"Kimilerine stressiz hayat, stres yapar."Gerçekten...
"Ulusça, gerilimle yaşamaya, acıları bal eylemeye alışmışız."O nedenle kötü bir haber.
Meclis tatile giriyor ve
siyasal gerilim de tatile çıkıyor.
1 Temmuz'dan itibaren
TBMM tatili ile birlikte artık hükümet üzerindeki baskılara birkaç aylık parantez açılmakta.
Sonbahara kadar netameli ve dikenli yasalar, oylamalar
TBMM'de görüşülmeyecek.
Örneğin...
AB ile uyum için öngörülen...
- Kürtçe Radyo ve TV Sorunu...- Abdullah Öcalan'ı da kapsayabilecek idamın kalkması olasılığı.
-
Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine girmesi.
- Üniversiteler ve türban sorunu.
- Vs...
Strese alışmış ve stressiz yaşamda strese giren ulusumuz için bir kötü haber daha...
Yukarıda sıraladığım bütün nedenlerle,
- herhalde - HÜKÜMET BUNALIMI da olmayacak.
Dahası
Kötü
(!) haberleri sıralamayı sürdürelim.
Ortak hükümeti tehdit eden siyaset stresi gündemden çıkınca, hükümet krizi olmayınca, borsa da yükselebilir.
Hükümetin düşmeyeceğini anlayan bürokrasi çarkları dönmeye başlayabilir.
Herkes işiyle gücüyle meşgul olunca, ortada daha mesele olmadan mesele yapılacak konu da kalmayabilir.
Bütün milletvekilleri seçim yörelerine dağılacakları için
Ankara'da siyaset kazanı kaynamayabilir.
Konuşacak laf da kalmaz.
Bakan odalarının önünde milletvekili refakatinde seçmenler doluşmayacağı için
- maalesef - bakanlar çalışmak zorunda da kalabilir.
Bu kadarı da fazla
Hele...
Her yaz olduğu gibi sebze, meyve bollaştığında, enflasyon gene sıfıra ya da sıfırın altına düşerse... Açıklanan yıl sonu hedeflerine yaklaşma umudu doğarsa...
Ayrıca...
Bu yıl turizm de çok iyi gidiyor.
Turistik tesisler dolu.
Turizme hediyelik eşya, et, balık, sebze, meyve veren
3 milyon kişinin de yüzleri gülmekte.
Bu kadarı fazla olmaz mı?
Doruktakiler
Canım, hiç değilse şu liderler biraz çatışsa!..
Ama...
Son soruşturma önergesi oylaması da geçtikten sonra
Mesut Yılmaz'ın
Başbakan Yardımcısı olmasıyla, bir ayağı aksayan üçlü sacayağı da dengesini bulabilecek
(!).Gemileri yaktıkları için bu üç partinin omuz omuza ilerlemekten başka seçenekleri yok.
Peki...
Ya
Bahçeli'nin
FP'nin,
Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması olasılığına karşı tabanına verdiği
"erken seçim" sinyali?
Ama...
Anayasa Mahkemesi'nin tatile girmesine bir hafta kaldı.
FP için karar da,
1 Eylül yargı tatilinden sonraya bırakıldı.
Yani...
O
siyasi stres umudu da yok.
Alışmalıyız
Ekime kadar alışmalıyız...
Hükümet krizi konuşmadan yaşamı sürdürmeye...
Gazete manşetlerine ve
TV haberlerine
"şok" olmayan haberler taşımaya...
Peki...
Sorunlarımız yok mu?
Elbette var.
Hem de günlük yaşamlarımızı zehirleyen en zorluları...
Ne var ki...
Hiç değilse asıl önemli olan bu sorunlarla uğraşmayı ve siyaseti kendi insani boyutlarımıza çekmeyi öğrenmeliyiz.
Hiç değilse bu yaz boyunca o kültürün benimsenmesi için bir parantez içi kadar zamanımız var.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr