Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

‘Nepotizm’,  Latince “nepos”  kelimesinden türemiştir. “Yeğencilik” anlamında kullanılıyordu.
Bir işin halli için “Dayın var mı?”  söylemi oradan geliyor olabilir.
Sonraları nepotizmin kapsamı “ aile ve akrabayı, arkadaşları, yakınları kayırarak  onlara hak edilmemiş kazanç sağlamak”  olarak genişledi.
Günümüzde kısaca “kıyak çekmek”  dedikleri bir “kayırmak”  tavrıdır.
Nepotizm, söylem olarak “siyaset literatürüne” girdiğinde bugünkü anlamında siyasi partiler yoktu.
O nedenle nepotizmin iktidar yandaşlarını da içine alan örgütlü, sistemli, yaygın uygulama yenidir.
“Bal tutan parmak sahipleri” aile, akraba, hısım, eş-dost, ahbap-çavuş ilişkileri ötesinde “partili”  kıyağına da dönüşmüştür.
Son zamanlarda daha da yoğunlaşarak havada uçuşan “iddialar”  ve “belgeler”  işte bu en geniş kapsamıyla nepotizmin örnekleridir.
“Aile, akraba, hısım, eş-dost, ahbap-çavuş ilişkilerinde akıl almaz kıyaklar ve partililere komisyon, rüşvet, avanta dağıtımı”  2008 Türkiye’sinden görüntülerle “nepotizmin belgesel dizisi”  gibi sürüyor.

4X4’ler
İktidara yakın medyada bile “Daha 4-5 yıl önce belediye otobüsüne binenler, son model ciplerdeler, Armani’den, Louis Vitton’dan giyiniyorlar. Bu paralar nereden geldi?”  gibi sorgulamalar yapılmakta.
Aslında cip ya da ünlü butiklerden alışveriş, 2008 Türkiye’sinde “mutantan(*)”  nepotizmin vardığı noktada masum kalır.
Heybeti, dudak uçuklatır.
Ancak...
“İktidar” denince sadece “siyasi iktidar” değil...
Gerçi o açık ara birinci ama başka iktidarlar da var.
Örneğin... Yerel yönetim iktidarları...
Bunlar arasında ana muhalefet partisi CHP’den de yanık kokuları geliyor.
CHP Çankaya Belediye Başkanı’nın dinleme bandı gerek içeriği, gerek kullanılan üslubuyla kan dondurucuydu.
Kendi belediye meclisi üyelerinden “yamyam”  diye bahsetmek, “Buraya her gün ne kazanırım düşüncesiyle geliyorlar” gibi iddialar, “onları doyurmak için işadamlarından para istediğini”  söyleyen bir CHP Belediye Başkanı, hem de Atatürk Cumhuriyeti’nin simgesi Çankaya’nın Belediye Başkanı nasıl olur?
O Çankaya ki, Atatürkçülerin kalesidir.
Önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’nin, İzmir Büyükşehir, İstanbul’da Şişli, Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş gibi sayılı hedefler listesinin başında yer almaktadır.
Sadece CHP değil, tüm laik, demokrat, Atatürkçü kesimi derinden sarsmıştır.
Diliyoruz ki, fazla umutlu olmasak bile gene de iddia edildiği gibi ses ilaveleriyle bir “kurgu bant”  olsun bu.

Ergenekon ve ötesi
Zaten laik Atatürkçü inançlara Ergenekon’un eklemlenmesi ve hele bu örgütün birtakım mafya ve çete iddialarıyla birlikte anılması kafaları karıştırmışken, bir de bu CHP Çankaya Belediye Başkanı için ortaya atılan ses bandı iddiası acı vericidir.
Siyasi iktidarın bereketli topraklarında hormonlanarak yükselen “mutantan nepotizmi” bir bakıma “Canım ne farkları var, hepsi yapıyor” ortak parantezi içine itmektedir.
Falih Rıfkı Atay’ın yazdığı, Atatürk dönemini anlatan “ÇANKAYA” sında değil böylesi, mürekkep lekesi  bile yoktur.
...................
(*) Heybetli, görkemli, şatafatlı.

Haberin Devamı

YABANCILARA EV
Kıyılarda yabancılara ev satışı askerin iznine bağlı.
Özellikle Ege sahillerinde Yunan Adaları’nı gören sahillerde kesin yasak var.
Güya denizden bir askeri harekât halinde bu evlerde oturan yabancılar, karşıdaki Yunan Adaları’na işaret verebilirlermiş.
Gülümseten, ama acı acı gülümseten bir gerekçe.
21. yüzyılın bu elektronik devrimi yaşanırken, ne yani, Bodrum’da bir dairesi olan İngiliz karşıdaki Kos Adası’na gaz lambası sallayarak ya da elektrik fenerini yakıp söndürerek mors alfabesiyle mesaj mı gönderecek?..
Hadi bir bildikleri vardır diyelim.
Ama...
Yunan Adaları’na bakmayan yörelerde ev almak isteyen yabancılara da Ege Komutanlığı’nın izin vermesi koşulu getirilmiş.
Ona da tamam.
Fakat... Sıradan yabancının başvurusu aradan 1 yıl geçtiği halde cevaplanmazsa, bunun izahı olur mu?
Türkiye’de önemli yatırımların yabancı yöneticileri sahillerimizde ev almak istiyorlar ve işte bu bekleme sabır sınırına tabi tutuluyorlar.