Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ANKARA - İmralı - Kandil üçgeninde hazırlanmakta olan “çözümün yol haritası” için bir “yan yol” da devreye girebilir.
Açayım...
Yol haritasının son aşaması “silahların gömülmesi...”
Ancak...
Kandil’deki Öcalan’la birlikte başlamış bulunan “abiler” ne olacaktı?
Bilinen ve tekrarlanan cevap şöyleydi:
“Kuzey Irak’ta kalabilirler ya da Avrupa’da yaşarlar. Hatta bir ara Avrupa’da yaşayacakları ülkelerin adları bile konmuştu; İsveç ve Norveç...”

PKK’NIN 2 YENİ CEPHESİ

PEKİ...
Şimdi değişen ne?
Cevap apaçık ortada:
“PKK Kuzey Irak’ta IŞİD’e karşı savaşıyor.”
Kuzey Irak’taki peşmergelerin yanı sıra ağırlık koyuyor.
Ve...
“Suriye’nin Kuzeydoğusu’ndaki Kürt bölgesi özerk yönetimi Rojova’yı da IŞİD’e karşı koruyor.”
Rojova zaten PKK’nın Suriye uzantısı.
Rojova Kürtleri PKK güçlerinin yanında savaşıyor.

KANDİL’DEKİ ABİLERE SEÇENEK

BU durumda PKK’nın “silahları gömmeden, teslim etmeden” kendine iki yeni hayat sahası bulduğu görünmekte.
Şöyle ki:
Türkiye’ye yeni düzenlemelerle dönüş yapacak PKK’lıların dışında kalan güçler Kuzey Irak’ta ve Kuzeydoğu Suriye’de varlıklarını sürdürebilir.
Burada önemli bir “netameli” sorun için de kendiliğinden bir çözüm taslağı oluşmakta.
“Kandil’deki abiler de varlıklarını otoritelerini bu iki yeni cephe ile sürdüremezler mi?”
Her şeyden ellerini, ayaklarını çekip İsveç ve Norveç’te “emeklilik” sanırım pek de içlerine sinmiyor olabilir.
.........................
Bu kurgunun ağırlık merkezine ABD’yi koyarsanız “real politika” ile yüz yüze gelirsiniz.
Çünkü...
Kandil’deki PKK güçlerinin Kuzey Irak ve Kuzeydoğu Suriye’de (Rojova’da) IŞİD’e karşı cephelere kaydırılması ABD’nin desteğiyle gerçekleşti.
ABD doğrudan mı, dolaylı mı, tartışmasına girmem ama PKK’yı IŞİD’e karşı savaştırırken silahlandırıyor da.
PKK’nın silah teknolojisi donanımı yükselişte.
Kuzey Irak’ta ve Suriye’de ABD kara savaşına girmemeye, asker göndermemeye kararlı göründüğüne göre bölgedeki bütün devletleri rahatsız eden, ABD’nin petrol ve diğer stratejik alanlarına tehdit oluşturan IŞİD’e karşı PKK’yı kullanması anlaşılmayacak şey değil.

TÜRKİYE’NİN DURUMU

ÇÖZÜM sürecinin “yol haritası oluşurken PKK’nın eritilmesi silahları bırakması temel parametreydi.”
Şimdi ise durum değişti.
Yol haritasında PKK güçlerinin bir kısmının, belki de önemli bir kısmının Kandil’deki abiler yönetiminde -ve hiç değilse şimdilik- ABD desteğiyle IŞİD’e karşı konuşlanması yeni bir “yan yol” olarak kendini dayatıyor.
Ankara “Kürtleri de Türkleri de tatmin edecek, ülkenin ve devletin bütünlüğünü sürdürecek, kalıcı barış getirecek açılımlarla” yol haritasını sonuca götürürse hayli ileri bir konuma yerleşmiş olur.
Çünkü...
İçeride Kürt sorunu minimize edildiği (asgariye indirildiği) ölçüde sınırların ötesindeki PKK’da kalanların, onların büyük abilerinin cephesi Türkiye olmayacaktır.
Elbette marjinaller çıkacak, zaman zaman eylemler koyabilecektir. Ama...
Bunlar sağlanacak iç barışı bozamayacak “Hesabı alınmayabilir” eylemler düzeyinde kalır.
Biraz gri bölgedeki zihin coğrafyasına geçersek IŞİD’e karşı mücadelesiyle Kuzey Irak ve Suriye’de varlıklarıyla ABD’nin, bölge devletlerinin, hatta Avrupa’nın yazılı olmayan fiili (de facto) meşruiyet kazanımı ilerisi için soru işaretidir.
Doğru olanı, bugünkü “çözüm süreci” yol haritasında devam etmek, zamanla ortaya çıkacak yeni “yan yollar” ya da “Rojova merkezli PKK genişlemesi olasılığına pragmatik” yaklaşmaktır.