Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Söz ola kestire başıSöz ola ağulu aşıBalıla yağ ede bir söz..." (Yunus Emre)Başbakan Erdoğan'ın "Askerlik yan gelip yatma yeri değil" söylemi için bir siyaset gerçeğini yansıtayım...Siyasette, "ne söylendiği değil, nasıl algılandığı" önemlidir.Erdoğan'ın da "Canım kardeşim, bakınız, askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değil" söyleminin devamı var:".......Hepimiz askerlik yapıyoruz. Hepimiz askerlik yaptık. Terör bir beladır. Her yerde var. Buna karşı bu mücadeleyi uzun soluklu olarak yapıyoruz, yapacağız. Şüphesiz ki hiçbir sorumluluk mevkiinde olan, şehit cenazeleriyle karşılaşmak istemez ama bu mücadele sürerken, bu güvenlik mücadelesi sürerken şüphesiz zaman zaman şehitlerimiz oluyor, olacaktır ama bunu istismar edenler oluyor (......) Şimdi askerimizle, polisimizle buna yönelik olarak bütün mücadelemizi veriyoruz, vereceğiz. Bütün tedbirlerimizi sonuna kadar Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olarak alıyoruz, alıyorlar (......) ama bunun istismarını yapmak gerçekten çok üzücü ve bu istismar olmamalı. Bu istismarı yapanlara da, sizler Türk milleti olarak prim vermemelisiniz."Yani... Söylemin amacı, "Elbette içimiz yanıyor ama askerlik mesleğinin misyonunu kabul etmemiz gerekir" mesajını vermek...............................Gerçekten... "Askerlik, ölmek ve öldürmek mesleğidir."Atatürk'e ait olduğu kabul edilen "Size ölmenizi emrediyorum" kelimeleri bunun kanıtıdır.Askerliğin kutsallığı ve yüceliğini, vatan uğrunda gereğinde "ölüme gitmek" de oluşturur...............................Ancak...Başbakan Erdoğan'ın yanlışı, sözlerine "Askerlik yan gelip yatma yeri değil" diye başlamasıdır.Böyle bir "yanlış" başlangıç, sözlerinin sonrasını gölgesi altında ezmiştir.Hafızalarda sadece ilk cümlenin buruk izleri kalmıştır.O nedenle, yazının başında da belirttiğim gibi, "ne söylendiğinden çok, nasıl algılandığı" önemlidir.Bunun da üst başlığı, "nasıl söylendiğidir.".............................."Askerlik yan gelip yatma yeri değil" söylemi, herhalde sonraki cümleler dikkate alınmaksızın Erdoğan'ın siyaset kariyerinde "iz" olarak kalacaktır..............................- Algılanış olarak- asker ocağını, şehit ailelerini, gazileri, tüm ulusu rencide edebilecek bir üslup yanlışlığıdır.............................Ve... Çok duyarlı bir dönemle örtüştüğü için daha da acı vermiştir.Ulusun gönül tellerini koparmıştır.Art arda şehit cenazeleri kalkarken, dağlarda gece gündüz PKK ile çatışmalara girilirken kullanılan "Askerlik yan gelip yatma yeri değil" sözcükleri, kurşunlardan daha da yaralayıcıdır.............................Başbakan Erdoğan söze "O kardeşlerimiz, evlatlarımız için içimiz yanıyor ama ordumuz da bugünler için var" diye başlasaydı, kim karşı çıkabilirdi?............................Bu sözlerin bir diğer talihsizliği şehit cenazelerinde anaların, babaların "Oğlumuz şehit olmadı, ne olduğu belirsiz çatışmalara gönderildi" gibi söylemlerin duyulmaya başlamasıyla örtüşmesidir."Oğlumuzu kaybettik ama vatan sağ olsun" geleneklerine koşullanmış bu milletten ilk kez böyle farklı sesler işitiliyor."Kodamanların oğulları neden askerde değil?" sorgulamaları yüksek sesle yapılıyor."Sivil itaatsizliğin" ilk işaretleri mi?"Vicdani ret" kavramı da dile getirilmekte. Gerçi "askerlikten soğutma" suçlamasıyla, o tür söylemler yargıda ama yakın zamana kadar hiç görülmeyen tavırlar bunlar.Şu duyarlı süreçte Başbakan'ın asker için söylemleri çok daha sıcak, kucaklayıcı ve motive edici olmalı.Gerekirse ölmeye gidenler, bir baba, bir ağabey gibi kucaklanmalı, yürekleri sevgiyle ısıtılmalı.............................Söz deminde gerek. g.civaoglu@milliyet.com.tr "...Söz ola kese savaşı