Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Asteriks Obeliks sayfalarında da sık sık bununla dalga geçilir............................Fransız psikolojisini yansıtan örnekler vereyim...Fransa'nın bürokrasi yapısında Dışişleri Bakanlığı, gençlerin en az ilgi duydukları kuruluştur. "Dünyanın en güzel şehri Paris'te yaşamak şansını neden ıskalayalım" derler. Yerkürenin başka coğrafyalarını turist olarak gezmeyi tercih ederler. Sokaktaki Fransıza göre ülkesi, dünyanın en güzelidir. Paris ışık şehridir, eşi yoktur. (O kadar ki... II. Dünya Savaşı'nda bu kentin bombalanarak tahrip olması riskine karşı Almanlara teslim olmuşlardır.)Örneklere devam...Sokaktaki Fransıza göre, ülkesi, dünya uygarlığının merkezidir. Kültür ve sanatın doruğudur. Başta yemek ve şarap olmak üzere yaşam kalitesinin en yüksek düzeyde paylaşıldığı coğrafyadır.Ve... Sokaktaki Fransız kendini, dünyanın en entelektüel toplumunun bireyi olarak algılar...........................İşte böyle bir profil çizen Fransız için en büyük hakaret kendisine "aptal" denmesidir.Zekâsından kuşku duyulmasıdır.O kadar ki... Doğrudan ve yalın olarak "aptal" demezler... "Bir tür aptal" söylemini kullanırlar...........................Ermenilere soykırımı inkâr etmeyi cezalandıran yasa "bir tür aptallık" kanıtı olacaktır.Fransa entelektüel çevrelerinin seçkin isimlerinden eski Kültür Bakanı Jack Lang bunu açıkça ortaya koyuyor.İşte söyleminden satırbaşları:"Yahudi soykırımının inkârına ceza öngören Gayssot yasası Nürnberg duruşmalarına mahkûm edilen suçlara ve bu mahkemenin kararına dayanır. Ermenilere soykırım yapıldığını inkâr etmek hangi mahkeme kararına ve hukuk kaynağına dayanacaktır? Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı iptal edeceği açıktır.""Ermenilere soykırımı inkâr etmenin cezaya bağlanması, söz ve düşünce özgürlüklerine aykırıdır. Bilimsel araştırmaların önünde engeldir.Avrupa İnsan Hakları deklarasyonu yayımlayan Fransa'nın tarihine aykırıdır." (AİHM bu yasayı iptal edebilir.)"Bu yasanın kabulü halinde, ileride Ermenilere soykırım yapıldığı yolunda oluşacak bilimsel saptamaların da değerini yok eder. Çünkü, tersi savunulamayan, konuşulamayan, araştırılamayan bir fikrin dayatılması olarak görülecektir.".........................Jack Lang, bu yasa teklifini veren Sosyalist Parti'dendir. "Ermenilere sempatisi olduğunun" altını çizerek sözlerine başlamıştır. Bu da söyleminin etkinliğini vurguluyor..........................Fransa, her taraftan dökülen, mantık dokusundan yoksun böyle bir yasayı kabul ederse, önce kendine, yani kolektif zekâsına hakaret etmiş olacaktır.........................Bunu görenler, hissedenler var.Jack Lang sadece bir örnek...........................Bu budalalığın arkasında ne yazık ki Fransa'daki Ermeni diasporası da var.Türkiye ile komşu Ermenistan arasında henüz yeni yeni esmeye başlayan ılımlı rüzgârların nasıl buzullara çarpacağını, Türkiye'deki 70 bini bulan kaçak Ermeninin durumlarını, Türkiye'deki Ermeni yurttaşlarının duydukları rahatsızlığı göremeyecek kadar gözleri kararmış.Keşke Ermeni Patriği Mutafyan'a ve Ermeni Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'e bir kulak verseler.Bu çılgınlığın gene de fren yapabileceğine dair küçük de olsa umudum var. g.civaoglu@milliyet.com.tr Asteriks Obeliks resimli romanlarında bir Fransa gerçeği vardır. "Alesia connais pas (Alezya'yı bilmiyorum)" söylemi sık sık geçer. Çünkü Alezya, Romalıların, Fransızların atası olan Frankları savaşta yendiği yörenin adıdır. Çok uzun süre Fransa haritasında Alesia adı yer almamıştır. Fransızın gururu ve şovenliğe varan milliyetçiliği bu tarihi gerçeği inkâra odaklanmıştı.