Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rioda tek bir yabancının canlı girip canlı çıkamadığı, "favela" denilen yoksul gettolarına mafya "grup turları" düzenler.Her türlü uyuşturucu trafiğinin merkezi, çocuk/genç junior çetelerinden yan örgütleri dahil, tüm kriminal grupların yuvalandığı, kadın/çocuk seks satışlarının yapıldığı, kentin diğer kesimlerinde işlenen kapkaç, hırsızlık, uyuşturucu satışı, haraç gelirlerinin toplandığı "favelalarda" yabancı sinek dahi uçamaz."Favela Suç Cumhuriyetleri(!)" mafya tarafından yönetilir.Rionun tüm dokularını saran bu kriminal ağın gelirleri ötesinde, "Favelaların, turistlere, güvenle gezdirilmesi" gibi ilginç bir gelir yolu yaratmıştır mafya...Onların koruması altında 100lerce kişilik kafileler, bu hukuk geçirgenliği olmayan teneke mahallelerine akar.Orada oturanlar için bile zırdelilik olan batakhanelere bile girerler. İstanbul giderek Rio mu oluyor?.. Dünyanın belki de en ilginç turizm tur operatörlük hizmeti, "Brezilya mafyası" tarafından sunulur. Rioda "suç" bir bakıma, "devlet" ve "özel sektörün" yanı sıra "üçüncü" sektördür.En fazla çalıştırana sahip kriminal alt kimliğini "kapkaççılar" ve "ayaküstü" soyguncular oluşturuyor.Çünkü...Hiç sermaye ve nitelikli kriminal olmayı gerektirmeyen "ham işgücü" yeterli bir alan.Çantayı kapmak ya da tenha sayılabilecek bir yerde, gözüne kestirdiği birinin karnına bıçağı dayayıp cüzdanını istemek hiç de zor değil.Olay sonrası hızlı koşacak bacaklar yeterli...Ve....Aç, işsiz ve umutsuz olmak...Suç işlemekten başka çaresinin kalmadığını düşünmek.Ona, böyle düşündürten kriminal yaşamı benimsemişler coğrafyası ve kültürünün bir parçası olmak... Rio - İstanbul hattı Brezilya, ekonomisi en fazla iflaslar yaşamış ülke.Yüzde 1500 gibi çılgın oranlarda.Üç beş yılda bir ekonomi çökmüş. İşyerleri kapanmış. Milyonlarca insan işsiz kalmış.Nüfusu ve özellikle genç nüfusu yüksek. Bunların büyük çoğunluğu işsiz.Samba ve futbol hepsini doyurmuyor.Ekonomi, her çöküş sonrası IMF reçetelerine teslim oluyor.Kemerler daha da sıkılıyor.İşsiz gençlere her yıl milyonlarcası ekleniyor.Umutsuz, aç, işsiz, kriminal kültür içinde yoğrulan, çoğalan nüfus..........Türkiyenin büyük kentleri, hala Rioya dönüşmüyorsa, bunda, güçlü ve sağlam aile yapısının rolü büyük... İşsizliğin, yoksulluğun, umutsuzluğun rutubet gibi temellerini çürütmekte olduğu toplum, sağlam aile yardımlaşması geleneğiyle hala ayakta... Ama zorlanıyor. IMF parmak izleri İstanbul, uluslararası araştırmalarda "son yıllara kadar dünyanın kriminal açıdan güvenli metropolleri" arasında yer alırdı.PKK terörünün 30 bin insanımızın ölümüne neden olduğu yıllarda bile, turizm stratejimiz, "büyük kentleri ve kıyıları, tarihi yöreleri en güvenli ülke" söylemine dayalıydı.2002 rakamlarıyla, İstanbulda, her 110 kişiden 1i suç ilişkili olarak saptanırken, bu sayı New Yorkta 30, Londrada 17 idi.Tarihte de öyle...İstanbulda 1742 - 1762 yılları arasında büyükelçilik yapan Sir James Porter, "İstanbul polisi hayran olmaya değer. Hırsızlık, soygun, yol kesme, dolandırıcılık yok denecek kadar az" diye yazmıştı.Birkaç örnek daha:İtalyan Seyyah Ubicini: "İstanbulun güvenliği, Avrupada kilise vaazlarında örnek olarak anlatılmalıdır."16 yüzyılda Fransa Elçilik katibi Jean Chesnau: "Asayiş ve düzen inanılmaz derecededir. Geceleri sokakları elinde bir sopa ve bir fenerle tek başına bir bekçi dolaşır. Bu görev, Pariste, bir birliğin başında devriye gezen komutan tarafından bile bu denli iyi yerine getirilemiyor..." (12.09.2003. AKŞAM)........Nereden nereye... Mafya babaları, İstanbulun göbeğinde bazı semtlere turistik turlar düzenleyerek belki istihdama katkıda bulunabilirler.Bu da devlete "derin" değilse de "kamu hizmeti" (!) olmaz mı? g.civaoglu@milliyet.com.tr Kim utansın?