Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Nedenini şöyle açıkladı:"17 Aralıka iki ay var. Türkiyenin ABden tarih almasını önlemek için ülkeyi karıştıracak, altını üstüne getirecek, AB yörüngesinden çıkarmaya yönelik karanlık oyunlar tezgahlanabilir. Leyla Zana örneğini toplumsal barışı kundaklamak girişimleri için potansiyel bir isim olarak verdim. Başka örnekler de verebilirim."Böyle olasılıklardan Allah korusun...Ancak...Çok duyarlı bir sürece girdiğimiz yadsınamaz gerçek."Bakınız geride kalan iki haftada neler oldu? Önümüzde, daha iki ay var. Daha neler neler olabilir..."Gerçekten iki hafta önce Türkiyenin AB yoluna zina tipi mayının konulacağı ve patlamadan, zararsız hale getirilinceye kadar, yürekler ağızda yaşayacağımız akıllara gelir miydi?Türkiyeye tarih verilme toplantısının yapılacağı 17 Aralıka 2 ay var.O sürede ne mayınlar döşenemez ki! Brükseldeki AB temsilcisi dostum, "Türkiye, Leyla Zanayı bir bölük komandoyla korumaya almalı" diye uyardı. Sadece Türkiye içinde değil, sınırların ötesinde, Avrupa haritasında da mayınlar döşendiği kesin.Verheugenin, Erdoğanla görüşmesinden sonra yaptığı "Artık engel yok" açıklaması bağlamındaki medya yankıları bunun kanıtı. Karşıt siyasi görüşler, örgütler, lobiler "mobil(!)" haldeler.Onların bunu yapacakları zaten bilinmeyen şey değildi.Önemli olan, Türkiyenin önümüzdeki iki ay içinde onların ekmeklerine yağ sürecek yanlışlar yapmamaya özenli olmasıdır."Zina" gündemiyle uçurum kenarında geçirilen iki hafta, kulaklara küpe olmalıdır.Artık, yeni iç siyaset fantezilerine tolerans limitimiz yok. Kredi kullanıldı. İki ay boyunca "sıfır hata" Türkiyenin kesin ilkesi olmalı. Kredi limiti doldu Türkiyenin şansı, destek yelpazesinin bu çağa endeksli kurumlara ve zihniyet odaklarına açılmış olmasıdır.Avrupanın sosyal demokratları ve sosyalist partiler, Yeşiller, - Avrupa muhafazakar partileri arasında en açık görüşlüsü olan - İngiliz muhafazakarlarının çoğunluğu, Avrupanın merkez sağ liberal partileri... İşçi sendikaları, TÜSİAD ligindeki büyük patronların örgütleri, çağdaş görüşlü, açık vizyonlu sivil toplum örgütleri ile bu yelpazenin esintilerini yansıtan Avrupa medyası.Buna karşılık Türkiyenin AB üyeliğine karşı olanlar Kara Avrupasının muhafazakar Hıristiyan demokratları, Nazi zihniyetini yansıtan ırkçı partiler ve örgütler, radikal sağ sendikalar... Yani küresel değerlerin gerisinde kalan ve iyi gözle bakılmayanların koalisyonu.Bu ayırım Türkiyenin şansı.Haçlı ve Nazi zihniyetleri artık Avrupanın egemen ve belirleyici gücü olamaz.Yeter ki...Vurguluyorum...Türkiyenin ayağına çelme takılmasın.Burada... Parantez açılacak ülke Fransa...Fransada sadece sağcı Le Penin ırkçı partisi, iktidardaki merkez sağ çoğunluk değil, muhalefetteki sosyalistler de genelde Türkiyenin ABye tam üyeliğine karşılar. Medya, ağırlıklı olarak bu "karşı" tavrı destekliyor.Fransanın, 17 Aralıkta Türkiye için lehte oy kullanmasının tek güvencesi Cumhurbaşkanı Chirac.Gerçekten...Chirac, Schröder ile Fransa ve Almanyanın birlikte hareket etmeleri için anlaşmış bulunmakta.Chiracın yakın çevresinden sızan/sızdırılan tavrı şöyle:"Türkiyeye üyelik görüşme tarihinin verilmesi vizyon konusudur. Aralıkta bu tarih verilmelidir. Hükümete, Meclise bırakılamayacak kadar önemli bir tarihi karardır. Bu kararı ben vereceğim. Kararım bellidir."Yazının başına dönelim...Brükseldeki dost uyarıyor: "Zanayı bir bölük komando korumalı diyorum ya... Chiracın da 17 Aralıka kadar sağlıkla gelmesi çok önemli. Chiraca bir şey olursa, Türkiyeye tarih verme kararı çıkmayabilir!"İki haftada neler oldu, önümüzde iki ay var. Neler olabilir kaygılarına, bir örnek de işte bu Chirac için "Aman 17 Aralıka sağlıklı varsın" dileği.........Sonra da önümüzde 10 yıldan aşağı olmayacak görüşmeler süreci... Allah yardımcımız olsun... g.civaoglu@milliyet.com.tr Ekmeklerine yağ