CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da HDP Eşbaşkanı Demirtaş da seçim kampanyasında hedeflerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı koydular.
“Muhatabımız Erdoğan” diye açıkça söylüyorlar miting kürsülerinden.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu’nu çok ender anıyorlar.
O da “asıl patronun Erdoğan olduğu” söylemleriyle...
........................
Bu strateji “sandığa” nasıl yansır?
Yüzde 52 oy almış bulunan Erdoğan’ı hedefe koymak “hesap yanlışı” olabilir mi?
Bu sorunun CHP ve HDP karargâhlarında düşünülmediğini, tartışılmadığını sanmak saflık olur.
Demek ki sırf “Erdoğan karşıtlarının oylarına” oynamakta bir “hesap” gördüler.
Erdoğan, AK Parti’nin kurucularından Bülent Arınç’ın söylemiyle “en sevilen ve en sevilmeyen” lideri.
Erdoğan’ın desteği hâlâ “yüzde 52” mi, bilemiyorum.
Ama...
“Sırf başkanlık sistemine geçilmesin, Erdoğan başkan olmasın” ruh halinde büyük bir kitle olduğu kesin.
Toplumun belki yarısı, belki fazlası...
Onlar için oylarının misyonu “neyin olması gerektiğine değil, neyin olmaması gerektiğine” odaklı.
Yani...
“Başkanlık sistemine geçilmesin, Erdoğan başkan olmasın da ne olursa olsun” zihniyeti.
Bu “zihniyet” çok keskin “karşıtlık” duygusuyla besleniyor.
........................
Böyle olunca...
O duygulara dokunmak HDP’nin ve CHP’nin oy hasadı hesaplarına uymakta.
Zaten beklentileri çok iddialı değil.
HDP için yüzde 10 barajı aşacak yüzde 4-5 artı oy yeterli.
Bunun bir kısmını, keskin Erdoğan karşıtı “beyaz Türklerden” almakta.
Bir kısmını Türkiye genelinde seçime girdiği için daha önce AK Parti’ye oy kullanmış Büyükşehir Kürt nüfustan toplamakta.
“Benim oyumdan ne olacak ki gene AK Parti tek başına iktidar olacak” diyenler bu kez kendilerine bir “gerekçe” buldular.
“Sandığa gideyim, HDP’ye oy vereyim ki, barajı aşsın... AK Parti başkanlık sistemine geçmek için değil anayasa değişikliğini Meclis’te yapabilecek çoğunluğa ulaşmak, referanduma bile götürecek milletvekili çıkaramasın...”
Birkaç puan emanet oy zaten HDP’ye yüzde 10 barajını geçirtir.
.........................
CHP de aynı duyguların dalgalandığı oy havuzunda birkaç puan arıyor.
CHP’nin bir önceki seçime göre oylarını ve milletvekilliği sayısını artırması anlamlı olur.
Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve yönetim ekibinin başta kalması garantilenir.
Yüzde 26’yi aşan hatta 30’a kadar uzanan aralık Kılıçdaroğlu ve arkadaşları için yeterlidir.
.........................
Birkaç adım ötesi...
Eğer HDP barajı aşarsa, CHP ve MHP de milletvekili sayısını artırırsa AK Parti’nin bu kez “tek başına iktidarı” ıskalaması olasılığıdır.
Bütün bunlar bir ölçüde “Erdoğan karşıtı oylardan” besleniyorsa acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara çıkması sandık matematiğine uyuyor mu?
Bu sorunun cevabı için 5 gün daha bekleyeceğiz...