20 ülkeden güçlü destek aldı. Nobel komitesinin "Short list"ine alınmak olasılığı büyük. Onun 2006 "Nobel Barış Ödülü" adaylar listesinde de tutulması için girişimler başlamış bulunuyor.Nedenini, aldığım mektubunda şöyle açıklıyor:"Dünyanın birçok ülkesinde yaptığım çalışmalar ve PSİKOPOLİTİK alanda geliştirdiğim teoriler..."Profesör Volkan, ABD üniversitelerinde ve dünya politikasında saygın ve ünlü bir psikiyatr."PSİKOPOLİTİK" alanda çok değerli çalışmaları ve katkılarıyla alınan sonuçlar dikkat çekici...Politikanın "psikolojik boyut" uzmanı.Özellikle "etnisite" çatışmalarını önleyen ya da bu çatışmaları inişe geçiren, demokrasi ortak paydasında harmanlayarak olumlu sonuçlar sağlayan katkıları oldu.Örneğin... Kosova'da ve Gürcistan'da.......................Volkan, Nobel Ödülü kazanan ve dünyaca ünlü kişilerin bulunduğu, "INN"de (International Negotiation Network) yıllarca yer aldı.İsrail-Filistin gizli görüşmelerinin yapıldığı sürece de "psikopolitik" başarılı katkıları bilinmekte. (*).....................Türkiye, "Balkanlaşma/Yugoslavyalaşma" sürecine itiliyor.Bu oyun, önce Irak'ta sahnelendi. Irak, fiili olarak üçe bölünmüş gibidir.Kuzey'de Kürt yönetimi, Orta Irak'ta Sünniler, Güney'de ise Şii egemenliği...İran'a da bu tohumlar atılmakta.Türkiye'nin "Balkanlaşma/Yugoslavyalaşma" formatına alındığı tabak gibi ortada...Bir yandan "Kürt" dosyası ile "etnisite" çatışmaları amaçlanıyor... Öte yandan "Alevi" dosyası ile "Mezhep"lerin karşı karşıya getirilmesi...İkincisi henüz yeşertilme aşamasında.Birincisinde ise, sanki hasada geçilmiş izlenimleri alınıyor.Şemdinli olayları ve devamı, bu izlenimleri vermekte.Yüzyılın ya da yüzyılların duygusal birikimleri kaşınıyor. Yaraların kabukları tırnaklanıyor.Toplumların, farklı etnisitelerin, farklı mezheplerin psikolojileriyle oynanıyor...................Türkiye'nin geçirmekte olduğu bu çok duyarlı süreçte "psikopolitik" çok önemli.Alaylı politika yöntemleriyle, günübirlik ziyaretlerle, meydan nutuklarıyla, artık kanıksanmış -tutulmayan- vaatlerle, uzun vadeye yayılmış, kaynağı bile olmayan ekonomi söylemleriyle bir yere varılamaz.Bombalar patlarken, devlet içinde yuvalanmış çeteler için "Acaba hâlâ mı korunuyorlar?" kuşkularının altları çizilirken "daha fazla demokrasi", yörede, "AB teftişine, alan temizliği" gibi algılanıyor.En acil ve pratiği fazla olan önlem, "halkla devlet arasındaki -güvensizlik deyimini kullanmak istemiyorum- aşınmış güveni" onarmaktır.Yani... İlk önlem "psikopolitiktir."Toplumdaki travmanın tedavisi, öncelikli sorundur.Etnisite farklılığına dayalı psikolojik yaralar kapandıkça, Ankara'nın politikalarına, vaatlerine, demokrasi programlarına, uzun vadeli ekonomik planlara güven oluşabilir.Yerel insanın yürek katkıları kazanılabilir....................Evet, artık "psikopolitik" öne çıkmakta.Tekrarlıyorum...Bu konuda Türkiye'nin küresel değeri olan ve Nobel Barış Ödülü adaylığı gibi saygın bir yere sahip Profesör Vamık Volkan'ın danışmanlığından yararlanılabilir.INN'in diğer değerlerinden de yararlanılabilir.Türkiye'mizde de katkıda bulunabilecek isimler vardır.Yeter ki, bu çok duyarlı konuyu, politikanın sığ sularında kulaç atmaya alışmış zihniyetin yöntemlerinden farklı görebilelim.Psikopolitik, "psikolaubalilik" değildir......................(*) Prof. Volkan'dan, "Beyaz Saray'ın psikiyatrı olarak çalışmadığı" yolunda bir yazı aldım. Yanlış algılamalar olmaması için açıklamasını yansıtıyorum... g.civaoglu@milliyet.com.tr Profesör Vamık Volkan, 2005 "Nobel Barış Ödülü" için aday gösterildi.