Akıl hastanesinde bir deli elindeki kitaba dalmış saatlerdir okuyor.
Diğer deli, yanına gelmiş ve sormuş:
“Böyle dalmış ne okuyorsun, kitap güzel mi?”
Kitap okuyan deli, cevap vermiş:
“Güzel de, çok isim var, kafam karışıyor...”
Meğer okuduğu şey “kitap” değil, “şehrin telefon rehberiymiş.”
Suriye’de olanları okudukça delinin kafasını allak bullak eden “telefon rehberi” sayfalarını çevirir gibi hissediyorum kendimi.
İşte birkaç sayfa...
EL KAİDE AĞIR BASIYOR
ABD, Suriye’ye “sert” çaktı.
Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney “Esad’ın Suriye’yi yönetmesine Amerika’nın asla imkan vermeyeceğini” söyledi.
Sözcünün “ABD’nin, Suriyeli muhalif savaşçılara silah yardımını hızlandırılıp hızlandırmayacağı” sorusu, üzerine bu söylemi, bir işarettir.
Uzmanlara göre batı ve özellikle ABD, “Suriye alanında etkin olmak için ortalığın iyice karışmasını ve El Kaide’nin ön plana çıkmasını” beklemekte.
Eğer öyleyse, ABD alarma geçmiş olmalı.
Irak El Kaide’si (İŞİD) “Irak ve Şam İslam Devleti” adını aldı. (İslamic State of İraq and Bilad ash-Sham)“
El Kaide bu adı devlet kurarak fiilen hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Ceylanpınar’ın 100 metre ötesindeki savaş işte PKK’nın uzantısı Kürt YPG ile bu İŞİD arasında sürüyor.
Yani...
Biri Kuzey Suriye’de “özerk yönetim” kurmak istiyor.
Diğeri “İslam devleti” kapsamında Resulayn’ı ele geçirmek.
Cihadist Nusra ile Suriyeli olmayan diğer yabancı İslam savaşçılarının oluşturduğu Ghuraba el-Şam ve Suriye İslam cephesindeki bazı tugaylar da, Kürt YPG’ye karşı savaşta, El Kaide güçleriyle birlikte.
Ceylanpınar’ın karşısındaki Resulayn’da şimdilik YPG üstün durumda.
Ama...
Çatışmalar sürüyor.
Hangisi kazanmalı?
SURİYE’DE İSLAM EMİRLİKLERİ
SURİYE’NİN başka bölgelerinde ise “İslam emirlikleri” kurulmuş durumda.
Gerek Resulayn’da gerek bu İslam emirliklerinde “yönetim örgütlenmeleri” aynı gerekçeye dayalı; “kaosu önlemek, güvenliği sağlamak, halkın yiyecek, içecek ve sağlık sorunlarında yardımcı olmak...”
Bu gerekçe “doğru”, fakat “eksik...”
Görünenin gerisindeki asıl hedef “Suriye topraklarında kendi egemenlikleri altında bölgeler kurmak... Suriye haritası yeniden çizilirken oluşturulmuş bu fiili durum bölgelerini, sınırlar halinde masaya koymak...”
Kısacası...
Sadece Esad’a karşı değil, birbirlerine karşı da savaşıyorlar.
Aralarında hem Esad’a hem kendi aralarındaki çatışmalara katılan gruplar da var.
Örneğin...
Halep bölgesinde aktif olan “Kürt El Ekrad Cephesi...”
Bunlar ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) ile Esad’a karşı vuruşuyorlar ama YPG’ye de destek verdiler.
Bu arada... El Kaideci gruplarla da Kuzey Suriye’de sürekli çatışma halindeler.
Öte yandan El Kaidecilerin tam bir bütün halinde oldukları da söylenemez.
Suriye’de muhaliflerin en güçlü birliği olarak bilinen ve farklı ülkelerden “cihat” için gelenlerin toplandığı “Nusra”nın bir kısmı İŞİD çatısı altına geçmişken, diğer kısmı Colani’nin komutasında kaldılar.
El Kaide’nin başındaki Zevahiri’ye “bağlılık yemini etmiş” olan Colani “ben dini yemin ettim ama askeri ya da politik bir yemin değildi bu” diyor.
İhvan (Müslüman Kardeşler Örgütü) ise “aralarındaki ayrılığa son vererek Esad’a karşı mücadelede bir araya gelmeleri” için çağrılarda bulunuyor.
Ayrıca...
“Kürtler de tıpkı diğer gruplar gibi Müslüman’dır” hatırlatmasını yapıyor.
.......................
Yetmediyse birkaç isim daha.
Suriye İslam Cephesi...
Ahrar El-Şam (İdlib)...
Ensar El-Şam (Lazkiye)...
El-Tevhid (Dayr az-Zawr)...
El-Fecr (Halep)...
Kürt Selahattin Tugayı...
.......................
ABD ve batının tereddüdü ve bekleyişi biraz da bu kargaşa nedeniyle. Ancak...
“Uluslararası terör listesinde” olması nedeniyle, El Kaide, Suriye’de etkinliğini arttırdıkça, “ABD katkısının hızlanması” gündemde öne çıkıyor.
.......................
Daha fazlası ve durumun nasıl iç içe olduğunu algılamak için Merve Şebnem Oruç’un yazısını öneriyorum.
(Yeni Şafak- 24 Temmuz 2013)