Tavşan kardeş Ertuğrul

Ertuğrul Özkök nihayet yıllardır istediğini yaptı; “tavşan kardeş” oldu.
Nasıl mı?
Anlatayım.
Bizim “Çarşamba Yemekleri” grubumuz vardır.
Kurucusu Murat Vargı’dır.
Yakın arkadaşlar her çarşamba öğle yemeğinde bir araya geliriz.
Gündemimiz “süzme muhabbet” ve “damak tadı”dır.
Erkek erkeğe bu yemeklerin “çekirdek grubu” içinde Ufuk Güldemir de vardı.
O artık “görünmezler evrenine” gidince yerini sevgili eşi meslektaşımız Gaya aldı.
Biz de onu “başkan” seçtik.
Aramızdaki tek kadın üye Gaya’dır.
Konuklarımız da olur.
Her meslekten bir dostla çemberi oluştururuz. Türkiye’de yaşayan yabancı arkadaşlarımız da bu guruptadır.
Ertuğrul Özkök, Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmenliği’ni bırakınca bize katılmaya başladı.
Onun pazar yazılarındaki keyifli satırları bizim çarşamba yemeklerinde “sesli anlatımlara” dönüşmekte.
Bu çarşamba için Ertuğrul’a bir sürpriz yapmak geldi aklıma.
Amiral Gemisi’nin kaptan köşkünü bıraktıktan sonra Ertuğrul bir röportajında “çok isteyip de yapamadığınız bir şey var mı?” sorusuna şöyle cevap vermişti:
“Hürriyet binasına tavşan kardeş olarak girmek isterdim. Ama olmadı!..”
Bunu hatırladım.
15-20 yıl önce 5. caddedeki New York Walt Disney mağazasında geziniyorduk.
Eşim Canan bana oradan bir T-Shirt hediye almıştı.
T-Shirt’ün önünde ve arkasında gazete okuyan bir Walt Disney tavşanı vardı.
Canan benim zaman zaman zıplayarak yok oluşumu tavşana benzetir.
Tavşanın okuduğu gazete de mesleğimle örtüşen bir simge...
Çok sevmiştim o T-Shirt’ü.
Dolaptaki çekmecelerden buldum.
Bizim çarşamba yemekleri dostlarından Adil Benardete tekstil üreticisi ve ihracatçısıdır.
Aklınıza gelebilecek küresel ünü olan seçkin markalara fason üretim yapar.
Gazete okuyan tavşan T-Shirt’ünü ona gönderdim.
Ertuğrul’a 2 T-Shirt’ü 48 saatte yaptı.
Hem de en iyi cins tiril tiril pamukludan.
Hürriyet’in sayfalarından yaptığımız bohçaya koyduk.
Canan bir de güzel kurdeleyle fiyonk yaptı.
Senaryoya göre ben mekâna erken gidecektim. Sırtımda “gazete okuyan tavşan kardeş” T-Shirt’üm olacaktı.
Ertuğrul beni görünce kahkaha atacak “ama bu bana haksızlık” diyecekti.
Ben de “Ertuğrul, bu 15 yıllık bir T-Shirt. Sana bu eprimiş emektarı veremem” cevabını verecektim.
Bir süre sonra da mekânın bir görevlisi “bohçayı” Ertuğrul’a getirecek “bu size geldi” diyecekti. Ertuğrul bohçayı açınca gazete okuyan tavşan kardeş T-Shirt’leriyle karşılaşacaktı.
Kadehler kaldıracaktık.
Senaryonun ilk bölümü planlandığı gibi işledi ama sonrasına Ertuğrul’un pırıl pırıl zekâsı yön verdi.
Beni görünce Ertuğrul, “Harika bir T-Shirt. Eminim ki bir eşini bana da yaptırmışsınızdır. Nerede benim gazete okuyan tavşanlı T-Shirt’üm” demez mi?
Kafamızın içini okuyuvermişti.
Tabii senaryo değişti.
“İşte seninkiler burada” deyip bohçayı vermekten başka seçenek bırakmamıştı.
Hemen mekânın tuvaletine girdi. Gömleğini çıkarıp “tavşan kardeş” T-Shirt’ünü giydi.
Yemek sonrası Hürriyet’e yazısını yazmaya gitti. Binaya girerken üstünde o T-Shirt vardı herhalde.
Süzme muhabbetten böylece bize kesit sundum.
Ya damak tadı?
Mekânımız, Bozcaada’da nefis şaraplar üreten mimar Reşit Soley’in “Corvus” adlı yeni açtığı lezzet durağıydı.
Akaretlerde “W” otelinin hemen yanında.
Harika şaraplar içtik.
Pembe ile başlayıp, beyaz ve kırmızılarla devam ettik.
Şarabı Türkiye’de en iyi bilen dostlar da vardı masamızda. 6 şişelik box’lardan miktarı kâfi satın aldılar.
Yemekler de sunulan şaraplarla örtüşen lezzetlerdi.
Hele kaburga... Hele de kaburga...
Ertuğrul Özkök’e ise “havuç” vermek de vardı ama kıyamadık.

EROS’UN OKLARI
Eros Ramozzotti, Fransa’nın Johnny Holiday’i, Amerika’nın Elvis Presley’idir.
Çarşamba gecesi, Kuruçeşme Arena’da 5 bini aşkın tutkunlarını ateşledi. İnanılmaz alkış aldı.
Kuruçeşme Arena’nın sahneye bakan sağ tarafında Turkcell locası vardır. Orası hep parti havasında olur. Konser boyunca içki ve tadımlıklar servis yapılır.
Bar masaları, minderleri ile farklı ve keyifli bir ortamdır.
Çarşamba gecesi, aşkın simgesi Eros’un notalarla bezenmiş oklarıyla kim bilir kaç kişi aşk moduna geçti bilemem, ama Turkcell locada bir çiftin o okları kalplerinde yıllardır taşıdıklarına tanık oldum.
O gece Doğuş Holding’in genç patronu Ferit Şahenk’in eşi Diana Şahenk’in doğum günüydü.
Dostlarıyla birlikte nasıl da sade ve duru bir gece yaşadılar. Spor giysiler içinde birbirleriyle romantik yaklaşımları, dansları, hareketli müziğe ritim tutan beden dilleri...
Doğuş Holding’in, Garanti Bankası’nın, NTV’nin üst düzey yöneticileri bu özel gece için oradaydılar.
Kimse fotoğraf çekmedi.
Kimse bu sade ve duru geceye yük getirecek diyaloglara girişmedi.
Düşündüm ki...
Gösteriş meraklısı birileri olsa, Eros Ramozzotti’nin kulağına kar suyu kaçırır, o gece kimin doğum günü kutladığını anons ettirirdi.
Les is mone (az çoktur) ilkesi henüz az kişinin paylaşımında.
Eros Ramozzotti’ye dönelim.
Son albümü Avrupa’nın en çok satan ilk 5’i arasında. 25 yıldır zirvede kalmak, küresel olmak ancak sanatın “gurular liginde” oynayanların “doğuştan şansı...”
Akdeniz seslerinde, İspanyol gırtlağı, İtalyan gırtlağı, Yunanlı gırtlağı birkaç yüz kilometrede bile farklarını hissettirir.
İtalyanların “limonçello” gırtlağı da özeldir. Biraz tatlı, biraz hardal aromalı ve “baştan çıkarıcı” olmaları.