Ortaçağ müziğinin de yerini, mehter takımından yükselen "Allah-Allah" seslerinin duyulduğu "ilahi-marş" karışımı bir türe bırakması başka haber konusu... Olaya giydirilen "hukuk" cüppesi şöyle..."Kamu kurumlarınca kurulan vakıf ve derneklerin, o kurumlarla ilişkilerini yasaklayan" yasa gereği, şarap satışları durdurulmuş.Çünkü satışı yapan ve gelir kaydeden de "Bodrum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği..."Bu dernek, Bodrum Kalesi çalışanları tarafından mı kuruldu ki, ilişki bağlamında satıştan men ediliyor?Bodrum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği, Bodrum Kalesi ve Müzesi'nin bir yan kuruluşu değil... Tüm yarımadanın değerlerini sahiplenen bir sivil toplum örgütü.Yasa, kurumların, örneğin okulların yan gelir sağlamak için kurdukları vakıf ve derneklerin para toplamalarını engellemek üzere çıkarılmıştır.Maddenin, İngiliz Kulesi'ni de kapsayan genişlikte yorumlanması, hukukun zorlanmasıdır. Hatta saptırılmasıdır................................Hadi çok zorlama bir yorumla bunu "yasal" örtünün altına süpürmeye çalışalım.Peki... Madem böyle bir yasa var, neden "üzüm suyu" satılabiliyor?Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız, müzenin bir parçası olarak ziyaretlere açık tutulan İngiliz Kulesi'ndeki bu tuhaf durumu arkadaşımız Saliha Çolak'a şöyle açıklamış...Devlet Bakanı Mehmet Aydın, kaleyi ziyaret ettiği sırada, kendisine dışarıdan üzüm suyu getirtilip ikram edilmiş, sonra da bu uygulamaya devam etmek için kaymakamdan üzüm suyu satışı için izin alınmış. Saliha Çolak soruyor:"Peki... Kaymakamdan neden şarap için izin istemediniz?"Yaşar Yıldız'ın yanıtı:"Ben de şarap satabilmeyi isterdim. Ancak hassasiyetten dolayı zor duruma düşmemek için üzüm suyuna onay istedik."..............................Hadise ortada...Yasa bahane... Gerçek neden, "hassasiyet..."Ve... "Zihniyet."..............................Bu "zihniyet"in izleri her yerde görülüyor.İçki satışlarını kırmızı çizgili yörelere hapsetmekle başladı. Fiyatlarla sürdü. Örneğin... Turistlerin en fazla içtikleri şarap, AB ülkelerinde sıfır vergiye tabi, Türkiye'de ise tutturabildiğine...Nasıl rekabet edilecek?Sonra... İçki ithal eden kurumlara çok ağır cezalar geldi.Bu kurumlar, gümrüksüz satış mağazaları fiyatının altında iç piyasaya mal vermişler.Aradaki farka, geride kalan tüm yılların iç piyasa satışlarını kapsayan 10 misli ceza yazıldı.Müthiş bir bedel.Dava Danıştay'da...Ancak...İçki firmaları da ithalatı yavaşlatmış durumdalar.Turistik tesisler sıkıntıdalar.İçki bulmakta zorlanıyorlar."Bandrolsüz içki satışı" haberlerinin arkasında bu uygulama var. Özellikle Yunan adalarından motorlarla içki taşındığı söylentileri yaygın. Sıfır vergiyle sağlanan bu içkiler, devleti önemli bir gelirden yoksun bırakıyor.Ama... Belki bu işgüzarlığı yapan "tutucu" bürokratların, siyasetçilerin zihniyetlerine bir tatmindir. O kadar...İsmailağa Camii'nden Bodrum İngiliz Kulesi'ne uzanan çizgi aynı. g.civaoglu@milliyet.com.tr Bodrum Kalesi'nin İngiliz Kulesi'nde 1978'den bu yana yapılan "şarap" sunumu, yerini, "üzüm suyuna" bırakmış. 28 yıldır İngiliz Kulesi'nde Ortaçağ müziği eşliğinde o dönemin giysileriyle şarap servisi verenlerin, bu kez turistlere "üzüm suyu" dağıtmaları elbette komik olacaktı.