Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

PKK’nın “üçlü yönetim” zirve isimlerinden Murat Karayılan “eylemlerimizi yabancı turistlerin yoğun olduğu hedeflere yayacağız” diye tehdit ediyor.
Haber 18 Temmuz 2010’da The Daily Telegraph‘ta yayımlandı.
“Justin Vela Kandil dağlarında” diye anons edilen Murat Karayılan ile mülakat, “yabancı turistlerin bulunduğu tesisler” hedefte uyarısı olarak yayımlandı.
Türkiye’ye her yıl 2 buçuk milyon İngiliz turistinin gittiğine dikkat çekildi.
Yani...
Magazin sayfalarında okuduğumuz tatil beldelerinde kanlı eylemlerini sürdüreceklermiş.
Türkiye elbet önlemlerini alır.
Ege ve Akdeniz kıyıları, Kuzey Irak’tan geçip saldırı yapılacak dağlık coğrafya değil.
Bir tarafı deniz, öte tarafı geliş ve gidişleriyle kontrol altında.
Ancak...
Karayılan iki büyük hata yapıyor.
1- Uluslararası terör tanımı “sadece güvenlik güçlerine saldırıya odaklı eylemler için” tartışmalı.
Siviller öldürülmediği, siviller hedef alınmadığı zaman örgütün “bağımsızlık” savaşçılarından oluştuğu gibi yorumlar var.
Sivillerin vurulması “kesinlikle” PKK’yı “uluslararası terör” kapsamına sokar.
PKK’nın daha da sıkışmasına neden olabilir.
2- PKK’nın Batı demokrasilerinde bir bakıma “aralık kapılar” bulmasının nedenlerinden biri -bazı kaynaklara göre- bir pazarlığın sonucu.
PKK kendi irtibat üslerinin bulunduğu Avrupa ülkelerinde eylem koymayacak, sorun çıkarmayacak, buna karşılık Türkiye’ye karşı göstermelik önlemler dışında PKK’nın üzerine “fazla etkin” gitmeyecek.
Özel servis kanallarıyla kurulan iletişimin sonucu olan bu fiili durum yıllardır sürüyor.
Hatta kırmızı bültenle aranan ve AB ülkelerinde şu veya bu nedenle gözaltına alınan PKK kodamanları, Ankara’nın ısrarlı “iade” isteklerine karşın Türkiye’ye verilmiyor.
Çoğu kez serbest bırakılıyorlar.
Türkiye’nin Batı sahillerine her yıl gelen milyonlarca Avrupalı turist, “eylemleri Batı sahillerine kaydıracağız” tehdidi ile karşı karşıya.
PKK’nın daha önceleri yaptığı birkaç kanlı eylemde yabancı turistler ölmüştü.
AB ülkelerinden PKK’ya özel kanallarla uyarı yapıldıktan sonra bu eylemlerde frene basmıştı PKK...
Şimdi...
Gene aynı yanlışı yaparsa yarı açık kapılar kapanır yüzüne.
Bunu PKK’nın göze alacağını sanmıyorum.
Ama...
AB “terörle mücadele” konusunda üye ülkelerin aynı kurumlara sahip olmaları ve bunların bir merkezde koordine edileceği çalışmaların sonlarına yaklaştı.
Türkiye’nin yoğun baskısıyla PKK için hayatın AB ülkelerinde zorlaşacağı tarih yaklaşıyor.
PKK “sahillerde eylem” mesajıyla Ankara’ya olduğu kadar AB ülkelerine de tehditte bulunuyor.
Aşağıda ise çok daha başka bir Karayılan söylemini sunuyorum.

Haberin Devamı

KARAYILAN’DAN 1 TEKLİF, 1 TEHDİT
Gene Murat Karayılan bu kez de BBC muhabiri Gabrial Gatehouse ile konuşup “ya haklarımızı verirler ya da özerklik ilan ederiz” demiş.
“ZAMAN ONLINE”dan ilginç söylemlerini yansıtıyorum:
1- Karayılan Güney ve Doğu Anadolu’daki Kürt politikacıların gözaltına alınmalarının noktalanmasını ve Kürtlere (herhalde PKK’ya demek istiyor G.C.) saldırıların durması halinde ateşkes ilan ederiz.
Örgüte silah bırakmasını emrederim.
BBC’ye göre Karayılan net ve kesin konuştu.
İlk kez Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını içeren bir teklifte bulunmadı.
2- Karayılan teklifin yanı sıra bir de tehditte bulundu.
“Bu teklifin Türk Hükümeti tarafından reddedilmesi halinde özerklik ilan etmek zorunda kalacaklarını” söyledi.
....................
Anlaşılan Karayılan da bir “açılım” yapıyor.
Bunlara gerek yok.
Karayılan’ın bir emriyle PKK silah bırakacaksa, önce Türkiye dağlarındaki 1500 PKK’lıyı Kuzey Irak’a çeksin.
Türkiye’nin bu durumda zaten silah kullanacağı PKK’lı kalmış olmayacak.
Halen içeriye alınan yerel yöneticiler konusu hukuk yollarında sonuca ulaşılmış, karar bağlanmış değil.
PKK tehdidi kalktığında onların “terörle işbirliği bağlantı” iddiaları da havada kalabilir.
Hatta açılımın demokrasi ayağı çok daha güçlü hale getirilebilir.
Karayılan kanın durmasını gerçekten istiyorsa önünde seçenekleri var.