Güneri CIVAOĞLU
Dün,
Rusya ve
Türkiye Başbakanları Çernomırdin ve
Yılmaz onuruna verilen öğle yemeğinden izlenimler sunacağım.
- Açılış konuşmasında
"Almanya Birleşik DevletIeri" deyimi kullanıldı.
Yani...
Batı ve
Doğu Almanya'nın birleşmesinin yanı sıra,
Germen'lerin arka bahçeleri sayılan
Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve
Polonya'nın da
Avrupa Birliği'ne girmesiyle, dünyanın
ABD'ye rakip
2. süper büyük devleti doğuyor.
2000'li yıllarda
ABD'ye meydan okuyacak.
Belki de...
Dünya
3. kez büyük ve ihtiraslı
Almanya macerasıyla mücadele etmek zorunda kalacak.
Amerika Birleşik Devletleri'ne çağrışım yaptırırcasına
Almanya Birleşik Devletleri deyiminin siyaset diline girmesi düşündürücüdür.
Sovyetler Birliği'nin çözülmesinden sonra, yer yuvarlağında tek süper güç olarak kalan
ABD karşısında,
Avrupa'lı bir
ABD.
Bu
Almanya, ABD ile dirsek temasındaki
Türkiye'yi
Avrupa içinde görmeyi tehlikeli buluyor.
Bir izlenim daha...
Rusya Başbakanı Çernomırdin, Türkiye ile
Rusya ilişkileri arasında buzları eritecek sıcaklıkta bir konuşma yapıyor.
"Kimse aramıza girmeye kalkışmasın. Kimse bize akıl öğretmesin. Dışarıdan müdahale etmesin. Rusya ve Türkiye ilişkilerini daha da yoğunlaştıracak, genişletecek, derinleştirecektir."
Bunun örneklerini sıralıyor.
Çernomırdin'in verdiği mesajın adresi
ABD...
Çünkü, derin kulislerden sızan bilgilere göre,
- ABD, Rusya'nın Karadeniz altından borularla Samsun'a doğal gaz nakline - karşı.
Bu hat,
2000 yılında 4 milyar metreküp olacak. 2002 yılında ise 8 milyar metreküp. 2004'te 16 milyar metreküp.
Türkiye'nin bu gaza ihtiyacı büyük.
Türkiye'de halen doğal gazla işleyen
3 santral var.
4 santral daha
yap - işlet yöntemiyle programlanmış. Kış aylarında
Ukrayna - Bulgaristan üzerinden gelen doğal gaz evlerde de yakıldığı için, santrallar, elektrik kesintisi yapmak zorunda kalıyorlar.
Enerji sorununun çözümü için en kısa süreli ve en etkin formül bu.
Üstelik...
2000 metre derinlikte su altından boru döşeme projesini
Rusya, kredili olarak
Hollanda ya da
İtalyan firmalarına yaptırtıyor. Maliyet,
1 buçuk milyar dolar maliyetle bu projeyi hayata geçirtiyor.
Karadeniz'in altından
350 kilometre boru hattıyla
Samsun'a bağlanacak.
ABD'nin bu projeye karşı mesajına gelince:
"Ruslardan doğal gaz alırsanız, Bakü - Ceyhan hattını öldürürsünüz. Çünkü, Bakü -
Ceyhan boru hattı, tek başına ekonomik değil. Yani sıra Türkmen doğal gaz boru hattı da olursa verimli sayılır. Siz, Rusya'dan doğal gaz alırsanız, Türkmen doğal gazına ihtiyacınız kalmayacak. Proje de gerçekleşmez."
Oysa...
Bakü - Ceyhan hattı, binlerce kilometrelik bir yol.
Hazar Denizi'nin altından geçişi ihtilaflı.
Ermenistan'dan mı,
Gürcistan'dan mı? Nereden geçecek?
Uzun süre alacak bir proje.
ABD, aslında
Türkiye'nin
Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız.
Türkiye'nin, enerji boru hatları
stratejik ülkesi haline gelme olasılığı,
ABD'yi rahatsız ediyor.
Çernomırdin, Rusya'dan son görüntüleri anlatıyor:
"- Enflasyon düştü.
- Büyüme hızı, 0'ın (sıfır) altında durduruldu ve yüzde 2.7'ye doğru bir tırmanış yaptı. Gelecek yıl yüzde 2 daha büyüme bekliyoruz.
- Yatırımlar da artış eğilimine geçti.
- Rublenin düşüşü durdu. Para değeri istikrarlı.
- Politik istikrar da sağlandı.
- İşçi sendikalarıyla ilişkilerimiz düzeldi.
- Yabancı sermaye geliyor.
- Vergi reformu yapıyoruz."
Bunlar
Rusya'dan iyi haberlerdi.
Ne yazık ki...
Sıraladığı bu maddelerin bir kısmında
Türkiye inişte.
Özellikle;
enflasyon, para değeri, siyasal istikrar, çalışanlarla ilişkiler... hatta reformlar.
Ancak...
Özel kesimin lokomotif olduğu alanlarda ekonomi gene de - nispeten - daha iyi sayılabilir.
Mesut Yılmaz, "Çernomırdin'in davetini kabul ettiğini ve gelecek yaz Moskova'ya gideceğini" söyledi.
"Türk - Rus İşadamları Konseyi'nin bu gezi bağlamında Moskova'da yapılması" çağrısında bulundu.
Hükümete destek verenler, özellikle
CHP ne düşünür, bilemem. Ama, bu çağrının yorumu:
"İlkbaharda seçim yok. Hükümet devam edecek. Ben Başbakan olarak kalacağım."
. . .
Sonuç...
Ayranlarımız kabarıp
AB'ye rest çekerken,
"alternatif Rusya" gibi hayaller görmeyelim.
Rusya da,
Avrupa ve
ABD gibi
Türkiye için
ebedi dost ya da ebedi düşman olmayan, sadece ulusal yararlar penceresinden görülmesi gereken bir ülkedir.
Bunların ötesinde...
Yemekte, zehirli bir virüs gibi kıvrılıp beynimi acıtan anılar da vardı.
"Odasına Rusça takvim astı diye hapse atılıp, işkence gören, bizim kuşak üniversiteli gençlerin anıları..."
Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr