Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1 Mayıs gene “sancılı...”
İktidar Taksim’i kapattı.
İşçi - memur sendikaları ve STK’lar ise “Taksim’de toplanmaya” kararlı.
İnşallah üzücü olaylar yaşanmaz.
Dumanlı havayı seven kurtlara gün doğmaz.
Bu tespit ve dilekten sonra sormakta yarar var:
“Neden, bu karşılıklı inat tavrı?”

AÇ KAPA, AÇ KAPA

ÖNCE bir soru:
“Taksim neden 1 Mayıs kutlamalarına kapatılıyor?”
Cevap açık:
“Çünkü yasa gereği bu böyle...”
Gerçekten iktidar büyük topluluklar için oluşturduğu “miting alanlarını” gösterir ve “Buyrun oralarda kutlayın” der.
Kanun böyle yazıyor.
Ama...
Kanun “istisnaya” da yer vermiş.
Gerçekten 1 Mayıs 2010 yılında kutlama için Taksim işçi ve memur sendikalarına, STK’lara açılmıştı.
Kararı, sendika başkanlarıyla yaptığı toplantıdan sonra dönemin İstanbul valisi Muammer Güler şöyle açıklamıştı:
“Kanuna göre Taksim gösteri ve yürüyüş alanı değildir.
Bu kanunun öngördüğü İSTİSNA çerçevesinde bir emek ve dayanışma günü, bayram kutlaması tarzında tahsis edilecektir.”
Kavgasız, çatışmasız, kansız muhteşem bir kutlama yapılmıştı.
Türkiye’nin bütün renkleri meydana yansımıştı.
Ertesi gün yayımlanan gazetelerin manşetlerinde de bu güzellikler vardı.
.......................
“İktidara yakın” denebilecek SABAH manşeti:
“TAKSİM DAR GELDİ”
“32 yıl sonra işçiye açılan Taksim’de 1 Mayıs coşkusu meydandan taştı...”
YENİ ŞAFAK manşeti:
“TABU YIKILDI”
“Türkiye Taksim korkusuyla yüzleşmeye hazırdı. 33 yıl sonra AK Parti iktidarında kutlamalara açıldı..... yüz binler işçi bayramını barış içinde kutladı.”

İSTİSNA KAPISI

DEMEK ki 1 Mayıs 2010’da kanunun “istisna” kapısı açık tutulmuş.
2011 ve 2012’de de kapı kapatılmadı.
1 Mayıs’lar Taksim’de coşkuyla kutlandı.
Birkaç münferit olay dışında hadise falan da çıkmadı.
Peki...
Kanundaki “istisna kapısı 2013’te neden kapandı?”
“Taksim Meydanı inşaatı başlamıştı.”
İnşaat bitti, geldik 1 Mayıs 2015’e, ama “istisna kapısı” artık kapalı.

AİHM DEVREDE

1 Mayıs 2010’da Taksim’in açılması iktidarın o zamanki liberallerle birlikte yürüyüş çizgisi içindeydi.
AK Parti böylece “irade” ortaya koymuştu.
Ancak sadece o değil.
AB ile ilişkiler henüz buzluğa konmuş sayılmazdı.
DİSK’in başvurusuyla AİHM “Taksim’in 1977 katliamı nedeniyle işçiler için özel bir yeri olduğuna ve orada toplanmalarına” ilişkin bir karar vermişti. (2009)
Uluslararası kamuoyu ve diplomasi rüzgârları da o doğrultudaydı.

İÇ GÜVENLİK GALASI

BUGÜN Taksim’i 1 Mayıs kutlamalarına kapatmak üzere büyük güvenlik önlemleri alındı.
Diğer yıllardan farkı...
“İç Güvenlik Paketi” kapsamında yeni yasa hükümleri ilk kez uygulanacak.
- “Polise 2 gün gözaltı veren yetki (yakınlarına haber verilmeksizin)”
- “Yüz kapatmaya karşı, 3-6 yıl hapis maddesi”
- “Molotofkokteyli atana 6-13 yıl hapis hükmü”
Ve “bilye atan sapan, kesici aletler vs. maddeleri...”
Dileriz ki böyle sahneler yaşanmasın.
........................
Son söz:
2010, 2011, 2012’de olduğu gibi Taksim 1 Mayıs kutlamalarına açılsaydı, sendika ve STK’larla “hadisesiz, güzel, coşkulu bir bayram kutlaması” için anlaşılsaydı, hatta HDP Genel Başkan’ı Demirtaş’ın çağrısında olduğu gibi, partiler de bu protokolde yer alsalardı...
Kolektif sorumlulukla güzel ve gerilimsiz bir bayram yaşayabilseydik keşke.
Ya da dönemin DİSK Başkanı
Süleyman Çelebi’nin “1 Mayıs’ta iktidarın Taksim’i kapaması” üzerine “sağduyu” çağrısı yaparak “Türkiye’nin her yeri 1 Mayıs” demesi ve Taksim’de ısrar etmemesi de hatırlanmalı. Bu da bir seçenekti.