Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünya, Huntington'un "Medeniyetler Çatışması"na sürüklenirken, Papa XVI. Benedictus'un Hz. Muhammed ve İslam için sözleri tam bir basiretsizlik örneğidir. Alevlerin üzerine körükle gitmektir.Gerçi... Papa'nın "tamirat ekipleri" tevil edici açıklamalarla durumu kurtarmaya çalışıyorlar ama bizzat Papa'nın açık ve net olarak özür dilemesi gerekir.Hatta bu bile yeterli olmayabilir...........................Doğan Grubu'nun ev sahipliğini yaptığı TV ve Radyo Müzesi Uluslararası Danışma Kurulu üyeleriyle Topkapı Sarayı Bağdat Köşkü terasında öğle yemeğindeydik.Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Topkapı Sarayı Müdürü İlber Ortaylı birer güzel, kısa ve ilginç konuşma yaptılar.En çok alkış alan iki söylemi yansıtayım:1) "Bulunduğumuz teras, hem sultanın başvezir ve vezirlerinin, hem de haremin sultanlarının, prenseslerinin zaman zaman bir araya gelebildikleri bir ara bölgedir. Şimdi masalardaki siz hanım ve erkek konuklarımızın bir arada oluşları gibi..."2) "İstanbul hem Avrupa'da hem Asya'da yer alan dünyadaki tek şehirdir. Dünya tek bir devlet olsa başkenti herhalde İstanbul olurdu denir. İstanbul ve Türkiye sadece kıtaları değil, kültürleri ve inançları da bütünleştirir. Bu şehrin birçok yöresinde hem cami, hem kilise, hem sinagogu bir arada görürsünüz. Yüzlerce yıldır herkes inançlarında özgürdür."Yerkürenin terörden, silahtan, kan kültüründen yıldığı/bıktığı, barışı, can güvenliğini, özgürlüğü solumak istediği şu dönemde özellikle ikinci mesaj tatlı bir esintiydi.Alkışlar yürektendi........................... Bir Papa kuyuya taş attı... Bin akıllı çıkarabilecek mi? Hz. Muhammed'in karikatürleriyle İslam coğrafyasındaki patlamalar, bu kez de Papa XVI. Benedictus'un "ne amaca hizmet ettiği belirsiz" söylemleriyle yeniden yaşanabilir. Oradan çıktım, yolumun üzerindeki, İstanbul Tasarım Haftası bağlamında eski Haliç Köprüsü'ndeki sergiye gittim.Birbirinden ilginç tasarımlar arasında zaman aktı. Ama... Reha Erdoğan'ın tasarımları sanki çölde bir vahaydı.Platformunda birer metre arayla yukarıdan sarkıtılmış cam levhalar üzerine işlenmiş 3 desen... Birincisinde Hilal... İkincisinde Haç... Üçüncüsünde Musevilerin David Yıldızı...Bakıldığında üçü tek levhada bütünleşmiş gibi görünüyor. (Resmini aşağıda yansıtıyorum...)İşte "Medeniyetler Uzlaşması..."İşte bir Papa'nın kuyuya attığı taşı, çıkarabilmesi umudunu taşıdığımız bin akıllıdan biri...Az önce Topkapı Sarayı'nda dinlediğimiz söylemler de, bin akıllının çıkabileceği yolunda kuşkulara karşın, gene de karamsar olmamamız gereğini gösteriyordu.Reha Erdoğan, bu üç kutsal simgeyle ve Türklüğün diğer simgelerini stilize ederek desenlerle mesajları olan tişörtler yapmış. Keşke BM Genel Kurulu bunları sırtlarına giymiş diplomatlarla toplansa...Tüm dünyada böyle bir trend yakalansa. g.civaoglu@milliyet.com.tr