Eski Yunan'ın mitos kahramanı Herakles'in (1) destanından birkaç satır:
"Herakles, vahşi ve yenilmez bir canavar olan Nemea aslanını yok etmek ister, ancak büyük bir tehlike atlatır.
Düşmanını arayan Herakles, onu bulduğunu fark etmez; uykusunda okşadığı aslan yelesini kendi sakalı sanır. Son anda uyanan Herakles, düşmanını öldürmeyi başarır."
Tırnak içindeki bu anlatımı, Jean Zieglar'ın SUÇUN DEREBEYLERİ - demokrasiye karşı yeni mafyalar - adlı kitabından aktardım.
Jean Zieglar, Herakles'in öyküsünü yansıttıktan sonra şöyle soruyor:
"Batı'nın demokratik toplumları da örgütlü suç karşısında benzer bir tutum gösteriyorlar. Canavar yakınlarına kadar sokulduğu halde fark etmiyor, düşmanlarını okşayarak uykularına devam ediyorlar.
Bir gün uyanacaklar mı?"
Geç uyanmak
Bazı kasetler kamuoyunda birden patlama yapıyor.
"Neler oluyormuş meğer" diye uyanılıyor.
Yahut Susurluk'ta olduğu gibi gece yarısı toplumsal değerlere kamyon çarpıyor.
Gene uyanıyoruz.
Meğer devleti yönetenler, yıllardır uykularında kendi sakalları sanarak, koyunlarına kadar girmiş aslanın yelelerini okşuyorlarmış. Yeşil pasaportla besliyorlarmış.
Yargısız infaza karşıyız.
O nedenle ne "aslan" ne "canavar" demiyoruz ama Fethullah Gülen kasetleri de Herakles'in öyküsünü anımsatıyor.
Ayrıca kimilerinin saptırdığı gibi konuyu araştırmak İslam'ı yargılamak da değildir.
Türkiye'nin MİT'i, Genelkurmay ve Emniyet istihbarat örgütleri var.
Belki bilmediğimiz başka haberalma kurumları da vardır.
CIA ve MOSSAD'la istihbarat alışverişleri sır değil.
Teknolojinin son harikaları olan çok gelişmiş hormonlu dinleme sistemlerine de sahibiz.
Peki bütün bunlar var da, şimdi birden bire hakkında idam isteneceği ilan edilen Fethullah Gülen'in idamlık suçları yıllarca nasıl gizli ve hukuk erki dışında kalabildi?
Gülen, kravatsız, açık yakalı gömleği ile bütün resmi davetlere nasıl katılıyordu?
Nasıl Cumhurbaşkanı'na eliyle "Devlet Adamı Ödülü" verebildi?
Başbakanların, parti liderlerinin yanındaki protokol koltuklarında yıllardır nasıl yer alabildi?
Sorumlular, yetkililer uykuda mıydılar?
Yoksa uyku taklidi mi yapıyorlardı?
Veya...
Yıllardır uyurgezerler tarafından mı yönetiliyoruz?
Yahut...
Gülen, işe nasıl gelirse... İstenildiğinde masum ve laisizmin dinsel bilgesi; okşanmalı...
İstenildiğinde canavar; idam edilmeli.
Uyarılar
Örneğin...
Cumhuriyet'te yazan Hikmet Çetinkaya yıllardır kendi köşesinden alarm veriyordu.
Öte yandan...
Her yıl bazı öğrencilerin askeri okullardan, bazı ordu mensuplarının TSK'dan ilişikleri kesiliyordu.
Onların "Fethullahçı" oldukları yolunda duyumlar oluyordu.
Ayrıca...
"Duyarlı çevrelerin" başka uyarıları olduğunu da öğrenmekteyiz.
Ne var ki...
Hukuk devletinde yargı ve hüküm yeri mahkemelerdir.
Oralardan bir işaret yoktu.
Demokrasilerde seçilmişler devletin sesi, vicdanı, tavrıdır.
Onlar da Gülen'i onore ediyorlardı.
"Cumhurbaşkanı çocukları, torunları onun açtığı okullarda okuyor" deniyordu.
Demokrasiye karşı "suçun derebeyleri" her görüntü arkasında olabilir.
Önemli olan Herakles gibi uykuda onların yelelerini okşamamak, aymazlığa düşmemektir.
Çünkü...
Bir gün uyandığımızda, bakarız ki bu kez aslan, avcı olmuş. Demokrasi av.
................
Herakles: Roma'da Hercules.
En ünlü Yunan - Roma efsane kahramanı.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr