"Cem bir şeyi kafasına koymuşsa, sonuca varıncaya kadar yılmadan uğraşır.Engellerle karşılaştığında vazgeçmez. Sabreder.Engelin üstünden aşmaya, çevresinden dolaşmaya yollar arar.Vazgeçti sanıldığında bile o, geçit arıyordur.Sonunda genellikle formülü bulur, hedefine gider."Cem, bugün Abdi Beyi bir kez daha doğruluyor. Başında bulunduğu Yeni Türkiye Partisi, Selim Sırrı Tarcan Salonunda büyük kongresini toplamakta.Kemal Derviş olayından ve Hüsamettin Özkanın kopuşundan sonra "vazgeçecek" gözüyle bakılırken, Cem, zorlu engellerin çevresinden dolaşarak, bazılarının üstüne çıkarak çoğunu aştı. Beş parasız, tüm Türkiyede örgütlenerek, ilçe ve il kongrelerini tamamlayarak, Büyük Kongresini yaparak seçimlere hazır hale gelmek çetin iştir.Düşünün ki... Parası, tabanı olan ve örgütü hazır DEHAP bile, yüzde 6 oy oranına karşın yasal kongreler sürecini tamamlayamadığı için mahkeme kararıyla "seçimlere katılma ehliyetini kazanamamış" duruma düşmüştür. Merhum Abdi İpekçi, İsmail Cem için "yumuşak inatçı" derdi. Şöyle açıklardı: Ecevitin 1970li yılların sonunda, yüzde 42ye kadar çıkardığı "Sosyal Demokrat" ya da "Demokratik Sol" oyları, 2000li yıllarda yüzde 20nin çok altına düştü. Bu oyların yarısından fazlası, adres değiştirip önceleri Erbakanın Refah Partisine, sonra - şimdilerde - AKPye kaymış durumda.Ceme göre kendi içinde demokrat olmayan "Sosyal Demokrat" lık iddiasındaki partiler, demokrasi bağlamında topluma güven sunamadılar.Ayrıca... Bu partiler kendi içlerinde demokrasiyi işletmeden nasıl "sosyal" olabilirler?Bu sorgulamanın hedefi olan partiler de, Ceme dönüp " - sosyal - ve - demokrat - olmak tartışmasını açıyorsun, sen daha - parti - bile değilsin" diyebilirlerdi.Bugün yapılan Büyük Kongre ile birlikte YTP, yapılacak ilk seçime de katılabilecek "parti" olduğunu bir kez daha vurguluyor.Cem, partisinin "sosyal" ve "demokrat" kimlikleri için de iddialı.Avrupa sosyal demokrat parti yapılanma modelleri uygulanıyor. Partinin kurmaylarından Ercan Karakaş zaten Sosyal Demokrasi Vakfı nın kurucusu ve başkanı. Böyle başka isimler daha var. Sola "aklın yolu" Yüzde 20nin çok altına inmiş sosyal demokrat oylar için aralarında çatışma anlamsız. Cemin çanlarına kulak vermelerinde fayda var."Önümüzdeki yerel seçimlerde AKP, yüzde 25 - 30 oyla hemen hemen bütün ilçeleri kazanabilir.Çünkü, küçük yerleşim birimleri, iktidarlardan daha fazla etkilenir. AKP, illerin de 65ini alır. 5 ili de DEHAP alsa, geriye kalan 11i, sol partilerle DYP paylaşır.Bunun anlamı, siyasi iktidardan sonra yerel iktidarların da AKPye geçmesidir." Çanlar kimin için çalıyor? Abdi İpekçi nin söylemiyle "yumuşak inatçı" hedefe kilitlenmiş.Bütün sosyal demokrat ve demokratik sol partiler için bir önerisi var:"Yerel seçimlere sol tek adayla girsin.Her il ve ilçede tek aday gösterelim. Daha önce bir sosyal demokrat parti, sözgelişi CHP, seçim kazanmışsa, önümüzdeki seçimde de hepimiz CHPnin oralarda gösterdiği, adayı destekleyelim. Bunu seçmenimize açıklayalım. Diğer il ve ilçelerde ise, belirli ölçütler koyarak aramızdan hangi partinin adayını destekleyeceğimizi kararlaştıralım. Sanılanın çok ötesinde bir başarı sağlarız."Ceme göre, bu "başarı" iddiası, güç birliği yapacak partilerin oylarını alt alta yazıp toplamını bularak açıklanamaz. Güç birliğinin yaratacağı rüzgar daha önemlidir. Örneğin, bir İstanbul adayı kürsüye çıkarılır da arkasında, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, İsmail Cem, Murat Karayalçın, omuz omuza, yan yana durursa, nasıl bir siyaset iklimi oluşacağını hissetmek gerek. Bu maya, pek de tutacak gibi görünmüyor ama, bakalım "yumuşak inat" başka hangi geçitlere yol haritaları koyacak önümüze... g.civaoglu@milliyet.com.tr Yumuşak inatçıdan öneri