Tartışılıyor.
"Bankalar operasyonu sonrası kurulan Bakanlar Komisyonu, reel ekonomiye can yeleği mi, ateşten gömlek mi?"Önce
TOBB Genel Başkanı Fuat Miras anlatıyor:
"El konan bankalardan birine ait 5 sanayi kuruluşu, nakit zorluğu nedeniyle çalışmalarını durdurdu. Binaları ve arsası, neredeyse değerinin üçte birine satılıyor.
İleri teknolojiye sahip makinaları ise, hurda metal fiyatına elden çıkmakta.
Alıcılar, kendi aralarında anlaşıp bu fabrikaları ölü fiyatına ele geçiriyorlar.
Şirketler ve fabrikalar, yönetim el değiştirdiği için 'KİT kafasıyla'
idare ediliyor, daha da batağa gömülüyorlar.
Ayrıca...
Bankaların yönetimine yeni gelenler tarafından çok sıkıştırıldıkları için işletme sermayesinden yoksunlar.
El konan bankaların dışında olan bankalar da zincirleme reaksiyonla müşterilerine daha sıkı davranmaya başladılar.
Reel sektör sarsılıyor.
Hem üretim düşecek, hem işsizler ordusu daha da büyüyecek.
Bunları Ankara'da Başbakan'a ve Başbakan Yardımcısı Özkan'a anlattık."
TÜSİAD'ın sesi
TÜSİAD'dan önde gelen bir yöneticinin, bu konudaki yaklaşımı ise şöyle:
"Hükümet, istihdam sorununa duyarlı.Özelleştirmenin süratli yürümeyişinin başlıca nedenlerinden biri de, özelleştirme ile birlikte toplu işçi çıkarmalarının olacağı kaygıları...
Daha geçen hafta 40 bin geçici işçinin sürekli işçi statüsüyle devlet kadrosuna alındığını unutmayalım.
Çaycıya, kahveciye bu devlet 760 trilyon öderken bir de geçici işçileri sürekli hale getirmek, yönetimin istihdam anlayışını gösteriyor."
Engel değil
Bakanlar Komisyonu'nun başındaki
Hüsamettin Özkan ise şöyle diyor:
"TOBB Başkanı Fuat Miras'tan, tekstil sektöründe işçi ve işveren sendikalarını dinledik.Ardından seramikçiler geldi.
Bugünlerde dericilik sektörünü dinleyeceğiz.
Sırada demir - çelik ve diğer imalat saniyisi var.
Önümüzdeki salıya kadar herkesi dinleyip, bir önlemler paketi hazırlayacağız."
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'a göre;
"Bu önlemler paketi içine, el konan bankaların yan kuruluşları da girebilir."
Peki el konan bankalara aktarılan paraların yanı sıra, bir de onların yan şirketlerine mi para pompalanacak?
Özkan "kesinlikle hayır" diyor.
Ama...
Şöyle bazı ipuçları veriyor.
"Kamuya olan bazı borçlarda ödeme kolaylıkları... Elektrik ve su gibi girdi fiyatlarında bazı indirimler düşünülebilir. İstihdam bizim için çok önemli."Bu önlemler, aynı sektörlerde hizmet veren, üretim yapan, kaynaklarını akıllıca kullanan, vergilerini ödeyen şirketler için
"haksız rekabet" anlamına gelmeyecek mi?
Özkan "böyle bir durumun doğmaması için çaba gösterileceğini" söylüyor.
Peki banka operasyonlarında hız kesilmesi söz konusu mu?
Özkan "hayır, bu operasyonların arkasında bütünüyle siyasi destek var. Biz ise ekonomi boyutuyla ilgileneceğiz" diyor.
Niyet ve diyet
Edindiğim izlenim şudur:
Banka operasyonları sürecek.
Ancak...
Ekonomik olarak, özellikle büyük sayıda işçi çalışan ve ihracat yapan sektörlere, bazı kolaylıklar getiriliyor.
Bunların içinde el konan bankalara ait olanlar da yer alacak.
El konan bankaların, şimdiye kadar açıklanan iç risklerinin yanı sıra, vadesi gelen ve gelmekte olan dış borçları da var ki, bunları da devlet ödeyecek.
Fakat...
El konan bankaların yan kuruluşlarının yine aynı şahıslara mı verilecekleri, nasıl bir modelle yönetilecekleri, haksız rekabetin nasıl önleneceği henüz saptanmış değil.
Rehabilitasyon için
NİYET belli,
DİYET reçetesi ise belirsiz.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr