2001'e girerken dünya televizyon ekranlarına, metropollerden ışık, neşe, müzik, coşku, dans ve havai fişek gösterileri yansıyordu. İstanbul'dan ise Taksim Meydanı'nda kafe taşlamaları ve Çiçek Pasajı'nda patlamalar.
Dünya Atlası'nda Türkiye'nin koordinatlarını, ne yazık ki "şiddet eylemleri" ve "kan" belirliyor...
Ama...
Bu, Türkiye'nin - tam - hakettiği bir izlenim değildir.
Bölücü ve ırkçı terör örgütünün başı yakalanmış... Dağında, köyünde, mezrasında güvenlik sağlanmış... Örgütleri neredeyse çökertilmiş... Çeteleri, baronları tutuklanmış... Yıllardır devletin giremediği hapishaneleri kurtarılmış Türkiye'yi de görebilmeliyiz.
Birkaç nokta eylem, toplumsal dengelerimizi sarsmasın.
Zamanın "Demir Lady"si olarak anılan İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'in kaldığı otelin İRA tarafından bombalandığı ve binanın ön yüzünün çöktüğü iyi hatırlanmalı.
Bölücü şiddet örgütü, bu eylemle "biz istersek İngiltere Başbakanı'nın bile burnunun dibinde eylem koyarız" mesajını vermişti.
Özdemir Sabancı ile iki çalışma arkadaşının, en ileri güvenlik teknojisi ile korunan Sabancı kulesinin 26. katındaki bürosunda öldürülmeleri de bu tür bir meydan okumaydı.
Bu fonda, dünkü bomba olayını irdeleyelim:
1 - Dün, şiddet örgütü "arkadaşlarımızın hapishanelerden sökülmeleri ve F tipi cezaevlerine gönderilmeleri ile çöktüğümüz sanılmasın. Bakın, Emniyet Müdürlüğü'nün dördüncü katında, müdürün odasının yanında bile bombalı eylem koyabiliyoruz" mesajını vermiştir.
2 - Eylemi üstlenen örgütün dünkü yayınlarında "intikam ve misillemeye başladık. Hücreleri oligarşinin beyninde patlayan bombaya dönüştüreceğiz" tehdidi yer almaktaydı. Şişli Emniyeti'nde bomba eylemiyle ilginç bir eşzamanlama...
3 - Cezaevlerinden sökülen örgüt, daha ses getirecek eylemlere ve hatta cinayetlere yönelebilir. Eylemi üstlenen örgütün dünkü yayınında "namlularımız sizi bulduğunda affetmeyecek" deniyordu.
4 - "Ölüm oruçlarının örgüt tehdidi ile yapıldığı" yolundaki söylemlere bu örgüt, kendi eylem kronolojisinde ilk kez "bombalı intihar saldırısıyla" bir tür tekzipte bulunuyor.
İntiharların güdümlü olmadığını kanıtlamak mı?
Böyle bir kanıt olsa bile insani mi?
5 - F tiplerinde örgütlerin hareket ve etki alanlarını genişletmek üzere, bir yandan ölüm oruçları sürdürülürken, öte yandan eylemler tırmandırılacak olabilir.
6 - Bütün bunlar, örgütlerin dışa dönük mesajları olduğu kadar kendi tabanında iç güven ve moral amaçlıdır.
Güvenlik güçlerimiz, ihmallerle onlara bu olanağı vermemeli.
Bu gerçeklerin ışığında güvenlik güçleri, örgütlerin üzerine öncelikle enformasyon ile gidebilmeli.
Yani, olaydan sonra failleri yakalamanın ötesinde, eylemin olacağını önceden bilerek gerekli tedbirleri almalı.
Yakalananlara, "Hukuk Devleti" ve "insan hakları ilkeleri"uygulanmalı.
Devlet, F tipi için verdiği sözlerin arkasında durmalı.
Toplum, güvenlik güçlerine destek vermeli.
Kanlı örgütler, insanlığın dışladığı şiddet çıkmazlarında sıkışıp tükenmeli.