Bugün Gerisi zaman içinde görülecek söylemlere ve vaatlere girmiyorum. Beyaz saray randevusundan ne çıktı? Bana göre "Türkiye'nin sınır ötesine nokta operasyonlar yapmasının ABD-Türkiye arasında büyük sorunlara dönüşmeyeceğinin" altı çizilmiştir. Güneydoğu'da Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı'nın Komutanı Osman Pamukoğlu ile devam...Pamukoğlu Paşa, 4 bin komandoyla Kuzey Irak'a geçmişti. Bir gecede, aynı anda 10 PKK kampına baskın yapılmış ve aynı saatlerde 30 sıcak çatışma yaşanmıştı.Sonuç rakamlarını yansıtmıyorum.Ancak... Bu baskınların "başarılı" olduğunu vurgulamakla yetinelim.Sayıdan çok daha önemli olan, baskının anatomisidir.Şöyle ki...1 Sınır ötesi harekât günlerce, haftalarca önceden dillenmiş değildi.Gazete sayfalarında, TV ekranlarında "sınır ötesi operasyon yapılacağı" PKK'lılara adeta "Araziye dağılın, yok olun" anonsu yaparcasına yayımlanmış değildi.PKK kampları tam gafil avlandılar.2 Sınır ötesine timler halinde sızıldı. Aynı anda 10 PKK kampı dört taraftan kuşatıldı.Büyük sayıda hareketlilik olmadığı için timlerin yaklaşmakta oluşu saptanamadı.3 Kampların etrafındaki gözcüler, ateşli silah kullanılmadan etkisiz hale getirildi.4 Sınır ötesi harekât için seçilenler cesur, yetenekli, inançlı gençlerdi..........................Beyaz Saray Oval Ofis'te varıldığı açıklanan "PKK ile mücadelede ABD'nin istihbarat katkısı", bu tür nokta operasyonlarla başarıya ulaşabilir.ABD -eğer sözünü tutarsa- sesli ve görüntülü istihbarat vererek PKK gruplarının bulunduğu mevkiyi Türk tarafına bildirdiğinde, sınır boyuna yığılan tanklarla, zırhlı araçlarla harekâta geçmek, sonuç almamayı baştan kabullenmek olur.Çok iyi yetişmiş az sayıda komandodan oluşan timler, sınır ötesine geçiş yaparak, araziye sızarak nokta baskınlar yaparsa sonuç alınabilir.Yani... PKK'nın tek bir geniş çaplı büyük sayıda güçlerle haritadan silinme olasılığı -neredeyse- yok. 'Nokta'nın anatomisi Terörle savaşım, 'asimetrik harp' olarak adlandırılıyor. En fazla 50-100 PKK'lıdan oluşan, sürekli yer değiştiren, doğanın tüm zor koşullarına alışkın gruplarla binlerce askerle klasik savaş sisteminde vuruşmak, yeterli sonuç vermiyor.Sadece Türkiye'de değil, terör virüsü almış diğer ülkelerde de durum aynı.Ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik diğer katkıların yanı sıra, silahlı mücadelede yeniden yapılanma gerek.Kıbrıs'ta tümgeneral rütbesiyle komutanlık görevindeyken Osman Pamukoğlu'na, Aytaç Yalman Paşa, "Sen terör uzmanısın. PKK'ya karşı yeniden bir yapılanma sence nasıl olmalı?" diye sorar.Pamukoğlu Paşa'nın cevabı şöyledir:"Arz edeyim komutanım, bana bir kışlayı boşaltın. 20 bin, seçilmiş, 20 yaşlarında genç isterim. Onlar 6 ay sıkı eğitimden geçiririz, günde 35 kilo ağırlıkla ve silahla zorlu arazide en az 30 km yürümeliler. Bedenleri vuruşacakları karşı taraf kadar doğayla bütünleşmeli.Sonra araziye çıkarız.Timler halinde tıpkı gerilla gibi yaşayarak PKK'yı gece gündüz ve dört mevsim kovalarız.Hiç ummadıkları anda karşılarına çıkarız. Gerilla savaşı, tek ve en etkin yöntemdir."O söylemin üzerinden zaman geçti.Ancak... Hâlâ geçerliliğini koruyor.Buna komando timlerinin ileri teknolojiyle donatılmaları, ileri teknolojiyle istihbarat desteğini de eklemek gerek.Çünkü... O zamanlar PKK'nın elinde gece görüşü yapan dürbün bile yoktu. Telsizleri yetersizdi.Örneğin... Dağlıca yöresindeki karakol baskınında hedefleri karakolun telsizcisini ve telsizini almaktı. Silahları sadece Kaleşti.Şimdilerde ise, telefon ve telsiz bozucu bile kullanıyorlar.ABD silahları, roket atarları, ağır silahları var.Ancak... Kurulacak timlerin de nokta istihbarata göre onların ansızın tepesine inebilecek gece uçuşu da yapabilen helikopter üstünlüğü hiç unutulmamalı.Buradan gerilla savaşı üzerine teknik teoriler sunmak iddiasında değilim ama kamuoyunun da ana çizgileriyle gerçekleri bilmesi ve çizilen görkemli vitrinlere dayalı hayaller kurmaması gerek. gunericivaoglu@milliyet.com.tr GERİLLA GİBİ ASKER