Apo'nun sığınacak yer ararken kullandığı özel uçağın pilotlarından biri, dünyanın bazı büyük istihbarat örgütleriyle ve hatta bizim
MİT'le bağlantılı.
Apo'nun sığınak ararken uçtuğu bütün ülkeler, pilot tarafından bildiriliyor.
Apo'nun
Kenya'ya gidişi de, daha ilk gününden itibaren bilinmekte.
Operasyonun orada yapılması kararlaştırılıyor.
Cavit Çağlar'ın özel jet uçağı isteniyor.
Çünkü,
Kenya'dan
Türkiye'ye yakıt almaksızın uçabilecek menzile sahip.
Uçaktaki
Türkiye'ye ait bütün işaretler yok edildikten sonra,
Bordo Bereliler ve
MİT'ten özel ekip ile uçak,
Nairobi'ye
504 km. uzaklıktaki
Entebbe Havalimanı'na iniyor ve orada bekliyor.
Entebbe, İsrailli komandoların
Filistinli gerillalar tarafından kaçırılan
Musevi rehineleri kurtarma olayı ile hafızalardadır.
Bu arada,
Türkiye, Kenya yönetimiyle de sürekli ilişkideydi.
Böyle bir diyalog olmasa,
Abdullah Öcalan'ın konvoydan alınarak,
Nairobi Havaalanı'nda bekleyen bir jete bindirilmesi mümkün mü?
Elbette her ülkede olduğu gibi,
Kenya'da da pasaport ve vize sorulur.
Ama...
Şu aşamada, o çok özel bilgiler yansıtılmıyor.
Fotoğraf
Özel jet,
Bandırma Havaalanı'na indikten sonra,
Öcalan, Kocatepe Muhribi'ne bindirilerek
İmralı Adası'na götürülüyor.
Salı günü
saat 13.00 dolaylarında,
İmralı'ya varmıştı.
İmralı, son
10 gün boyunca, bu konuk için hazırlanıyordu.
Ada etrafında, devamlı bir fırkateyn dolaşmaktaydı.
İmralı tamamen askeri güçlerin denetiminde.
Sivil mahkumlar, tahliye edildi.
DGM de burada kurulacak.
Öcalan, İmralı'da yargılanacak.
Dışarı ile irtibat ve kaçış mümkün değil.
Zaten ada üzerinde her türlü uçuş ve adaya denizden yaklaşım, yasaklanmış bulunmakta.
Apo'yu
Kenya'dan getirmekte olan uçakta doktor yer almıştı.
Kocatepe Muhribi'nde ise revir var.
İmralı'da, gene
Apo'nun yanında bir doktor bulunmakta.
Önemli bir durumda, derhal
Kocatepe'deki revire geçirilecek.
Adanın etrafındaki
savaş gemilerinin güvertelerinde, helikopterler uçuşa hazır bekliyor.
En ufak bir kaçırma girişimine karşı, derhal müdahalede bulunacaklar.
Psikolog gözüyle
Apo'nun video çekimleri ve fotoğrafları, iç ve dış medyada yayınlandı.
Böylece...
Hiçbir fiziki müdahale olmadığı ve sağlık durumu kamuoyuna gösterildi.
Öcalan'ın uçakta çekilen görüntülerini,
Davranış Bilimleri Enstitüsü Başkanı Psikolog Emre Konuk ile birlikte izledik.
Yorumları şöyle:
"Şokta...Hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya olmanın şaşkınlığı içinde.
Kameraya bakamıyor.
Sadece ışıktan gözü kamaştığı için değil, kendine bir kişilik bulamadı.
Sıradan bir terörist bile, ya zafer işareti yapar ya bir tepki koyar.
Hele liderlik iddiası taşıyan biri, bakışıyla ve duruşuyla bir mesajdır.
İdeolojisi olmadığı için böyle bir mesaj veremiyor.
Kaçırıldığı sırada uyuşturulmuş olabileceği ve hala bunun etkisi altında kaldığı düşünülse dahi, 30 bin kişinin kanını dökmekten sorumlu olan, binlerce silahlı kişiye hükmeden Öcalan'ın, 21 yıldır silahlı mücadele verdiği T.C. için söyledikleri, tam bir çöküş.
'Türkiye'yi seviyorum. Türkiye'ye hizmet etmek istiyorum.
Buna imkan verilirse, Türkiye'ye yararlı olurum'
söylemi, Öcalan'ın ideoloji yoksunluğunu ortaya koyuyor."Sordum:
"Mahcubiyet ve utançtan kameraya bakamıyor olabilir mi?"Konuk'un cevabı,
"Hayır, bunun nedeni tavır yoksunluğu. Ve korkuyor" oldu.
Milliyet'in
Apo görüntülerini izlettiği
Psikolog Arif Verimli ve
Ümit Yazman'a göre de,
Öcalan'ın durumu
"teslimiyet" ve
"çöküş."
Apo'yu getirenlerin üstlerine ilettikleri izlenim de,
Öcalan'ın şaşkınlık ve korku içinde olduğu.
Birinci lig
Türkiye, kendi ulusuna karşı insanlık suçu işlemiş canilerin peşini bırakmayan ve onu yargı önüne çıkarabilen
birinci lig ülkeler arasındaki yerini vurgulamıştır.
Bu başarılı operasyonu gerçekleştiren, ülkede bayram havası estiren
orduyu, MİT'i, emniyet güçlerini yürekten kutluyoruz.
Tarihin ilginç bir rastlantısı,
1974 Kıbrıs Harekatı'ndan çeyrek yüzyıl sonra, gene
Bülent Ecevit'in başbakanlığında, milletimize bir onur armağanı daha verilmiş bulunuyor.
Ecevit'in ve bu sırrı paylaşan kişilerin
devlet adamı niteliklerinin altını çiziyoruz.
Ve
Türkiye, şimdi adil yargısıyla
Güneydoğu'ya demokratik ve ekonomik yaklaşımlarıyla da,
birinci lig devleti olduğunu kanıtlayacaktır.
30 bin insanımızın katili, kanlı terör örgütünün başına sahte isimle kırmızı pasaport veren ve onunla böylece suç ortaklığı yapan sözde devlet (!)
G. Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin üyeliği için,
AB acaba ne buyurur?
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr