Patlamalar... Sinsi ve haince sabotajlar...
Pazartesi günü Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde konuştuğumuz Şemdin Sakık "PKK eylemlerinin kırsaldan kentlere yayılabileceği" öngörüsünde bulunuyordu.
Sakık'a göre, "PKK, kırsalda deneyim sahibi. PKK'nın ilişki halinde bulunduğu 10 kadar örgüt ise, kentlerde eylem koyabiliyor."
Sakık şu yargıyı dile getiriyor:
"Bu örgütlerle PKK arasında anlaşmazlıklar olabilir.
Ama...
Ortak çıkarları var.
O nedenle...
Sonunda birbirlerinden kopamazlar.
TİKKO'ya ve diğerlerine kırsalda PKK öncülük yapar.
Örneğin...
Karadeniz'e açılmalarında olduğu gibi...
Kentlerde ise PKK'ya TİKKO gibi örgütler yardımcı olur.
Çankırı Valisi'ne bombalı suikast girişimini TV'de gördüğüm zaman, - bunun PKK işi olmadığını - hemen anlamıştım.
Çünkü, bizimkiler teknoloji kullanamazlar.
Bizimkiler kendini feda eder.
Canlı bombalar bunun kanıtı.
Ama...
Hizbullah'ta hem ruh hem teknoloji birleşimi vardı.
İsrail'e karşı, Hizbullah teknoloji kullanabildi.
Bizde yoktu.
3 - 5 kişinin füze eğitimi almış olması, teknoloji demek değil."
Köylü Stalin
Apo için
- adını vermek istemediğim bir bilim adamı - "Köylü Stalin" deyimini kullanmıştı.
Bu sütunda yansıtmıştım.
Stalin gibi acımasız, kan dökücü, tasfiyeci, çevresine güvensiz.
Fakat...
Stalin'in köylü versiyonu.
Teknolojiden uzakta kalmış.
İşte diğer örgütleri taşeron gibi kullanarak,
PKK, bu eksiğini gidermeye çalışıyor.
Önleciyi güvenlik
Bir başka boyuttan daha bakalım.
Yıllar önce
PKK ilk eylemlerini koyduğu zaman, yöredeki güvenlik güçleri böyle miydi?
Elbette hayır.
Zaman içinde, kırsaldaki mücadele,
Türk Silahlı Kuvvetleri için müthiş bir deneyim ve pratik birikimi oluşturdu.
Nefesinden barut kokusu gelen bir ordu oluştu.
Özel timler ve polis de öyle...
Ancak...
Örgütlenme ve pratik, kırsalda mücadeleye göre gelişti.
Güvenlik güçleri başarılı oldu.
Alan hakimiyeti kurdu.
Kırsalda
PKK'yı yeniden
1980'li yıllardaki küçük ve dağınık gruplar dönemine geriletirken,
PKK'nın başı
Öcalan'ı da yargı önüne çıkartma aşamasına geldi.
Şimdi yeni bir dönem açılıyor.
Kırsalda çöküşe giden
PKK, kentlere sıçrama stratejisine geçmiş görünmekte.
Şimdilik taşeron kullanıyor olsa bile, gelecekte bu işleve göre örgütlenebilir.
O halde...
Güvenlik güçleri de, bu yeni duruma göre örgütlenmeli.
Sabotajları, patlamaları, saldırıları beklemeden
"önleyici hekimlik" gibi
"önleyici güvenlik" işlevine yönelmeli.
Bunun da temeli, istihbarat.
Elbette...
Her eylem hazırlığı önceden öğrenilemez ama çoğunluğu için enformasyon alınabilir.
İstihbarat birimlerine ve gizli servislere çok önemli görevler düşüyor.
İRA'ya karşı İngiliz, ETA'ya karşı İspanyol, Korsika eylemcilerine karşı Fransız gizli servisleri, müthiş bir
enformasyon ve
önleyici güvenlik işlevini yürütürler.
Pahalı fatura
Aksi halde,
Türkiye ağır yara alır.
Büyük alışveriş merkezlerinde hayat durur.
Turizm darbe alır.
Taşınmaz mal satışlarından başlayarak, piyasanın hayat suyu kesilir.
Bir ülke
"güvensiz" damgasını yediği andan itibaren, olumsuzluklar, giderek genişleyen daireler halinde yayılır.
İhracat bağlantılarından, finans güvensizliğine kadar...
Fatura çok pahalı olur.
Güvenlik güçlerine düşen ağır sorumluluğun yanı sıra, toplum da devlete yardımcı olmalıdır.
Tanık olduğu en ufak kuşkulu görüntüyü, derhal güvenlik güçlerine bildirmelidir.
İngiltere'de her ev bir
"toplum gözlemcisi"dir.
Komşuda ya da yörede, kuşkulandığı her şeyi anında polise bildirir.
İsrail'de,
Hizbullah ya da
FKÖ sızmalarına karşı da önleyici güvenliğin temeli halktan gelen istihbarattır.
Çankırı Valisi'ne suikast girişiminde bulunanlardan üçünün yakalanması, iyi işaret.
Ne var ki...
PKK'nın yeni stratejisi için bu etkin tutum, yeni örneklerle sürdürülmelidir.
Örneğin...
Carrousel'de ve
Atrium'da bomba patlatanların da yakalanmaları beklentimizdir.
Dahası...
Bu tür hazırlıkları yapmakta olanlar, daha eylem koymadan, istihbaratla yakalanmalı ve kamuoyuna teşhir edilmeliler.
Emniyet Müdürü Çetin Domaç'ın
"Halkla İlişkiler ve Polis" adlı değerli kitabı, köylü teröristten, kente yönelen terör girişimine karşın, polisteki zihniyet devrimini ve çağdaşlaşma sürecini de ortaya koyuyor.
Siyasetçi henüz aymış bulunmasa dahi,
güvenlik güçleri mücadeleye toplumun katkısı konusunda bilinçli.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr