Siyasetin tezgahında ilginç desenler dokunuyor.
Cumhurbaşkanı seçimi ile
ANAP'ın iktidar ortaklığı...
DYP Kongresi ile
bu partinin iktidar umudu konularında ilmikler atılmakta.
Ama...
Bunlardan bazıları
gerçek, bazıları
sanal.
Bazıları
olabilir, bazıları
olmayacak dua.
Net görüntüler için biraz daha beklemek gerek.
Sadece...
Desenler için ilk gözlemleri sunmakla yetinelim.
864 rakımlı tepe
Bütün hesapların
864 rakımlı tepe dediğimiz Çankaya'da kesiştiğini söyleyebiliriz.
Cumhurbaşkanı seçimi için oy vermek ya da vermemek mesajları, politika tezgahlarındaki desenleri renklendiriyor.
Örneğin...
Cumhurbaşkanı seçiminde
Çiller ve
DYP'nin milletvekili oyları ne olacak?
Eski Genel Başkanları Demirel için bir
Anayasa değişikliği, yüksek sayıda oyu gerektiriyor.
Bu nedenle
DYP'liler, eski
Genel Başkanları'na vefa gösterecekler mi?
DYP'deki bu umut,
Cumhurbaşkanlığı için
Yılmaz'ın dışa vurulmamış, belki de bilinçaltı sayılabilecek arzularını caydırabilir mi?
Bunun karşılığı,
DYP'nin de içinde yer alabileceği bir koalisyon hükümeti gündeme gelirse,
864 rakımlı tepenin zirvesinde kırmızı ışık yerini yeşile ya da turuncuya bırakabilir mi?
Aynı şekilde
ANAP'ın da hükümetin dışında kalmaması bağlamında, oyları çok önemli.
Yerini
DYP'nin alması olasılığına karşın,
Çankaya güvencesine ihtiyaç duyuluyor olabilir.
FP'nin sorunu daha duyarlı.
Kutan, Demirel'e
"ağabey" der.
Partinin başına gelirken iyi saatte olsunlara karşı
Demirel'in kalite belgesi devredeydi.
Ama...
Partide başka akımlar da var.
Örneğin...
Siyasi yasakların bir
Af Yasası ile
3 yıldan 1 yıla inmesi...
Erbakan ve
Recep Tayyip Erdoğan'ın önlerindeki
seçilme engellerinin kalkması.
FP oylarının "tulum" çıkması, bu nedenlerle zor.
Partide hele
Anayasa değişikliği gibi grup kararı alınamayan gizli bir oylamada, bütünlük beklenmemeli.
Zaten...
Bu sakınca,
Meclis'teki bütün parti grupları için geçerli.
O nedenle, marjinal oy kümeleri dahi
864 rakımlı tepeye uzanan patikalar olarak öneme sahip.
Kongre ve ötesi
DYP açısından bakıldığında,
Tansu Çiller'in kongreyi alması çok büyük olasılıktır.
Köksal Toptan'ın ve
Mehmet Dülger'in şanslarının fazla olduğu söylenemez.
Ama...
Çiller'in alacağı oy sayısı, seçilmesinden daha önemli.
Hatta...
Olası boş oyların sayısı dahi bir mesajdır.
Çiller'in karargahında bu gerçekler değerlendiriliyor.
DYP tabanının ve örgütünün iktidara alışık olduğu, iktidarı sevdiği ve partiyi iktidara taşıyacak olana oy verdiği bir gerçektir.
Kongreden sonra
DYP'nin
ANAP ile yer değiştirip iktidar olabileceği rüzgarları
- belki - biraz da bu nedenle estiriliyor.
Tansu Çiller'in yer almayacağı ama
DYP'nin temsil edileceği bir hükümet formülü...
Yani
Mesut Yılmaz modeli konuşulmakta.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için hesaplar nedeniyle de, bunlar ne onaylanıyor ne yalanlanmıyor.
Bazı
DYP'lilerin dirsek temasları da yok değil.
Yazının başında belirttiğim gibi, şu aşamada, gerçek ya da sanal ilişkiler henüz netleşmiş değil.
Bütün bu söylemler,
"hele şu kongre geçsin" diye noktalanıyor.
İyi hakem
DYP Kongresi sonuçlarına, bu söylemler belki
Çiller lehine katkıda bulunabilir.
Ama...
Cumhurbaşkanı seçimine kadar,
Demirel'in, dengeleri çok sarsacak girişimleri destekleyeceği sanılmaz.
Kötü hakem, tam gol tehlikesi kesinleşmek üzereyken düdük çalar ve ofsayt yaratır.
İyi hakem, golü daha top orta sahadayken akımın gelişiminden sezerek oyunu durdurtan düdüğü çalar.
Demirel, kötü hakem değildir.
Tabii
ANAP y ada
MHP, Ecevit'e
"buraya kadar" dedirtmezlerse...
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr