Güneri Civaoğlu
Çok bilinmeyenli denklemlerin çözümünde yöntem, bilinmeyenlerin tek tek çözülerek sayısının azaltılmasıdır.
Erbakan'ın, istifa mektubunu
Cumhurbaşkanı'na sunmasıyla birlikte bir bilinmeyen eksilmiştir.
Şimdi, denklemdeki diğer bilinmeyenler tek tek çözülecektir.
Şöyle ki:
-
Demirel, yeni hükümetin kurulmasında nasıl bir yöntem izleyecek?
- Bu bağlamda
Türkiye'yi erken seçime nasıl bir hükümet götürecek?
-
DYP'deki muhalifler ne yapar?
- Meclis, erken seçime karar verebilecek mi?
-
Çiller başbakanlığında
takiye Refahyol, tansiyonu düşürecek, laik, demokrat hukuk devleti adına kaygıları giderecek... orduyla ve sivil demokratik çevrelerle atılmış köprüleri yeniden kurabilecek midir?
- Erken seçim, nasıl bir tablo çizecektir?
Seçim, demokrasiye karşı tehlikeleri aşmak formülünün ötesinde, çözüm de getirecek midir?
Şimdi, bu soruların yanıtlarına geçelim.
Anayasa'nın söylemi,
Cumhurbaşkanı'nı bağlamamıştır. Dilediği herhangi bir milletvekiline hükümet kurma görevini verebileceği öngörülmüştür.
Demirel, önüne konulan
RP - DYP - BBP liderlerinin destek bildirimine karşın,
Çankaya geleneklerini sürdürecektir.
Erbakan'a dün zaten
"hükümeti yeniden kurmayı, düşünüp düşünmediğini" sormuş bulunuyor.
Bugün liderlerle görüşmelerinden sonra... sıradaki ikinci büyük parti olan
Anavatan'ın
Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı görevlendirebilir ya da bu olasılığı araştırır.
İkinci büyük parti liderini atlayarak - sadece kağıt üzerinde bir çoğunluk iddiasıyla - önüne sürülen
Çiller'in başbakanlığına doğrudan by - pass yapmaması galip ihtimaldir.
Mesut Yılmaz, hükümeti kuramazsa... sıra, zaten
Çiller'indir.
RP ve
BBP oy güvencesinin geçerliliği o zaman görülecektir.
Küçük bir olasılıkla
Çiller de hükümetinin arkasına yeterli çoğunluğu alamazsa, Cumhurbaşkanı dilediği bir milletvekiline bir hükümet kurdurur ve
Türkiye'yi seçime götürür.
DYP'deki
"hayır"cılar ne yapar?
Şu satırlar yazılırken perakende tavırlar sergileniyordu...
Ayrıca... -
Çiller başbakan bile olsa -
takiye Refahyol'a
DYP'deki muhaliflerin
"karşı bildiri hazırlamış oldukları" yolunda haberler de geliyordu.
İstifadan vazgeçmesin diye, bildirinin açıklanması için
Erbakan'ın
Çankaya'ya çıkmasını bekledikleri söyleniyordu.
Ama bu fısıltılar, doğrusu, pek de inandırıcı değillerdi.
Bir diğer bilinmeyen, Meclis'in daha seçileli
1,5 yılı henüz doldurmuşken seçim kararı alıp alamayacağıdır.
Mesut Yılmaz, bir alternatif hükümet kuramazsa - ki bunun olasılığı yok gibidir -
DYP, RP ve
BBP oylarıyla seçim kararı bu Meclis'ten çıkar.
Kaldı ki...
Bu formülün arkasında
CHP oyları da var gibi görünüyor.
CHP'nin sayısal katkısının yanı sıra,
Cumhurbaşkanı Demirel'in bunalımı aşmak için reçetesi de
"olabildiğince erken tarihte seçimdir."
Zaten
Refahyol'un aslına bile tepki gösterenlerin... yani, daha
15 gün önce
"2000 yılına kadar iktidarız" diyen
Erbakan'a istifa mektubu verdirten etkenlerin
Refahyol'un takiyesine tavrı ne olacak?
Bu tersyüz edilmiş
Refahyol, Türkiye'nin tansiyonunu düşürecek mi?
Atılmış köprüleri onarabilecek mi?
Keşke...
Bu, her şeyden önce
Çiller'e bağlı.
Ama...
Korkarım ki; sorunun yanıtı şöyledir:
"Şimdiye kadar ne yaptılarsa, bundan sonra yapacakları da odur."
Seçimde tablo değişir mi?
RP, almış başını gidiyor mu?
Ciddi bir kamuoyu araştırma kuruluşunun kırsal yöreleri de kapsayan çalışması henüz bitti.
Bu kuruluş, geçen yaz
RP oylarını
yüzde 32'ye tırmanmış gösteriyordu.
Susurluk skandalı ve
ticaret - tarikat - siyaset sarmalı nedenleriyle
Aralık ve
Ocak aylarında
RP oyları
yüzde 19'a düşmüştü.
Ama...
28 Şubat, MGK kararlarından sonra,
RP oylarının,
yüzde 26'ya kadar çıktığı görüldü.
Ve ilginç bir gelişme...
RP oyları şimdi, yeniden
yüzde 19,5'a düşmüş görünüyor.
Yani...
1995 Genel Seçimleri'ndeki oy oranının gerisinde.
RP düşerken,
CHP tırmanıyor.
Kararsızlar dağıtılırken,
Anavatan ve
CHP birbirlerine çok yakın.
Onları
DSP ve
DYP izliyor.
MHP ise barajın üzerinde...
Olası seçim parametrelerini kapsayan bir yorumu önümüzdeki günlere bırakmak istiyorum.
Bugün vermek istediğim mesaj,
Türk kamuoyunun sağduyusudur.
RP'den istifa ettirilen
sivri dilli iki milletvekiline gelince...
O istifalarla,
RP, irticaın odağı iddianamesinden sıyrılmaya çalışıyor.
Bunun da adı
"takiye ihraç!"
Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr