Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneri CIVAOĞLU

Ne yazık ki...
İktidarla, Silahlı Kuvvetler arasında bir gerilim olduğu izlenimini veren görüntüler ve söylemler var.
Türkiye için talihsizliktir.
Çare...
Öncelikle...
Demokrasiyi de Silahlı Kuvvetleri de yıpratacak söylemleri durdurmaktır.
Karşılıklı tavır katılaşmaları oluşturacak tahriklerden kaçınmaktır.
Kamuoyu önünde polemiklere girmemeye özen göstermektir.
Araya duvar çekmek değil, Anayasal çerçeve içinde diyalog örmektir.
Sonra da, tansiyonun düşmesi sağlanarak ve tarihi şimdiden açıklanarak uygun zamanda demokrasinin hayat suyu kaynağına yönelmektir.
Yani halkın iradesine...
Yakın siyasi tarihimizde böyle dönemleri "seçime giderek aşmak refleksini gösterememiş olmanın, son pişmanlık" örnekleri anımsanmalıdır.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de "erken seçimi" çözüm olarak göstermesi, bu olasılığı ağırlıklı olarak gündeme getirmekte.
Peki...
Seçim neyi değiştirecek?
Bugünkü tablo Meclis'e aynen yansıyacak mı?
Daha önce Radikal gazetesinin manşetinde yer alan Strateji MORİ'nin araştırma sonuçları bu sütunda yer almıştı.
Fazilet Partisi kurulduktan sonra yapılan en taze araştırmaydı.

Son olarak İletişim Vakfı Koordinasyonunda halkın nabzı tutuldu.
Ayrıntıları önümüzdeki hafta açıklanacak.
16 Şubat - 4 Mart tarihleri arasında 10 bin 500 kişilik bir örnek grup seçilerek yapılan araştırma, 9 üniversitenin öğrencileri tarafından 9 büyük il merkezinde gerçekleştirildi.
Bulgular, 1995 Genel Seçimleri ile karşılaştırılarak Türkiye geneline genişletildi.
Karşılaştırmalı sonuçlar şöyle:
"Parti isimleri 1995 seçim sonuçları Son kamuoyu araştırması Fark
Anavatan19.618.1-1.5
RP (FP)21.416.6-4.8
CHP10.716.4+5.7
DYP19.214.2-5.0
DSP14.611.9-2.7
MHP8.27.8-0.4
HADEP4.25.0+0.8
DTP -3.2 -
BBP - 2.8 -
ÖDP - 2.4 -
DİĞERLERİ -1.6 -"
Strateji MORİ'
nin araştırmasına göre, büyük partiler için bulguları karşılaştıralım.
Anavatan, hemen hemen oylarını her iki araştırmada da koruyor.
Ama...
RP (FP), bu son araştırmaya göre düşme sürecinde. Yüzde 5 dolaylarında oy yitirmiş.
CHP, o oranda oylarını artırmış.
DYP, bu araştırmada da oylarından kaybetmiş görünüyor. Ama, Strateji MORİ'nin sonuçlarına göre, daha yukarda. Ayrıca, yükseliş sürecinde.
DSP oyları ise her iki araştırmada da hemen hemen aynı.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Nükhet Güz'ün, bu araştırmaya ekli notları ilginçtir.
Yorumlarını özetle yansıtıyorum.
"- Kapanan RP'de 5 puan düşüş var. Ancak, düşüş durmuş.
Oylarında ısrarlı olan çekirdek kitle, Fazilet Partisi'ni kabul etmiş bulunuyor.
- DYP'de erime durmuş. Toparlanma dönemi başlamış.
Zaten, kaybı büyük kentlerdeydi. Kırsalda oy yükselmesi sürüyor.
- Anavatan birinci sırada. Ama, oylarında küçük de olsa bir düşüş görünüyor. Kaybettiği oylar, bu partinin iktidara gelmesiyle birlikte geri dönmüş.
Büyük illerde hala gücünü koruyor.
Küçük illerde ve kırsal kesimde ise oylarını yitiriyor.
İktidardaki performansı, Anavatan'ın geleceğini belirleyecek.
Ancak...
Koalisyon hükümetinden beklentilerin sonlarına gelindi. Böyle giderse Anavatan'dan oy kopmaları olabilir.
- Son 3 ayda Sosyal Demokrat ve sol oylar 1983'ten bu yana en yüksek düzeye erişti. Bunun ağırlığını CHP oluşturuyor.(CHP - DSP - HADEP - ÖDP oylarının yüzde 37.7'ye işaret ediyor. GC.)
- Kararsızların oranı yüzde 20.
Bunların büyük çoğunluğu 1995'te kendilerinin kandırıldığı görüşünde olan Merkez Partiler seçmeni. Sonucu onlar belirleyecek. İlk seçimde oylarını kullanırken, çok daha özenli ve akılcı olacaklar."


Bu araştırma ve bütün araştırmalar için ihtiyatlı olmamız gereken özelliklerden ikisine işaret edeyim.
Birincisi... FP (RP)'li seçmen kendini deşifre etmiyor. Çekiniyor.
İkincisi... DYP'nin geleneksel ve nesiller boyu aile kökleriyle bağlı olduğu kırsaldaki oylar, kamuoyu araştırmalarına yeterince yansımıyor.
Bu nedenle de seçim yapıldığında, 1995'te olduğu gibi kamuoyu araştırmalarından kaynaklanan beklentilere göre sonuçlar daima bir kaç puan fazla oluyor.
Sonuç...
Bu araştırma da "sandıktan kuvvetli bir iktidar çıkacağını" henüz göstermiyor.
Ama...
Seçim, demokrasilerin hayat suyu kaynağıdır.
Ayrıca...
Türkiye seçmeni, en zor durumlarda, en sağduyulu sonuçları sandıktan çıkarmıştır.
Ama...
Gene de, sandıktan mucize beklemeyerek...
Oyların adaletli yansımasıyla kuvvetli iktidarı bir arada sağlayacak yeni seçim yasasını çıkararak...
Sandığı Meclis'le kışla arasında duvar gibi gösterebilecek yanlışlıklardan kaçınarak bir seçim...




Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr