Daha sonra Senato'da oylanması, orada da kabul edilirse Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerekiyor. Senato'da "Ermeni lobisi" çok güçlü değil. Gündeme alınması da ertelenebilir. Cumhurbaşkanı Chirac'ın -kullanacağı pek sanılmasa da- "VETO" yetkisi var.Ve...Bütün bu aşamalardan sonra, yasanın, Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi, orada iptal yolu açık. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve Senato Başkanı ya da 60 parlamenterin imzasıyla yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmak mümkün.Türkiye lobisi bu 60 parlamenteri bulacak güçtedir.Yani...Elbette, Türkiye ciddi tepki koymalı ama amacını aşan abartılarla ve çelişkili tavırlarla değil........................Örneğin...TBMM gündeminde olan "Fransa'nın Cezayir'de soykırım yaptığı ve bunu inkâr etmeyi suç sayan" yasa teklifinin kabul edilmesi...Türkiye, Birleşmiş Milletler'de Cezayir'le ilgili oylamada "karşı oy" kullanmıştı. Cezayir kamuoyu yıllarca Türkiye'nin bu "tek oyu"nu içine sindiremedi. "Türkiye, ancak, Fransa'da sıkıştığı zaman mı Cezayir'i hatırlıyor" sorgulamasına hazır mıyız?Ayrıca...Türkiye, Fransa'da oylanacak olan "Ermeni soykırımını inkâr etmeyi suç sayan" yasaya hangi gerekçelerle karşı çıkıyor?"Söz ve fikir özgürlüğünün kelepçelendiği, bilimsel araştırmaların bile engellendiği" gerekçesiyle değil mi?Peki..."Fransa'nın Cezayir'de soykırım yaptığını parlamento kararına bağlayan ve bunu inkâr etmeyi suç sayan" bir yasa çıkarırsa, Türkiye, Fransa'yla aynı "yanlışa" düşmüş olmayacak mı?"Ermeni soykırımını inkâr etmeyi suç sayan, böylece söz ve fikir özgürlüğünü kelepçeleyen ve akademik çalışmalar önüne duvar çeken" Fransa ile, "Cezayir'de Fransa'nın soykırım yaptığını inkârı suç sayan ve böylece söz ve fikir özgürlüğünü kelepçeleyen, akademik çalışmalar önüne duvar çeken" bir Türkiye görüntüsü aynı çarpıklık değil mi?....................... Fransa'daki yasa girişimi, merdivenin ilk basamağındadır.Senato, Cumhurbaşkanı onayı, Anayasa Mahkemesi daha sonraki basamaklar...Türkiye de elbette ciddi tepki vermelidir. Fakat... Basamak basamak yükselerek... Daha ilk günde son günün tepkisi, ne politikayla bağdaşır, ne diplomasiyle..........................Bu yasa, Fransa'nın bir iç politika gerçeği... Fransa'da 500 bin Ermeni kökenli seçmen var. Genel seçimlerde kazanan ve kaybeden parti arasında çok az fark oluyor. Bu bakımdan 500 bin oy önemli.Öte yandan Ermeni diasporası yüz yıla yakın süredir Fransa'nın dokularına işlemiş. Sanatçıları, işadamları, yazarları, çizerleriyle sayısal gücü çok aşan ağırlığa sahip. Bir özellik de, Ermeni nüfusun ve etkin güçlerinin Paris, Marsilya, Lyon gibi önemli merkezlerde yoğunlaşmış olması...Siyasi partiler, kendi parti içi iktidarlarını saptayacak örgüt süreçlerinde de bu 3 ilin Ermeni faktörünü dikkate almak zorundalar. Kısacası...Fransa'da iç politika ve parti içi politika, bu ülkenin dış politikasını bir bakıma tutsak almış durumda.........................Gene de Fransa hükümeti, bu yasayı engellemek için içtenlikle çaba gösteriyor.Oy hesapları ve parti içi örgütsel hesaplar nedeniyle "açıkça" değil ama kendilerine yakın buldukları parlamenterleri yakın markaja aldılar. Meclis Başkanı ve Senato Başkanı da bu kapalı devre çalışmaya destek veriyorlar........................Bir sonraki dönemde Fransa, AB Başkanlığı'nı devralacak.Bu da dikkate alınmalı.Fransa, bir istasyondur. AB ise, yolculuğun hedefi... Amacını aşan tepkiler, ona layık olduğundan fazla değer yüklemek olur. g.civaoglu@milliyet.com.tr Fransa'da Millet Meclisi büyük olasılıkla "Ermeni soykırımı" yasa önerisini kabul edecek. Ancak... Bu oylama "yasalaşma" demek değil.