Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DÜN Ankara’da “PKK terörüne karşı yürüyüş” demokratik tavır alıştır.
Olumludur.
Hiçbir parti sembolünün gösterilmediği sadece Türk bayraklarının dalgalandığı bu yürüyüş “etnisite, din, mezhep” farkı olmaksızın milletin “ortak akılda” omuz omuza bütünleştiğinin mesajıdır.
Keşke HDP de destekçilerine “katılın” çağrısı yapmış olabilseydi.
Gerçi yürüyüşte “Kürt kökenli” ya da yalın ifadeyle “Kürt yurttaşlarımızın” bulunmadığı söylenemez, onların sayılarının fazla olduğunu düşünüyorum ama “bütünlüğü” HDP de sahiplenebilirdi.
Diliyorum ki PKK karargâhı Kandil ve uzantıları milletin “Teröre hayır, barışa evet” mesajını almış olsunlar.
.......................
Pazar günü de İstanbul’da da büyük bir “terörü protesto” mitingi yapılacak.
Milletin “barış” için nabız atışları oradan yansıtılacak.
Büyük katılım olacağını düşünüyorum.
.......................
Bunlar güzel şeyler.
Kırmayan, dökmeyen, ötekileştirmeyen ve herkesi Türk bayrağı altında barış ve özgürlükle yaşamaya çağıran demokratik gösterilerdir.
İnançlı ve vakur.
Milletin çok büyük çoğunluğunun “eşit ve özgür vatandaşlar olarak barış içinde birlikte yaşamak” iradesinin ifadesidir.
.......................
Dağların ötesinde şehirlere de “silahla, şiddetle, baskıyla” ipotek koymak ve bunu “özerklik ilanı” gibi bir ambalajla sunmak durumunda Türkiye’nin tek egemen güç olduğunun ifadesi elbette güvenlik güçlerinin kullanılmasıdır.
Ancak...
Yanı sıra...
“Psikolojik mücadele” de devrede olmalıdır.
Türkiye’de kahir çoğunluğun “barış iradesi” böyle 10 binlerin, 100 binlerin, milyonların katıldığı büyük mitinglerle ağırlık koyar.
Caydırıcı olabilir.
Terör örgütlerinin kullandığı şiddet yöntemi toplum psikolojisini nokta atışlarla çökertmek, devlete olan inancı zayıflatmak “toplumda yılgınlık psikolojisi” yaratmaktır.
İşte bu sebeple de en etkili yanıt toplumun “barış iradesinin” dalga dalga yükselen heybetini gösterebilmektir.
........................
Burada bir “duyarlı noktaya” da işaret etmekte fayda var.
7 Haziran’dan bu yana geometrik diziyle tırmanan PKK terörüne karşı “halk iradesi gösterileri” rötar yapmış bulunuyor.
PKK terörüne karşı toplumsal refleks daha ilk günlerde gösterilmeliydi.
Öyle...
“Spontane” 300-500 kişinin toplanması ve bazı parti binalarını tahrip etmesi, Kürt vatandaşlara zorbalık, işyerlerini tahrip gibi demokrasi dışı refleksler değil...
O tür refleksleri -yürek yanıklarına saygı duymakla beraber- onaylamıyorum.
Ama...
Ankara’da dünkü büyük yürüyüşü düzenleyen STK’lar, İstanbul’da pazar günü yapılacak büyük mitingi düzenleyenler daha 7 Haziran’dan sonra PKK terörü canlar alırken, Dağlıca’da olduğu gibi kanlı eylemler koyarken karşı seslerini yükseltmeli, barış isteyen tüm toplumu kucaklayacak protesto mitinglerini düzenlemeliydi.
Son söz...
1’inci Meclis’e yürüyen insan selinin başlarının üzerinde nehir gibi uzanan Türk bayrağıyla “barış ve kardeşliği” yüceltmeleri heyecan vericiydi.