Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1- Ekonomik krize neden olan ve büyük devalüasyon yapan her hükümet, ilk seçimde fena halde sandık dayağı yer.DSP - ANAP - MHP ortak hükümetine millet, böyle bir kötek attı.Üçü de barajın altında kaldılar. TBMMye milletvekili sokamadılar.2- Böyle bir tepki birikiminin sel suları gibi akarak "tek başına iktidar"a getirdiği parti, izleyen ilk yerel seçimlerde oylarını artırır. Yerel yönetim haritasında kendi renklerini yayar.AKP de iktidara böyle geldi... İzleyen ilk yerel seçimde - 28 Martta -oylarını artırdı. Yerel yönetim haritasını renkleriyle boyuyor.3- Büyük oy farkı yaparak tek başına iktidar olan partiler, en az bir dönem daha iktidarda kalırlar.DP, üst üste üç seçimi almıştı. AP ve ANAP ise birer seçim... (DP ve AP iktidarları seçimle değil askeri darbelerle noktalanmıştı.)AKP iktidarı da - büyük yanlışlar yapılmazsa - ilk seçimde değişecek gibi görünmüyor. Türkiyede siyasetin kanunu şudur: Bu yerel seçimlerde sağın tırmanışı sürmüştür.Radikalin manşetinden verdiği gibi "siyaset sağa çekmekte..."Bir kural daha...4- Türkiyede sağ partilerin hatta merkez sağın liderleri, simgeler bağlamında daha öncekilerden birkaç adım önde muhafazakar oluyor.Örneğin...Menderesin eşinin başı açıktı.Adnan Menderes, namazlarını bazı sabahlar gün ağarmadan kimseye görünmeksizin bir camide kılıverirdi.Demirel ve Özalın eşlerinin de başları açıktı... Ancak, namazlarında gizliliği kaldırmışlardı.Onları izleyen Mesut Yılmaz için de manzara aynı idi.Erbakan ise "günde 5 değil, bazen, 11 vakit namaz kıldığını" söyleyerek övünürdü. Eşinin başı örtülü ilk başbakan, o oldu.Sağın dokuları, devrim gibi değişimler geçirmezse, bundan böyle gelecek sağ kanattan başbakan eşlerinin tümünün, başlarının örtülü olacağı öngörülebilir.Örtünmenin de yaygınlaşma süreci kesilmez.Buna karşılık, örtünmeyenler üzerinde, aile ve sosyal baskının ne olacağını net göremiyorum. Doruktan demokratik esinlerle baskılar azalabilir, hatta hoşgörüye dönüşebilir... Buna karşılık tabanda tavır koyuş daha dayatmacı olabilir.AB sürecinde görüşme takvimi alınması ise, bu tür konuların tartışma gündeminde hala kalmasını, "abuk" hale getirecektir. Sağın tırmanışı "Modern İslam" zihniyetinin "parlamento ve "yerel yönetimler" egemenliğine paralel olarak - öyle görünüyor ki - "idare" ve "yargı"ya da yansımalarını yaşayacağız.Onu özel kesim izler.Yani... İslam dinini kurallarıyla yaşayan ama çağdaş teknolojiyi ve moderniteyi içselleştiren zihniyetin tırmanışı sürecektir.Demokrasi, halk yığınları ile "örtüşen" bu zihniyete yontuyor.Öte yandan "merkez" ve "sol"da yenilik üretilmedikçe, sadece "direnişe" ve "hayır" demeye dönük şu "negatif" politikalarla inişleri sürer. Modern İslam kadroları 10. Yıl Marşını eleştiren bir AKPnin, arkasından gelen ve yüzde 100 fark attığı partinin Atatarkün CHPsi olması, ne acı!CHP, öyle bir talihsiz oy oranı çıkarmıştır ki... Ne bir "iktidar alternatifidir" ne de "kendini yenileyecek, kabuk değiştirecek içsel tepki tetikler ve umut" olur."Bir önceki yerel seçimlere göre oyumuz yüzde 7 arttı. Genel seçimlere göre yüzde 1 gerilemek ise, iktidar etkileri ağır basan yerel seçimlerde doğaldır" diyorlar. Tebrikler...CHP yönetimi, alkış ve çiçek de bekliyor olabilir!..Peki...Muhalefet partileri DYP ve MHP, yerel seçim olmasına rağmen son genel seçimdeki oylarını - çok az da olsa - nasıl artırdılar?Geçiniz. Bir artı ise Kürtçülük çizgisinde ırkçı politikalardan - az da olsa - oyların esirgenmesi...Sonuç... Bu seçim oylarında, son genel seçimlere göre - AKP dahil - büyük fark yok.Toplumun "kolektif aklı" kareyi dondurmuş, bekleme moduna girmiş. "Kontrollü istikrar" istenmiş. g.civaoglu@milliyet.com.tr Atatürkün partisi