Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Doğrudan gireyim...Önümüzdeki şubat ayında Dışişleri Bakanı Lieberman’ın duruşması var.
Dava konusu “yolsuzluk...”
Yüzde 99.9 bakanlıktan ayrılacak.
Türkiye’ye karşı tavrı ve söylemiyle iki ülke arasına buz kalıpları koyan Lieberman ayrıldıktan sonra çok şey değişebilir.
“İsrail ordusuna insanlık dersi en son verecek olanlar Türklerdir, siz bize vaaz veremezsiniz” hezeyanı zaten ruh halini ve kafa yapısını ortaya koymakta.
Tekrarlıyorum...
“Bu adam gidici...”
Türkiye önüne bakmalı, şubat ayında göreve başlayacak yeni İsrail Dışişleri Bakanı’nı gözlemeli.

Mayın adam
Şimdi...

Haberin Devamı
Tel Aviv’deki Abbas...

Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’a yapılan çirkin ve adice hakarete dönebiliriz.
Büyükelçi Çelikkol İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon tarafından çağırılıyor, İsrail Parlamentosu’ndaki odasında kabul ediyor.
Büyükelçi Çelikkol’u kendi koltuğundan daha alçak bir koltuğa oturtuyor.
Odaya çekim yapmaya gelen televizyon kameraları önünde “bunu kasıtlı olarak yaptığını” açıklıyor.
“Büyükelçi Çelikkol’un elini de sıkmadım” diyor.
Tam bir aşağılama!..
“İsrail ordusuna insanlık dersi en son verecek olanlar Türklerdir, siz bize vaaz veremezsiniz” söyleminden sonra iki ülke ilişkilerine bir darbe daha...
Şu olanlara bakılırsa “Türkiye - İsrail ilişkileri dibe vurmuş” denebilir.
Oysa...
Daha ince ayarlı bir analiz yapılırsa farklı bir durum görülebilir.
Bunlar bütünüyle İsrail devletinin Türkiye’ye karşı tavrı gibi algılanmasın.
İsrail hükümeti 3 partili bir koalisyon...
Bir kanat Türkiye’ye yakın duran Cumhurbaşkanı Peres’in İşçi Partisi.
Diğeri ise Başbakan Netanyahu’nun sağcı Likud Partisi.
Bir de yelpazenin en sağında yer alan nispeten daha küçük parti var.
Dışişleri Bakanı Lieberman işte o partinin kontenjanından hükümete girmişti.
Müthiş popülist, tribünlere oynayan, aşırı tutucu ve milliyetçi seçmene dönük politika yapıyor.
Başbakan Netanyahu da aynı mahallede yan yana dükkân açmış oldukları için seçmen kaptırmamak kaygısıyla Lieberman’a göz yummakta.
Lieberman’ın şubat ayındaki duruşmadan sonra yolcu olduğunu bildiği için giderayak hır çıkarıp koalisyonu bozmak istemiyor.
Gerçi Netanyahu da “iyi ayakkabı” değil ama gene de hizaya gelebilecek bir tip.
Bunun -bilinmeyen- bir kanıtını, aşağıda yakın tarihten alıntı yaparak yansıtacağım.

17’sinde önemli konuk
Abbas yolcu durumundaki Dışişleri Bakanı Lieberman’ı geçelim, 17 Ocak Pazar günü İsrail’deki koalisyon hükümetinin sağduyulu kanadı İşçi Partisi’nden Savunma Bakanı Ehud Barak Türkiye’ye geliyor.
Son hadiselere rağmen programının değişmeyeceği yolunda işaretler alındı Tel Aviv’den...
Ancak “Ortalık biraz durulsun” denirse bile birkaç haftalık erteleme sonrası gelir.
Başta Peres olmak üzere İsrail’de aklı başında olan hiç kimse Türkiye’yi karşıya almakta fayda görmüyor.
Lieberman’ın hükümet dışı kalması beklenen şubatta yeni Dışişleri Bakanı da aynı “aşırı sağ” partiden olacak.
Ancak Lieberman kadar köşeli ve keskin birinin olamaması için Cumhurbaşkanı Peres’ten ve koalisyon ortağı diğer partilerden uyarılar var.
Lieberman, dün “Yaptığımın da, sözlerimin de arkasındayım” diye açıklama yaptı.
Hadi öyle olsun...
Şubattaki duruşmadan sonra bakalım o ve küstahlıkta ondan aşağı kalmayan yardımcısı Ayalon yerlerinden olacaklar mı?

FİLİSTİN’LE GÖRÜŞME BAŞLASIN

Tel Aviv’deki Abbas...

Başbakan Netanyahu’nun da tribünlere oynayan bir sağcı olduğunu belirtmiştim.
Ancak gene de gerçeklerden büsbütün kopamıyor.
İşte bir anı...
Demirel Başbakan’dır.
İsrail - Filistin görüşmeleri gene kesilmiştir.
Demirel, iki ülkede de saygın ve güvenilir bir dostunu davet eder.
Şöyle der:
“Filistin ile görüşmeler kesildi.
İki taraf da sertleşmekte. Kan da akıyor.
Biz bu durumda zordayız.
Tavır koymamız bekleniyor.
Tel Aviv’dekilere söyle, Filistinlilerle görüşmeleri başlatsınlar.”
O dost Demirel’in bu sözlerini İzak Şamir ile paylaşır.
İzak Şamir o dönemde de İsrail Başbakanı’dır.
Netanyahu’ya telefon açarak, “Filistinle İsrail’in görüşmelerinin başlamasını” sağlar.
Netanyahu nispeten daha esnek...
Sonuç...
Sorunlu olan Başbakan Netanyahu değil, Dışişleri Bakanı Lieberman.