Cumartesi ya da pazar için iddialı karşılaşma önerilerine her zamanki heyecanı göstermediler."İnşallah... bakarız" söylemleriyle geçiştirdiler.Israrlara da "görev çıkmazsa" yanıtını verdiler.Geçen hafta sonunun bu tutumuna "mim" koymuştum.Kökenim olan Ankara gazeteciliği deyimiyle, kendi kendime "Du bakalım n'olucek" demiştim içimden.................Son 48 saattir, Güneydoğu sınırlarında Silahlı Kuvvetler'in yoğun kuvvet yığımıyla bir hareketlenme sürüyor.Anadolu'dan sınırlara birlikler kaydırılıyor.Silahlı Kuvvetler'in ağır zırhlı araçları da bu hareketlenmenin içinde.Haberlere göre bütün bunlar sınırlardan PKK girişlerini önlemek amaçlı...................Belki de öyle...Ama...Sınırların asker yığarak tutulması biraz zorlama gibi görünüyor.O sınırlar üzerinde 1980'li ilk yıllardan itibaren helikopterle kaç kez turladım... Kaç kez kritik noktalara konduk. Hatta bir defasında dağ doruklarında krater gölü kenarına çakıldık, helikopterin kuyruğu koptu... İran-Irak arasındaki üçgene terk edilmiş PKK kampına girdik.Yani o coğrafya hakkında fikrim var.Yüksek dağların bıçak gibi keskin kayaları arasında derin vadiler ve akarsular uzanır.Sınırlar, ancak o vadilerden ve akarsulardan aşılır.Oraları tutmak için de tanka, zırhlıya, bu kadar çok sayıda birliğe gerek var mı?Sanıyorum...Başka amaçlar olabilir.Bir olasılık, ikinci Irak savaşından sonra ilk kez Türkiye'nin bir sınır ötesi harekât yapmasıdır. ABD ve Barzani ile bir dirsek teması kurulmuş olabilir.Belki de simgesel olarak, 5-10 kilometre girer. İçeride zaten birkaç birlik yıllardır varlığını sürdürmekte olduğu için önü temizdir rahat ilerler. Az süre kalır ve çekilir.PKK'ya da "Ayağını denk al, yoksa bir dahaki sefere tepene binerim" mesajı verilmiş olur...Ya da...Bu harekât "gözdağıdır."PKK'nın Kuzey Irak'tan beslenerek, Kandil Dağı'ndan güdümlenerek kan dökmeye devam edemeyeceği, sınırı geçmenin gündemde olduğu gösterilmektedir.ABD'nin 2. Irak savaşı sırasında 2 milyar dolar hibe için koyduğu "sınır ötesine silahlı harekât yapılmaması" koşulu nedeniyle, Türkiye'nin o paraya el sürmediğini hatırlayalım.................Yani İstanbul'daki, Ankara'daki üst düzey subayların hafta sonu için "görev çıkmazsa" kayıtları rastlantı olmayabilir de...................Hadisenin siyasi boyutu da var.Dış siyasette böyle bir "olası harekât" ABD'ye günah çıkarttırmış olur."Çuval'ın toplum hafızasında izleri" silinmiş değil."Kurtlar Vadisi sendromu" da sürüyor.Öte yandan...DTP ile MHP arasında sıkışmış görünen ve PKK eylemleriyle yıpranan AKP böyle bir harekâtla "siyaset proteini" arıyor.Ama beklenti çıtaları çok yüksek tutulur da düş kırıklıkları yaşanırsa tatsız...Ankara "tepki" politikaları değil, "ön almaya" dayalı tutarlı strateji uygulamalı. Bunun da "silah" ötesinde boyutları var......................Ve...Bütün bu gözlemler ve algılamalar şu satırları yazanın geçmişten gelen bilinçaltı kayıtlarıyla "pimpiriklenme" durumları da olabilir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Sivillerle spor gibi sosyal aktiviteleri paylaşan bazı üst düzey askerler, bu hafta sonu için ihtiyatlı oldular.