Çocukluğumda okumayı en çok sevdiğim kitaplar, Barbaros Hayrettin romanlarıydı.
Barbaros, Midilli Adası’nda doğmuş.
Hafta sonu Milliyet’in düzenlediği vapur gezisiyle Midilli Adası’ndaydık.
Barbaros’un doğduğu Pilimar köyünü görmek istedim.
Ne yazık ki, güzergâhımıza çok ters düşüyormuş. Gidemedik.
Ancak... O köyde Barbaros’un bir anıtının yaptırılması gerektiği inancındayım...
Üzgünüm ki -bana anlatıldığına göre- yok.
Oysa... Türk tarihinin en büyük denizcisi, Osmanlı’nın Kaptan-ı Derya’sı, yani Deniz Kuvvetleri Komutanı, tüm Akdeniz’de yıllarca adı efsane gibi anılmış.
Devlete topraklar, ülke kazandırmış böylesine bir tarihi kişiliğin öldüğü Beşiktaş’ta heykeli var da, doğduğu Midilli’de neden yok?
Lezbiyenler adası mı?
Meslek büyüğümüz, sevgili dostumuz merhum Yılmaz Çetiner röportaj ustasıydı.
“Şu Bizim Rumeli” başlıklı dizi röportajını nasıl da keyifle okutturmuştu.
Midilli’de Yılmaz Abi’yi andım.
Ayvalık’ın tam karşısında. Elini uzatsan tutarsın.
Ama... En yakın Yunan adasına bile öylesine uzak ki... Hatta Atina’ya vapurla 30 saat...
Ancak... Tepesindeki kalede Yunan bayrağı dalgalanıyor.
Yunan hükümetinde Ege Adaları Bakanlığı var. İdare merkezi Midilli’de...
Aslında adanın ismi Lesbos...
Lezbiyen kelimesinin Sappho’nun yaşadığı adanın ismi olan Lesbos’tan geldiği varsayılır.
Adadaki en büyük yerleşim biriminin adı 26 bin nüfuslu Midilli.
Ama biz işgalden beri Midilli demişiz. 450 yıl Osmanlı yönetimindeydi.
Diğer çoğu Yunan adaları kurak, çorak ve çıplak olduğu halde Midilli cennet gibi... Yemyeşil... Ada, zeytin ağaçlarıyla kaplı. Zeytinyağı üretimi kaliteli ve yüksek miktarda.
Adanın su kaynakları ve damarları çok güçlü. Suyu lezzetli. O nedenle orada üretilen Yunan rakısı “uzo”lar en lezzetlisi...
Tıpkı Kos gibi, burnumuzun dibindeki Meis gibi Midilli’yi de nasıl vermişiz anlaşılır şey değil...
Bu gezi “Milliyet”liler ile reklam verenler arasında birbirlerini daha iyi tanıyacakları bir ortam ve süre oluşturmak amacıyla düzenlenmişti. Geçen yıl da Çeşme’ye gitmiştik. Başarılı bir girişimdi. Projenin arkasındaki dostları kutluyorum.
HER ÇOCUĞA BİR ADA
Her çocuğun yaşam macerasında, kendini kanıtlayacağı bir cesaret adası olabilir.
Yapayalnız olduğunu düşünen bir genç kız ile her şeyden korkacak kadar cesaretsiz olduğunu düşünen olgun bir kadın, güçbirliği yaparlarsa, hayallerinden de ötede başarılara erişebilirler.
Bu mesajı bir film vermekte...
Adı; Macera Adası (Nim’s Island.)
Çocukları ve gençleri yüreklendiriyor.
Oyuncuları; Jodie Foster, Gerard Butler... Türkçe seslendirme Meltem Cumbul ve Halit Ergenç’ten...
19-20 Nisan tarihlerinde 33 ilde, 123 sinema salonunda ücretsiz gösterildi.
Sinemayla hiç tanışmamış çocukları dahi kucakladı. 100 bini aşkın çocuk, eşzamanlı olarak “Nim adındaki genç kızın yaşadığı maceraları” izledi.
Bu projenin arkasında da sosyal sorumluluk etkinliklerine sık sık destek veren Ülker vardı.
Ülker Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker, “Ücretsiz Sinema Gösterimi projesiyle, Atatürk’ün özel önem verdiği ve bu ülkenin geleceği olarak gördüğü çocuklarımıza bir armağan vermek istedik. Böylece, onların hoşça vakit geçirmelerini sağlarken bir yandan da çeşitli sebeplerle bugüne kadar sinemayla tanışamayan çocuklarımızı bu renkli dünyanın içine çekmeyi hedefledik” dedi.
Önümüzdeki dönem için de bu doğrultuda projeleri var. Kutluyorum.