım ayrıca.”
Kitapta en çok güldüğüm anısını paylaşmak istiyorum.
İzmir’de varoşlardan bir çocuk babasının küçük matbaasından çıkıyor ve bir umumi tuvalete gidiyor. Parasını ödüyor. Ve oturuyor. Yavaş bir sesle başlıyor küfür etmeye...
Ertuğrul nedenini anlatıyor:
“Arkadaşlarım falan hepsi küfrederdi. Ben bir türlü edemiyorum, etmek de istiyorum. Tuhaf tuhaf bakıyor arkadaşlar. Yapamıyordum bir türlü. Dedim bari gidip bi egzersiz yapıyım nasıl küfür edilecek falan diye... Helada egzersiz yapıyordum.”

Ahtapotun kolları
Ertuğrul’un ilkokul yıllarından beri lakabı “ahtapot”muş.
Hâlâ anlayamadım diyor niye ahtapot dendiğini...
Nedenini bilmiyor ama bilinçaltına işlemiş bu ahtapot olmak.
Bir sürü kollar geliştirmiş. Bir taraftan müzik... Bir yandan kitap yazıyor. Gazetecilik. Sosyoloji doçenti olarak öğretim üyeliği... Aile babası ve kendi deyimiyle “iflah olmaz aşık...”
Yani gökkuşağı gibi bir adam. Rengarenk.

Haberin Devamı

Özkök’ün tuvalette küfür egzersizi...

RÜSTEM PAŞA KAPTAN-I DERYA OLDU

BODRUM Açıkdeniz Yelken Kulübü’nün her yılsonu düzenlediği yarışlar ayrı bir renktir.
Teknelere ünlüler konuk edilir. Bu yıl usta bir yelkenci olan Mehmet Aslantuğ’un yanı sıra Muhteşem Yüzyıl’ın Rüstem Paşa’sı Ozan Güven de teknelerden birindeydi.
“Rüstem Paşa Kaptan-ı Derya” olmuştu.

Özkök’ün tuvalette küfür egzersizi...

Malia siyah haklarının gurusu Martin Luther King’in yoldaşı Nina Simone’dan şarkılar seslendirdi.

SİYAH İSYANIN SESİ

EFSANE caz sanatçısı Nina Simone’nin asıl adı Eunice Kathleen Waymon’du.
İspanyolca “kız” anlamına gelen “Nina” ve hayranı olduğu oyuncu Simone Signoret’ten esinlenerek adını “Nina Simone” olarak değiştirdi.
Siyah hakları konusunda aktivistti.
Amerika’da siyah devrimin gurusu Martin Luther King’le yoldaş oldu.
Bir ırkçılığa direniş kahramanı ve bir siyahi kilisesinin bombalanarak 4 siyah çocuğun öldürülmesi gibi olayları protesto eden “Mississippi Goddam” adlı şarkıyı yazmıştı.
Albümleri milyonları aştı.
“Chanel No5” adlı parfümün tanıtım müziğine de imza atmıştı.
Onun şarkılarını haftanın başında, Sabancı Müzesi “The Seed” de Malia’nın yorumuyla dinledik.
Yabancı konuklar gene Atlı Köşk terasından Boğaz manzarasıyla mest oldular.
Suzan Sabancı Dinçer’in konukları arasında ve Akbank reklamlarına çıkan Kıvanç Tatlıtuğ ile İlker Ayrık ilgi çekim alanı oluşturdular.
23’üncü Akbank Caz Festivali böyle başladı.
İstanbul’un her yeri 17 gün boyunca caz.

Haberin Devamı

Özkök’ün tuvalette küfür egzersizi...

Şef Carluccio, dünyada az bulunan Toscana bölgesinden purolar içiyor.

TOSCANA PUROSU

KANYON’un girişindeki İtalyan lezzetlerinin servis edildiği Carluccio’s 1’inci yılını kutladı.
Peynirler, İtalyan lezzeti hamur işleri, mantarlı rizottolar, İtalyan şarapları...
Hepsi güzeldi ama bir de “ilk şubesini Londra’da açan şef Carluccio ile sohbet faslı” vardı.
Arada bir içtiğim puroyu parmağıyla gösterince “rahatsız ediyorsa atayım” dedim.
“Hayır, tam tersine, ben de içerim... Sizinki Küba, ben ise Toscana purosu içiyorum” cevabını verdi.
Benim bildiğim en iyi Küba purolarının üzerine tek yaprak Toscana tütününün sarıldığıdır.
Carluccio ise tamamı Toscana tütününden puroları içiyormuş.
“En iyisidir” dedi.
Dünyada fazla bilinmemesinin sebebi, Toscana tütün üretiminin çok az olması...
Toscana puroları da çok az sayıda yapılıyor.
Toscana yöresi harika bir doğadır. Şarapları nefistir.
İtalyan dostum sevgili Farina’dan hemen ertesi gün Toscana purosu istedim.
Keyifli bir yemek sonrasına artık.