YENİ ŞAFAK iktidara -çok- yakın bir gazete.
Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün köşesinden yansıttığım aşağıdaki satırlar -herhalde- sadece “kendi kişisel” görüşleri değil.
Zaten o da “çoğul” ifadeyle noktayı koyuyor; “Ne sanıyorsunuz bu ülkeyi, bu milleti, bu devleti? Aptal mıyız?”
Yazısının başlığı “TEHLİKELİ CÜMLELER!”
......................
......Kobani’de savaşanlarla Cizre’de savaşanların aynı insanlar olduklarını, aynı savaşın parçası olduklarını kavrayamayan mı var?
Kuzey Suriye koridoru projesiyle Türkiye’nin güneydoğu bölgelerindeki işgal girişiminin tek merkezden yönetildiğini, bu koridor haritasının bir süre sonra sınırın Türkiye tarafında da oluşturulacağını hâlâ fark etmeyen mi var?
NE YANİ, BİZ APTAL MIYIZ!
Ne sanıyorsunuz bu ülkeyi, bu milleti, bu devleti? Aptal mı?
Bir sahtekârlık üzerinden, bir riyakârlık üzerinden, bir kirli kampanya üzerinden zihinleri bulandırıp Türkiye’yi oyalamak, milletin kafasını karıştırmak, bir belirsizlik ortamı üretip puslu havada harita çalışması yapmak ve hepimizi aptal yerine koymak nasıl da küçültücü, aşağılayıcı bir tavır.
.......................
Karagül Ankara’daki değerlendirmelerin işaretini “PYD’nin Akdeniz’e uzanan kantonlar zinciri haritasının bir süre sonra Türkiye tarafında da oluşturulması” ifadesiyle veriyor.
Yani...
Suriye’den sonra “3’üncü cephe Türkiye tezgâhı alarmı...”
Zaten bunu da açıkça yazmış “3’üncü cephe tezi tutmayacak. Türkiye’nin siyasi aklı bütün bunları okuyabilecek kabiliyete ve tecrübeye sahiptir....... Bütün bu projeleri geliştirenler Türkiye’nin bu aklını ya küçümsüyor ya da iyi bilmiyor demektir.”
.......................
Bu tepki satırlarının nedeni Amerika’nın “PKK terör örgütüdür, PYD’yi ise bize göre terör örgütü değildir. IŞİD’e karşı başarıyla savaşan ortağımızdır. Destekledik ve desteklemeyi sürdüreceğiz” açıklamaları.
Satırlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ey Amerika” diye başlayan söylemleriyle örtüşüyor.
3’ÜNCÜ CEPHE
ARTIK her şey öylesine açık seçik ortada ki Suriye satrancının bir hamle ötesini görmemek için “saf” olmak gerek.
Güneydoğu’sundan başlayarak PYD kantonlarına paralel Türkiye’de de bu kez PKK kuşağı oluşturmak planı okunmakta.
Önce...
Bu kuşağı kaşımak, karıştırmak, çatışmalar üretmek, sınırın ötesindeki PYD kantonlarından dolaylı destek vermek.
Diyarbakır Sur’da, Silopi’de, Cizre’de yakılan ateşler prova.
“Havalar ısındıktan sonra dağ kadroları da düze inecek” yollu tehditler, planın “önsözü...”
Ankara’nın bütün bunları “sezmediğini” kimse sanmamalı.
Türkiye’nin bu karanlık tezgâha pabuç bırakacağını da...
ABD ile ipler işte bu nedenle gerilmekte.
Yoksa...
ABD Dışişleri Bakanı sözcüsünün ya da Obama’nın Suriye özel temsilcisinin birkaç söylemi değil...
Türkiye, milleti ve ülkesiyle bütün halinde “var olma/varlığını onuruyla sürdürme” mücadelesini vermenin tarih kavşağında.
Burada önemli olan, “İçeride omuz omuza sağlam durabilmek...... Sağduyuyla ve ince diplomasiyle dışarıda tezgâhlanan oyunları bozabilmektir.
Kriz yönetimini başarıyla uygulamaktır.
Öfkeyle ayranı kabaran, sonu hüsrana varabilecek öfke patlamalarının önünde maceralara girmemektir.”
Özay Şendir
Atatürk’ün yalnızlığı ya da 2 Aralık 1922
19 Mayıs 2024
Güneri Cıvaoğlu
Netanyahu ve Samson sendromu
19 Mayıs 2024
Abbas Güçlü
Atatürk: Bugün benim doğum günüm
19 Mayıs 2024
Zeynep Aktaş
Borsada ‘yabancı baharı’ yaşanıyor
19 Mayıs 2024
Ali Eyüboğlu
16 yıl önce dağılan Kargo 10 konser için bir arada
19 Mayıs 2024