Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Başlıktan al haberi...

Şeffaf Oda konuğum Merve Özbey.

Onu, Erdem Kınay’la birlikte “Helal Ettim” şarkısıyla tanımıştık.

Merve İTÜ’de Türk sanat müziği eğitimi almış.

Neredeyse çocuk yaşlarda vokalist olarak çalışmaya başlamış. Yaşı küçük olduğu için acil durumlarda masanın altına saklanıyormuş. “Boyum da kısa olduğu için masanın altına sığıyordum” diyor.

.........................

Milliyet

Portaxe’ın Boğaz manzarasında Merve Özbey, Kaan Şolcum ve Gülşah Erol ile keyifli müzikli sohbet...

İzlediğim ilk andan itibaren beni en çok etkileyen bir reklam.

Çelloda Gülşah Erol, davulda Kaan Şolcum.

Hemen programa konuk etmek istedim.

Haberin Devamı

Gülşah çellosunu, Kaan da davulunu aldı ve Şeffaf Oda’ya geldi.

Performansları müthiş.

Gülşah 9 yaşından beri çello çalıyor.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Üniversitenin Akademik Senfoni Orkestrası’nda da çalıyor. Dans, tiyatro, belgesel ya da sinema filmi gibi projelerde doğaçlama olarak kendi müzikleriyle yer alıyor. “Donanım ve değerler” çıtası tanıdıkça yükseliyor.

.........................

Kaan Şolcum, 2 yaşında, 2 plastik havaneli ile çalmaya başlamış. O ilk bagetleriyle Şeffaf

Oda’da ritim tutuyor.

4 yaşında piyano öğretmeni annesinden müzik dersleri almaya başlamış. 9 Eylül Konservatuvarı Vurmalı Çalgılar Bölümü’ne girdi. 1999 yılında ise aynı konservatuvarın Sahne Sanatları Opera ve Ses Eğitimi Bölümü’ne geçiş yaparak mezun oldu.

Kaan, “Bariton başladım, arada kontrtenor olduğumu keşfetti hocalar” diyor. Farinelli’nin soprano sesini de Kaan’dan dinliyoruz programda.

Milliyet

NEW YORK YOLCUSU

PINAR Du Pre bir Türk ressamı.
Viyana’da doğmuş ve yetişmiş.
Farklı bir tarzı var.
Yolu aydınlık görünüyor.
Çalışmaları bu yıl “Art Basel Miami Scope”ta sergilendi.
Ocak ortalarında New York’un galeriler yöresi denebilecek Chelsea’de de sergilenecek.
Bu solo serginin mekânı “Emmanuel Fremin Gallery...”
Türkiye etkinliklerini de bildireceğim.
REJANS YILDIZI DÖNDÜ
CUMHURİYET’in ilk yılları...Komünist rejimden kaçan “beyaz Ruslar” gecelerin renkleri...
Ankara’da “Karpiç” ve “Süreyya...”
İstanbul Beyoğlu’nda ise birbiri ardına açılan ve Rus kültürünü yansıtan mekânlar arasında efsaneleşen “Rejans...” 10 yıllarca sarı votkası ve Rus mutfağından seçmelerle damak ehlinin gözdesi olmayı sürdürdü.
Sanatçıların, yazarların, şairlerin aydınların mekânıydı. Gümüş çatal bıçaklar, porselen tabaklar, kolalı bembeyaz peçeteler ve örtüler, sarı votka... Sahibeleri 10 yıllar boyunca hizmet verdikten sonra yaşlandılar ve Rejans ışığını yitiren bir yıldız gibi karardı kaydı gitti...
.........................
Milliyet
Hafta sonu cuma gecesi Rejans’ın pırıl pırıl geri dönüşüne tanık olduk.Antikacılardan gümüş çatal bıçak takımları toplanmış, porselen tabaklar, şamdanlar, duvarları süsleyen tablolar, dönem fotoğrafları, fonda Rus müziği... Klasik haline gelmiş dekoru ve tarihi atmosferini, o günlerin görkemli kristal avizeleri aydınlatıyor. Yüksek tavan ve asma katı, ahşap kaplamalarıyla,
tarihi Rejans’ın otantik yerinde 1 yıl boyunca çalışılarak yeniden yaratılmış.
Adı artık “1924 Rejans...” Bu girişimin altında “360 Entertainment Group”un imzası var.
Mutfağın başında girişimin de öncüsü olan Şef Mike var. Çırağan’ın ve 3 Şef’in lezzet gurusu.
Rus yardımcı şefinin de katkısıyla klasik Rus yemeklerine harika lezzet dokunuşları yapmış.
Çar usulü kesim pancarlı somon, borş çorbası, içi lahanalı sıcacık poğaçaları, Rus mantısı ve
“Rus suflesi” diyebileceğimiz tatlısı 1-2 ay dinlendirerek yaratılan votka kokteylleri...
Garsonların yanı sıra Beyaz Rusya’dan ve Rusya’dan, Ukrayna’dan genç kızların Kuzey havasını yansıtan hizmetleri. Ve elbette Rus müziği...
Putin’i falan boş verin, devletleri yönetenler geçici; halklar, kültürler, yaşam renkleri kalıcıdır. Rejans henüz açılmadı.
Biz tadımdaydık.
Ama çok yakında bu ortam ve lezzetlerle tanışacaksınız.
Geceyi düzenleyen Şila Gök’e de teşekürler...