İşte GAP İdaresi'nin araştırması: "Güneydoğu'da hangi diller kentlerde ve kırsalda... erkek ve kadınlarda hangi oranlarda konuşuluyor?
Okuma - yazmada bu dillerin kullanılma oranı nedir?"
Türkçeden başka dillerde TV yayını tartışmaları bağlamında "kuşkular" ya da "bir şeycikler olmaz" iddiaları için bu araştırma belki bir veri tabanı, oluşturabilir.
Karanlıkta fikir vuruşmaları üzerine ışık düşürebilir.
GAP'ın sivil örgütlere yaptırttığı bu araştırmaya göre yörede kentte ve kırsalda egemen dil Türkçe.
Erkeklerin hemen hemen tamamı Türkçe biliyor ve konuşuyor.
Kadınların da yarıdan fazlası.
1992 - 1994 arası yapılan araştırmada, Türkçe okuma - yazma bilgisi genelde "15 yıldır" cevabıyla eşleşmekteydi.
10 yıl önce Türkçe öğrenenlerin oranı düşmekteydi.
5 yıl ve özellikle 1 yıldır Türkçe öğrenme oranı sıfıra yakındı.
Bunda, PKK'nın okul baskınlarının, öğretmenleri katletmelerinin, yörede binlerce okulun kapanmasının, açık okulların ise neredeyse öğretmensiz kalmalarının izleri görülmeli. O tarihte özel TVler yaygınlaşmış değildi.
Ama gene de GAP alanında egemen dil - anadil başka - Türkçeydi.
PKK'nın belinin kırılma süreciyle birlikte bu olumsuz ortam düzelirken GAP İdaresi'nin son yıllardaki yaptığı nokta araştırmalar "Türkçe anlama, konuşma ve okuma - yazma" eğrisinin tırmanışta olduğunu gösteriyor.
İç göçler, özel TV yayınları, okulların yeniden eğitime başlaması, ÇOTAM gibi sivil toplum örgütleri kursları, sulu tarıma geçiş, artık her köye gazete gelmesi Türkçe kullanımını daha da yaygınlaştırmakta. Türkçenin kullanım kalitesi de yükselmekte.
Araştırma hane halkı reislerinin anadillerini de oranlarıyla yansıtmakta.
Kürtçe yüzde 65.7.
Türkçe yüzde 23.4.
Arapça yüzde 10.3.
Süryanice yüzde 0.6.
Sanıldığı gibi o yörede anadil - silme - Kürtçe değil.
Yöre nüfusunun üçte birinden fazlasının anadili Kürtçeden farklı.
Bu oranlar kentlerde ve kırsalda değişiyor.
Anadili Türkçe olan hane reislerinin oranı, kentlerde yüzde 36.1'e yükselmekte, kırsalda yüzde 14.4'e düşmekte.
Bu oran eşler için de geçerli.
Ancak anadili Türkçe olan kadın eşlerin oranı erkeklere göre daha yüksek.
Bu da anadil konusunda başka bir sonuca götürüyor.
Anadili Türkçe olanlarla anadili Kürtçe olanların evlilikleri ve onların çocuklarından oluşan karma demografi.
Bölücü çabalara karşı bir sosyal dalgakıran.
Kentlerde anadil olarak Türkçe konuşma oranı yüzde 46.6... Kürtçe ise daha düşük. Yüzde 44.1.
Bu rakamlar 1992 araştırmalarının yansıttıkları.
Son yılların nokta sondajları Türkçenin tırmanışta olduğu izlenimlerini veriyor.
Ancak...
Kırsalda Türkçe oranı yüzde 13.9... Kürtçe ise yüzde 76...
Son yıllarda, ağalık ve aşiret bağları kırılmakta, TV yayınları, sulu tarıma göçler olmakta. ÇOTAM'lar kadınlara meslek kazandırmakta, yani kırsalda da Türkçe yayılmakta.
Erkeklerde Türkçeyi bilmeyenler, kentte ve kırsalda ihmal edilir oranda küçük.
GAP araştırması daha 1992'de Türkçe ve Kürtçenin kişilerin kendi aralarında kent - kırsal ortalaması olarak yarı yarıya oranlarını göstermekte.
Yüzde 30'a yakını ise Türkçe - Kürtçe karma dil kullanıyor.
Yani sadece Kürtçe konuşmalar karşısında Türkçe ve karma dil çoğunlukta.
Türkçe okuryazarların oranı kırda yüzde 75.2'ye düşerken, kentlerde yüzde 81'e yükselmekte.
Bu oranlar da son nokta sondajlarına göre Türkçeye doğru kaymakta.
Çetin Altan'ın piyanolu köyleri henüz oluşmadı ama bilgisayar ve internet, kırsalda Türkçenin yaygınlaşmasının önemli etkeni olma yolunda.
Kırsalda talep içerik değiştirmekte...
Özellikle köylerde genç kadınlar, kızlar ÇOTAM'larda bilgisayar kursları, internet kullanımı dersleri istemekteler.
Barış, ekonomi, kültür demokrasi yakın gelecekte pek çok sorunu kendiliğinden çözüme ulaştırabilir.
Kürtçe TV bu değişen demografi dinamiğinde görülebilmeli.