Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Genelde Batı dünyasının kanaat önderlerine göre “Putin fena halde çuvalladı. Hesapları yanlış çıktı.”

Neydi hesapları bir bakalım…

‘ “Rusça konuşan Ukraynalıların Rus askerlerini sevinçle karşılayacağını” düşündü.

Hiç de öyle olmadı.

“Zelenskiy yönetimini çabucak devireceğine” inanıyordu.

Yapamadı.

“NATO’yu böleceğini” sanmıştı.

Tam tersine, NATO saflarını hiç olmadığı kadar sıkılaştırdı.

“Ekonomisinin Batı yaptırımlarına dayanacağını” hesaplamıştı.

Oysa Rusya’da ekonomi fena halde çatırdıyor.

“Çin’in ona destek çıkacağını ve yardım edeceğini” varsayıyordu.

Haberin Devamı

Çin desteği “cılız” ve “göstermelik” kaldı.

Son sekiz yıldır modernize ettiği Rus silahlı güçlerinin “Ukrayna kuvvetlerini darmadağın edeceğinden, üzerinden silindir gibi geçeceğinden” emindi.

Oysa…

Ukrayna güçleri “çetin ceviz” çıktı.

Sağlam direndi.

……………

İşte bütün bunlardan sonra Batılı siyasetçiler, kanaat önderleri, güvenlik uzmanları ve medya “Putin’in hesaplarında yanıldığı, parya olduğu” görüşünde birleşiyorlar.

Hatta onun “zihinsel durumu” hakkında soru işaretleriyle dolu yorumlar yapılıyor.

Analizler “Putin’i köşe sıkıştırılmış bir fareye” benzetiyor.

“Olayları kontrol edemediği” için tehlikeli hale geldiği görüşündeler.

Hatta “mini nükleer silah kullanabileceği” kaygıları bile dolaşımda.

Putin’e “onurlu çıkış yolu” bulup göstermenin formülleriyle krizin atlatılması için çalışılıyor.

Parya mı, tilki mi

YA PUTİN KAZANIYORSA?

Yukarıdaki satırlarda sıralanan mantık dokusunun bir de tersini düşünelim.

“Ya Putin oyunu doğru oynuyorsa?”

Satranç tahtasından istediği taşları alarak galip ayrılmanın hesaplarını iyi yapmışsa!

Şöyle ki…

Putin “hiçbir zaman tüm Ukrayna’yı fethetmeyi amaçlamamış” olabilir…

Bir ülkeyi işgal etmenin bitmeyecek tükenmeyecek sorunlarıyla uğraşmaktansa asıl hedefi -belki de- başkaydı.

Ya Avrupa’nın -Norveç’ten sonra- bilinen en büyük doğal gaz rezervlerini içeren Ukrayna’nın doğusundaki enerji zenginlikleri asıl hedefiyse…

Dahası…

Kırım sahillerinin açıldığı “deniz enerji alanlarına sahipliğini” kesinleştirmekse…

Bağımsızlarını ilan eden Luhansk ve Donetsk’teki muazzam “kaya gazı sahalarına” da  el koymaksa…

Haberin Devamı

……………

Bu hedeflere sahada erişmiş görünüyor.

Kıyı şeridini Kırım’a kadar uzatarak, aslında “Rusya’nın dünyadaki enerji egemenliğini” genişletmek ve güvence altına almak çok önemlidir.

Kanadalı enerji uzmanı David Knight Legg “Putin, Ukrayna’yı işgal kisvesi altında muazzam bir enerji kaynakları soygununu gerçekleştirmekte” diyor.

Bu açıdan bakıldığında Putin hâlâ yanlış hesap yapan bir “Loser (kaybeden)” ezik mi?

…………..

Sivilleri hedef alan -kabul edilemez- savaş stratejisi için de bir “alternatif yorum…”

Zelenskiy üzerinde, bu isteklerine boyun eğmesi için büyük bir baskı stratejisi uyguluyor olabilir.

Sivillerin can kaybı, yaralanmaları, aç ve susuz kalmaları, ailelerin bölünmesi ve göçler Zelenskiy üzerinde ağır bir psikolojik baskıdır.

Parya mı, tilki mi

BERLİN VE KORE

Peki…

Ukrayna’nın geri kalanı?

Bu -olası yeni sınırlarıyla Ukrayna- Batı için bir “refah vahası” iddiasını oluşturur.

Batı’nın kasaları açılır ve Ukrayna’ya akıtılır.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Berlin’in ve Güney Kore’nin ekonomik efsanelerinin tekrarına tanık olabiliriz.

Haberin Devamı

Ukraynalı mülteciler Rusya kontrolü dışındaki bu yeni Ukrayna’ya yerleştirilir.

Çok da uzun olmayan bir süreçte Avrupa Birliği üyeliği verilir.

Zengin AB fonlarından yararlandırılır.

Bu arada zaten çok güçlü bir damar olan milliyetçilik daha da egemen hale gelir.

Zamanla Macaristan’ın başındaki Viktor Orban benzeri bir siyaset figürü başa geçebilir.

Böylece…

Putin’in komşularında tercih ettiği “otokrat” benzeri bir yönetim Ukrayna’da da kurulabilir.

Bunlar alternatif yorumlar.

Devam edelim…

Parya mı, tilki mi

İKİ KAZANÇ DAHA

Putin, Ukrayna’yı işgal girişimiyle kendi ülkesinde de siyasi kazanımlar sağladı.

Muhalefet saflarında olan orta sınıftan kanaat önderleri kendi istekleriyle Rusya’yı terk ettiler.

Özgür basının kalıntıları da kapandı.

Son olarak haftanın başında 2021 Nobel Barış Ödüllü gazeteci Dmitry Muratov’un yönetimindeki Novaya Gazeta da “yayınına son verdiğini” açıkladı.

Rusya’nın oligarkları bir süre sonra “yaptırımların çözülmesine” yardımcı olabilir.

……………..

Öte yandan Rusya SWIFT’den (uluslararası ödeme mekanizması) dışlanarak, ciddi bir yaptırım darbesi almıştı. (AB üyeleri gene de doğal gaz ve petrol tedarikinde dolarla ödemeyi ve SWIFT içinde kalmayı sürdürüyor.)

Buna karşılık Rusya, Hindistan’la “rupi-ruble” ödemelerin yapılacağı bir sistemi başlatmak üzere anlaştı.

ABD dolarını atlayarak 1 milyar 28 milyon nüfuslu bu pazarla Rusya finansal operasyonlar yapabilecek.

1 milyar 402 bin nüfuslu Çin’le de “ruble-yuan” ödemeleri ekseninde ticaret anlaşması zaten var.

Kabaca 2 buçuk milyar nüfusu kapsayan bu “dolar dışı” ticaret bloku ABD-Batı finans egemenliğine karşı ciddi bir yeni blok.

…………….

Parya mı, tilki mi

Sonuç…

Batı dünyasında “parya” haline geldi denilen ve “akıl sağlığı” eleştiri konusu yapılan Putin, yoksa aslında -oyununu iyi oynamış- olan “bir tilki” mi?

……………...

Not: Bu yazı için Le Monde, RT News ve New York Times gazetelerinden de yararlandım.

………………

Yarından başlayarak yıllık iznimin bir kısmını kullanıyorum.

Bu köşede buluşmak üzere…