Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çünkü... PKK, Kuzey Irak'ın her yerindedir.Bunu, Kuzey Irak gezilerinde gözlemledim.Örneğin...Habur Kapısı'ndan Süleymaniye'ye giderken binlerce Kürt kökenli yurttaşımızın göç ettirildikleri toplanma kampı, PKK'nın koruması altındadır. Dışta güvenlik ve içte organizasyon, PKK tarafından sağlanır.Aynı yol üzerinde zaman zaman durup çay içtiğimiz, yemek yediğimiz, çeşmesinde elimizi yüzümüzü yıkadığımız çardak altlarında PKK'lılar da vardı. İsmimle seslendiler. Konuştular.Kuzey Irak'ın egemeni Barzani'nin konuğuydum. Onun gönderdiği araç ve birkaç da koruma vardı.PKK'ya odaklı değil, yörenin otorite boşluğunda karşı karşıya gelebileceğim tehlikeler nedeniyle ciddi önlem alınmıştı.Ne Barzani'nin kolluk güçleri onlara tavır aldılar, ne de PKK'lılar onlara karşı bir çekingenlik gösterdiler.İki taraf da kayıtsızdı.PKK'lılar oturmuşlar çay içiyorlardı.Gerçi 4-5 kişiydiler ama gene de o topraklardaki rahatlıkları açısından bir fikir veriyor..................................Ancak...Gerek orada gerek Kuzey Irak'ın diğer yörelerinde karşılaştığım böyle birkaç kişilik PKK'lı grupların hiçbirinde silah yoktu.Anlaşılan yönetimle böyle bir "sorun çıkarmamak" anlayışı/anlaşması vardı.Sadece göçmenlerin Atruş Kampı'nı korumak ve düzeni sağlamak için orada silah taşıdıklarını söylemişlerdi. Kampın yakınlarından geçerken gaz pedalları köklenmişti. Bu netameli yol 2-3 kilometre hızla geçilmeliydi.Barzani de zaten kendi sorunları varken PKK'yla uğraşmak ve başına dert almak istemiyordu.Gerçi... Birkaç kez Türkiye'nin de katkısını sağlayarak PKK güçleriyle çatışmıştı ama bunlar çok özel açılmış ve kapanmış parantezler olarak kaldı...................................Çevik Kuvvet döneminde İncirlik'ten kalkan helikopterlerin altlarında ABD armaları vardı. PKK, onlara yerden ateş açmıyordu. Bunun üzerine bizim helikopterler aradaki farkın anlaşılmaması için İncirlik'ten kalkan ABD helikopterlerinin karınlarındaki ABD armalarının silinmesini sağladılar.Şu "arma" olayı bile, PKK'nın Kuzey Irak'ta sadece yerel Kürt yönetimiyle değil, ABD ile ilişkilerinde de karşılıklı "bulaşmazlık" gerçeğinin simgesel göstergesidir.ABD de hâlâ bunca sorun arasında PKK'ya "şeriflik" yapmayı yüklenmek istemiyor....................................PKK'nın kasabalarda, kentlerde de mekânları var....................................PKK'nın kamplarına gelince..."Sıcak takip" ve "yoğun bombardıman" sonrası o kamplara askeri helikopterlerle götürüldük. "Kamp" dedikleri, çardak altında bir revir, altında toplanılan ve yemek yenilen bir alan, açık hava fırını, kaçarken geride bırakılmış birkaç karavana kazanı, yandan akan tatlı su...Belki Kandil Dağı'nda mağaralar da vardır. TSK'nın harekâtları başladığında bunlar boşaltılıyor, hepsi araziye dağılıyorlar....................................Bir keresinde Hasan Kundakçı Paşa'yı görmüştük.Yüzü tunç rengiydi. Toz içindeydi. Rütbesini gösteren işaretler -yanılmıyorsam- gizlenmişti.14 saat askerinin başında yürüyerek Kuzey Irak'ta ciddi bir operasyon gerçekleştirmişti. İçerilere kadar girildiğini hatırlıyorum....................................Bilinen ama kanıtlanamayan söylenti, "Türk özel kuvvet birimlerinin de yerel giysilerle yıllardır Kuzey Irak'ta görev yaptığıdır."Orada konutları da vardır. Yörenin en iyi istihbarat gücü ABD'lilere göre, Osmanlı döneminden bu yana Türk servisleridir.....................................Resmi açıklamaların, notaların, Bakan, Başkan demeçlerinin zihinlerde oluşturduğu "sıcak takip" algılamalarının arkasındaki çıplak gerçek bunlardır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ya da kamplarda sanmak ve oraları basınca operasyonun başarıya ulaşacağını düşünmek yanlıştır.