Yıl
1982...7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in önüne
Anayasa taslağı gelir.
"Cumhurbaşkanlarının 7'şer yıl süreyle iki kez seçilebileceği" öngörülmüştür.
Evren bu maddenin üzerini çizer.
Neden?
Kenan Evren'in bu konudaki açıklaması kısa ve yalın:
"Cumhurbaşkanı, Meclis tarafından iki dönem için seçilecek olursa, bir daha seçilmek için çok taviz vermesi gerekebilir."1989 öncesi merhum
Özal, Evren'e gelerek,
"cumhurbaşkanlığı için görev süresinin bir dönem daha uzatılması" önerisinde bulunur.
"Bu arada, Anayasa'yı değiştirmeyi de kolaylaştıralım.Salt çoğunluk yeterli olsun.
Sizin görev sürenizle, Anayasa'yı değiştirmeyi kolaylaştıran maddeyi Meclis'te birlikte oylatalım" der.
Evren, buna da karşı çıkar.
Çünkü bir
"pazarlık" kokusu almış, buna canı sıkılmıştır.
Güncel mercek
Yakın tarihten bu izlere güncel mercekle bakalım.
Dün konuştuğumuz
Evren, Anayasa'ya kendi dikte ettiği
"cumhurbaşkanı bir dönem için seçilir" maddesine karşılık,
Demirel'in ikinci kez seçilmesi yanlısıydı.
"Demirel seçilmezse, siyaset çok karışır.
Türkiye bunu taşıyamaz" diyordu.
Çünkü...
Demirel'in görev süresinin uzatılması dönem sonuna gelmişti.
Yeniden seçilmek amacıyla tarafsızlıktan sapma ve kuvvet gruplarına ödün görüntüleri oluşmamıştı.
Evren, Demirel'in yeniden seçilmesine karşı değil ama bu oylamanın önüne milletvekili maaşlarını ve FP'nin kapanmamasını güvenceye alacak maddelerin koşulmasını yanlış buluyor.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, daha önce Özal'dan gelen böyle bir harmanlamayı da geri çevirmişti.
Bununla beraber, Evren, cumhurbaşkanı seçiminden bağımsız olmak koşuluyla, farklı zamanlarda milletvekili maaşlarını güvenceye alan ve parti kapatılmasını zorlaştıran Anayasa değişikliklerinin yapılabileceği kanısında.
Yeter ki pazarlık görüntüsü olmasın.
Doğal olanı
ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın siyaset pistinde bir süre dans ettiği izlenimleri yadsınamaz.
Ama...
Şunlar da birer gerçek:
1- Demirel'in görev süresi,
Yılmaz'ın önerdiği gibi bir kereye mahsus
3 yıl uzatılsaydı, böyle tartışmalar olmazdı.
Demirel'in şahsı için belki doğru olan iki kez seçilme, ileride çok yanlış adamlar için
Türkiye'yi talihsiz manzaralara sürükleyebilir.
2- Demirel için
5 + 5 maddesini
Meclis'ten çıkartmak amacıyla milletvekili maaşları ve
FP'ye kapanmama güvencesinin kullanılmakta olduğu gibi bir kuşku, kamuoyuna verilmemeliydi, duyulmamalıydı.
Yılmaz, bu konudaki rahatsızlığını dile getirirken, toplumdaki nabız atışını yansıtıyor.
3- Meclis'te çeşitli partilerden izlenimlere göre, maaş ve emeklilik maddesi oylanırken, her partiden çok sayıda milletvekili koridorlarda oturacak ve oylamaya katılmayacak.
Bu madde için
367 bulunamayabilir.
4- FP'nin kapanmasını zorlaştıran
Siyasi Partiler Yasası'ndaki madde,
Anayasa'ya yansıtılmasa bile, zaten
Yüce Mahkeme tarafından ölçüt olarak dikkate alacaktır.
Ancak...
Galiba
FP, daha da kapsamlı bir düzenleme istiyor. Örneğin
FP'nin
RP'nin devamı olarak görülmesi ve bu nedenle kapanmasını önlemek...
5- Yılmaz, ANAP grubunu toplayacak ve bu görüşlerini tavsiye olarak söyleyecek.
Son söz...
Demirel'in yeniden seçilmesi için onu ihtilalle düşüren Evren bile "evet" diyor.
Ama böyle pazarlık izlenimi veren seçtirme yöntemine kamu vicdanı karşı.
Yılmaz'ın pazarlıklara karşı tavrı, toplumun nabız atışıdır.
Ama keşke Yılmaz'ın Çankaya hesapları iddialarıyla gölgelenmesiydi.
Siyasetin harmanında sapla samanlar ayrılır. Daneler kalır.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr