Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

LONDRA’DAN gelen ve Sabancı Müzesi’nde sergisi açılan ünlü heykeltıraş Anish Kapoor onuruna iki davet vardı.
Biri Suzan (Sabancı) Dinçer ve Haluk Dinçer’in Yeniköy’deki yalılarında...
Diğeri Emirgan Atlı Köşk’teki Sabancı Müzesi’nde...
Anish Kapoor’un kişiliği, sanatı, yapıtları için gerekenler yazıldı, söylendi.
Ben başka gözlemler yansıtayım...
Yeniköy’deki yalı, daha Merhum Kemal Ilıcak almadan önce Barajcı Tahsin diye anılan bir önceki sahibinden beri bilinir.
Nazlı ve Kemal Ilıcak’ın döneminde hemen her gün oradaydım.
Eski hali korunmakla beraber epey değişiklik yapılmış.
Daha da güzel olmuş.
İnşallah yeni sahiplerine hayırlı olur, mutlu yaşarlar.
Tablolar, desenli mermer döşemeler, biblolar, heykellerle ince zevki yansıtıyor.
Nazlı Ilıcak da Suzan Sabancı Dinçer’e yardımcı olmuş.
Yabancı konuklar için Boğaziçi yalıları çok etkileyici.
Fakat...
Mutfak da buna eşlik etmeli.
Suzan -Haluk Dinçer çiftinin yalıdaki davetlerinde yiyecek servisi tepsiler gezdirilerek yapıldı.
Türk mutfağının modern dokunuşlarla harmanlandığı bir lezzet gökkuşağıydı.
Müzede ise uluslararası dergilerin sayfalarına da giren Changa’nın lezzetleri sunuldu.
Bana yalıdakiler bir çıt daha yakın geldi.
Changa’nın işi ise çok kişiye servis yaptığı için daha zordu.

Haberin Devamı

Sanat ve mutfak...

Sanat etkinliklerini izlemeye özel zaman ayıran Birgül ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu da serginin açılışındaydı.

Sanat ve mutfak...

Yalıdaki davette Anish Kapoor ile sevgilisi ve Suzan Sabancı Dinçer.

HAFIZA, KÜLTÜRÜN HARCI...

Sanat ve mutfak...

Şeffaf Oda’da Mehtap Meral’den Tango’yu dinliyoruz. Terasta dans eden bir çift...

ÇOK yıllar önceydi. Dostumuz, abimiz Feyyaz Tokar’ın Boğaz’daki yalısındaydık. Onun merdiven altı barında keyifli sohbet kaynatıyorduk. Elbette kadim dost Mehmet Barlas rengiyle. Tarih, siyaset, anı, müzik, nükte harmanında anlatıyordu.
Feyyaz abi “kültür böyle bir şey. Hafızanda sana kalanlardır. Mehmet’in müthiş bir hafızası var” demişti.
Bu doğru kimilerimizde öğrendiklerimiz, kiremitlerden akan yağmur suları gibi kayar gider.
Sadece bir kısmı kalır.
Kimilerimizde ise çoğu kalır.
Fakat madalyonun sadece bir yüzü böyle. Diğer yüzü ise öğrenme bereketidir. Mehmet’in çok okuduğunu, çok dostu olduğunu, anılarının zenginliğini de yazın bir kenara. Hafızasının tutacağı kültür yağmuru da bereketli.
Şeffaf Oda’nın TV8’de bugün yayınlanacak bölümünde işte böyle bir keyifli sohbet var.
Mehtap Meral’in sesiyle yorumladığı şarkılar, tangolar, semahlarla eşliğini de ilave edeyim...
......................
Boğaz’ın en güzel köşesindeki Lütfü Sapmaz’ın PORTAXE mekanında güzellikler ise bu keyif tablosunun çerçevesi.
PORTAXE ailesine de teşekkürler.

Haberin Devamı

BORDO’DA ŞARAP YASAKLARI...

Sanat ve mutfak...

Louis Vuitton’un sahibi olduğu şatonun üzüm bağları önünde, medya başkanıyla. Bağların önünde gül çitleri var, hem haşereden koruyor, hem estetik.

ALKOLLÜ içecek yasaklarına bir başka biçimde de olsa Fransa’da tanık oldum.
Fransa’nın şaraplarıyla ünlü Bordo (Bardeaux) bölgesinde 4 günlük bir gezideydim.
Göz alabildiğine uzanan deniz görünümünde yemyeşil üzüm bağları. Orada devlet yasaklar koymuş.
Örneğin...
Bordo bağlarında, asmaları sulamak kesinlikle yasak.
Cezası çok ağır.
Oysa...
Yurdum insanı bağbozumu yaklaşırken asmalara basar suyu, üzüm taneleri şişer ağırlık kazanır ve kantarın topuzunu zorlayarak para kazandırır.
“Asmalara su verilmesinin ekolojiyi bozacağı” Bordo’daki yasağın gerekçesi.
Bordo’nun zemini dev bir “sünger taşı” olarak tanımlanıyor.
Doğal su ihtiyacı yağmurlardan sızarak bu süngerde oluşan birikintilerden karşılanıyor. Asmaların kökleri bazen 20 metreye kadar iniyor. Suyu mutlaka buluyor.
Köklerin aldığı yağmur suyu topraktaki minerallerle zenginleştiği için üzüme otantik lezzet veriyor.
Yabacı suyla o lezzet kazanılamaz. Bu işler ince işler.
Terkos su koyu vermesiyle olmuyor.
.........................
Bir diğer yasak.
Koruyucu ilaç kullanılamıyor.
Peki...
Zararlı böceklere, kanatlılara karşı asmalar nasıl korunuyor?
Her 4-5 asmada bir avuç içi kadar plastik poşetler asılı.
O poşetlerin içinde laboratuarlarda elde edilmiş dişi böcek ve kanatlıların, tırtılların hormonları konulmuş.
Poşetin gözenek gibi deliklerinden buram buram algılanıyor.
Kendi cinslerinin erkekleri hormonları algılayınca üşüşüyorlar ama ortada çiftleşecek dişi yok.
Hormon var, dişi yok.
Üreyemeyince hem dişi ölüyor, hem erkek.
........................
Bordo’da şarap şatoları olan pek çok ünlü mahzene gittim.
“Reklam” yasağına uyuyor ve yazmıyorum.
Ama...
Onlardan ikisinin dünyanın en ünlü giyim markaları tarafından satın alındığını yazabilirim; “Louis Vuitton” ve “Chanel...”
Çünkü ürettikleri şarapların etiketleri, farklı isimlerde.
Bu iki kuruluş o şatoları almadan da dünyaca ünlüydüler.
Louis Vuitton ve Chanel şatolarını vitrin gibi kullanıyor, hatırlı dostlarını oralarda konuk ediyorlar.

Haberin Devamı

Sanat ve mutfak...

Chanel’in sahibi olduğu şato mahzeninde şarapların tutulduğu küve kapakları “Chanel mavisi” renginde...