Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aynı saatlerde, TBMMde ise hükümet tarafından, Denktaş tavrının benimsenmediği kürsüden ortaya konulmaktaydı. Ve gene aynı saatlerde, Lefkoşada Başbakan Mehmet Ali Talat, - bir kulağı Ankaradan gelmekte olan haberlerde - özel bir telekonferans sistemiyle dünyanın en büyük 34 yatırım şirketi temsilcilerinin sorularını cevaplamaktaydı... Onun da bu görüntüsü, dünyaya "Ankara elbette önemli, fakat son söz referandumla burada söylenecek" mesajıydı.Bu üç ayrı görüntü, aslında, "Kıbrıs için Türk tarafının fotoğrafıdır" denebilir. Ankarada Denktaş dün Çankaya Camlıköşkte ağırlanırken, ona, duyarlı siyaset diliyle "destek" mesajı veriliyordu. MGK bildirisini herkes kendine göre farklı yorumluyorsa... Hiç kuşku yok ki, bunlardan biri doğrudur, diğerleri "kendi kalp gözüyle gördüğüdür."Hangisi doğru?..Belki... En sade olanı, en demokratik görüneni... "Biz kaygılarımızı belirttik, bundan ötesi sivil iktidarın" yorumu olabilir.Ama bunda dahi görüş birliği oluşmamışsa, bir "gri" renk gerçeği de "pas geçilecek" olasılık değil.Böyle "gri" gibi görünen bir başka bildiri, ABDnin Iraka harekatı Türkiye üzerinden yapmakta ısrarlı olduğu zaman, MGK toplantısından sonra da yayımlanmıştı.O zaman da çok farklı yorumlar yapılmıştı."Parlamentoda oy sayısını, o kafa karışıklığının etkilemediği" söylenemez...Sanki...MGK bildirisinin mürekkebinde, gene böyle bir renk algılıyor gözler.Konunun bir numaralı ilgililerinden biri olan Denktaş da "Bursadan, Kıbrısa dönme programımı değiştirerek, MGK bildirisinin tam ne anlama geldiğini anlamak için Ankaraya gidiyorum" demedi mi?Üstelik...Kendisine randevu veren - belki davet eden - Cumhurbaşkanı Sezer, MGK Başkanı... MGKnın asker kanadının da görüşleri onda.Denktaş, daha sonra Başbakan Erdoğan ile görüşecek.Ankaranın "gri" ortamında, "bildiğin doğru yolda devam et desteği" de, "sürece engel olma" markajı da olabilir.Belki bunlardan sadece biri değil, ikisi birden.Bunlar olurken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün parlamentodaki açıklamaları, hükümetin referandumda "EVET" oylarının arkasında olduğunu gösteriyordu... İkincisi mi? Aynı saatlerde - şu satırlar yazılırken - Lefkoşada Başbakan Mehmet Ali Talatın telekonferansla 34 küresel yatırım şirketine seslenmekte ve onların sorularını yanıtlamakta olduğu haberleri gelmekteydi.Asyadan, Avrupa ve Amerikaya büyük yatırım fonlarını yönlendiren ve aralarında Morgan Stanley, Fidelity, Wells Capital, Merill Lynch, Global Fund Management, JP Morgan Asset Management, Wellington, Pioneer gibi şirketler de olan bu çok yönlü tele konferansın ikinci bölümünün yarın olması planlanmış.Oradan, dünyaya ve dünyadan da KKTCye "referandum" mesajı verildiği görülmeli...Bu da küresel markaj. Lefkoşada 34 Aynı derenin suyunda iki kez yıkanılmaz.Bu kez, gene tarihi bir dönemeçteyiz...Referandum, sadece KKTCnin değil, Türkiyenin de yazgısının oylanmasıdır.Kafa karışıklıkları olabildiğince yok edilmeli, gölge anlatımında kullanılan "gri"den, "tek" ve "net" renge bir bütün olarak varılmalıdır.Eğer Cumhurbaşkanı Sezer, MGK bildirisinin yorumunu anlatmak için Denktaşı davet etmişse... KKTCnin Başbakanı Talat da bu bilgiyle donanmalıdır.Hatta, kendi düşüncelerini anlatmak için Talat da Sezerden randevu istemelidir. Kaygıları dinlemek, - varsa - kaygıları giderebilecek görüşlerini iletmek için "MGK olağanüstü toplantısı" önerisinde de bulunabilmelidir.Kafalar karışık.Türkiye, en uzun 10 yılını belirleyecek dönemece böyle mi girmeli? g.civaoglu@milliyet.com.tr Aynı derenin suyu