“Şekersiz” balonu patlıyor mu?

9 Temmuz 2023

Şekerden katbekat fazla tatlılık hissi veren yapay tatlandırıcılarla ilgili acı gerçekle yüzleşmeye hazırlanmalıyız. Çünkü DSÖ, artık yapay tatlandırıcıların kilo kontrolü sağlama aracı olarak kullanılmamasını öneriyor. Tip 2 diyabette artış riski, erken doğum ve kardiyovasküler hastalıklarda artış ile kanserojen olasılığı da cabası!

"Şekersiz” balonu patlamak üzere! Daha sağlıklı diye tüketimi özendirilen yapay tatlandırıcılı gıdalar, aslında sağlığımıza zarar veriyormuş. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yapay tatlandırıcılarla ilgili son açıklaması, net bir dille bunu söylüyor. DSÖ, yenilediği kılavuzunda artık yapay tatlandırıcıların kilo kontrolü sağlama aracı olarak kullanılmamasını önermiş. Diğer yandan yapay tatlandırıcılar nedeniyle Tip 2 diyabette artış riskine vurgu yapılarak, erken doğum ve kardiyovasküler hastalıklarda artış olasılığına dikkat çekilmiş.

Yapay tatlandırıcılarla ilgili bir diğer önemli gelişme de birçok içecek, şekerleme ve sakızda kullanılan “aspartam”ın kanserojen ilan

Yazının Devamı

Plastik dağına yasak gerek!

2 Temmuz 2023

Çevreyi kirletmenin bedeli sadece 25 kuruş! Her plastik poşetin, bize zararlı atık olarak geri döndüğünün farkında bile değiliz. Plastik atık depolama tesislerinde çıkan yangınlar da cabası! Tek kullanımlık plastikleri hayatımızdan çıkarmak en doğrusu. Yasak konulmasa bile başarabiliriz!

Yarın Dünya Plastik Poşet Kullanmama Günü. Plastik poşetlerle imtihanımızda 5 yılı geride bıraktık. Kat ettiğimiz mesafe başlangıç için iyi olsa da, tek kullanımlık plastiklerin doğada yarattığı tahribatı önlemede hâlâ oldukça gerideyiz. Poşet bedelinin zamanla çok düşük kalması ve diğer tek kullanımlık plastiklere ilişkin düzenleme yapılmaması en büyük eksiğimiz.

Türkiye’de plastik poşetler 2019 yılından bu yana ücretli. Marketlerden alışveriş sonrası poşet aldığımızda, karşılığında 25 kuruş ödüyoruz. Uygulamanın başlamasından bu yana poşet kullanımının yüzde 65 oranında azaldığı açıklansa da, özellikle semt pazarlarında poşetler hala ücretsiz bir şekilde el değiştiriyor. Bu durum, tek kullanımlık plastik kirliliğinde ciddi

Yazının Devamı

İklim koruyucusu nesiller

25 Haziran 2023

Çocuklar, endişeli, üzgün ve korkuyor. Türkiye’nin de yer aldığı 13 ülkede gerçekleştirilen araştırma, onların iklim değişikliği yüzünden böyle karamsar olduklarını gösteriyor. Türk çocuklarının çoğunun bu konuda daha bilgili olmayı istemeleri büyük şans aslında.

Bugün iklim krizine ilişkin karar alıcıların neredeyse tamamı, küresel iklim değişikliğinin yaratacağı kötü senaryoyu yaşamadan aramızdan ayrılacak. Maalesef bütün fatura, bugünün ve yarının çocuklarına çıkacak. Çocuklar, daha sıcak, daha kirli, daha verimsiz ve daha sağlıksız bir dünyada yaşamak zorunda kalacak. Aslında çocuklar da bu durumun farkında. O yüzden Z kuşağının bir bölümünde iklim hassasiyeti çok yüksek.

Araştırmalar, çocukların iklim ve çevre kaynaklı şoklardan dolayı oldukça endişeli olduğunu ortaya koyuyor. Cartoon Network’ün çocukların iklim değişikliğiyle ilgili fikirlerini öğrenebilmek için, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 13 ülkede

Yazının Devamı

Kurak günler yakın

18 Haziran 2023

İrili ufaklı onlarca su kaynağımızı yitirdik. Yitirmeye de devam ediyoruz. 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nü böyle bir tabloyla karşıladık bu yıl. Sahada çalışan bilim insanlarının uyarılarına kulak tıkadığımız her gün, ‘kurak günler’e bir adım daha yaklaşıyoruz.

Manisa’da 101 farklı türden , 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan Marmara Gölü, kuraklık nedeniyle tamamen kurudu.

Bazen rakamlar bile olan biteni anlatmakta yetersiz kalıyor. Felaketin boyutlarını daha iyi anlamak için bir futbol sahasını gözünüzde canlandırın. Sonra da 11 bin 540 futbol sahasını yan yana düşünün. İşte bu büyüklükte bir sulak alanı kaybetmişiz son 35 yılda Burdur Gölü’nde. Aynı dönemde Acıgöl’deki kayıp, 13 bin 881 futbol sahası büyüklüğünde. Karataş Gölü’nde ise bin 10 futbol sahası kadar alan kurumuş. Flamingoların uğrak noktası Akgöl’de durum daha kötü. Göl tamamen kurumanın eşiğinde.

Bilim insanlarının 2 yıl önce gerçekleştirdiği

Yazının Devamı

“Temiz ekmek” hareketi

11 Haziran 2023

Mutfağımız, aslında bir üretim yeri. Yemeğimizi, salatamızı, çayımızı, kahvemizi orada yapıyoruz. Ama bunlar için hep hazır malzeme kullanıyoruz. Oysa salça, yoğurt gibi temel malzemeyi daha sağlıklı biçimde orada üretebiliriz. Ve en başta ekmeğimizi. Nezih Gençler, bunun yolunu gösteriyor.

Bir grup kentli, evlerinde gıda üretim ağı kurarak, temiz beslenme hareketi başlatmış. “Marketten değil evden beslen” mottosuyla yola çıkan gıda üreticisi şehirliler, ekmekten salçaya, yoğurttan peynire birçok temel gıda maddesini, artık kendi mutfaklarında üretiyor.

Nezih Gençler ile yolumuz, Kadıköy Çevre Festivali’nde kesişti. Festivalde düzenlenen ekmek yapım atölyesinde yaptığı ekmeklerin, alandaki mini fırında pişmesini bekliyordu. Fırından çıktığında ortama mis gibi ekmek kokusu yayılıyordu. Pişirdiği ekmekleri, “temiz ekmek” olarak tanıttı katılımcılara Gençler. Çünkü atalık buğdaylardan ekşi mayayla yoğrulmuştu ve kullandığı unda ot ve böcek zehri yoktu.

Nasıl bu kadar emin olabildiğini sordum tabii hemen.

Yazının Devamı

Çevreci yaşamak ama nasıl?

4 Haziran 2023

Bazı günler vardır, bir anlam yüklendiğinde sıradan olmaktan çıkar. 5 Haziran da öyle; dünyanın çevreyi düşündüğü gündür. Çünkü 365 gün kirlettiğimiz küçük mavi gezegenimizi hatırlatır

Yarın Dünya Çevre Günü. Muhtemelen yine yarın birçok şirketin “yeşile boyama” faaliyetlerine tanıklık ederiz. Nedir yeşile boyama? Çevreye zarar veren faaliyetleri, geri dönüşüm, su tasarrufu, sürdürülebilirlik adımları ve çevre temizliği aktiviteleriyle örtmek. Bu duruma son dönemde daha sık rastlıyoruz. Nedeni ise özellikle iklim krizi sonrası, çevreye yönelik toplumsal duyarlılıkta yaşanan artış!

Artık bilinçli insanlar, günlük yaşam pratiklerinde ve tüketirken, gezegene nasıl daha az zarar verebileceğini önemsiyor. Çevreci yaşamak için bireysel değişikler yapıyor, tercihlerini ve satın alma kararlarını çevresel etkileri gözeterek düzenliyor. Tabii her adımda çevreyi gözetmek de pek kolay değil! Bugün

Yazının Devamı

Bizim ‘kirli’miz biber

28 Mayıs 2023

Tarım zehri dört bir yanımızı kuşatmış; sebze ve meyvelerimiz böylece kirletilmiş. En kirlileri biber ve limon. Bizse öylece korumasız bir durumdayız! En iyisi soframıza mevsiminde sebze ve meyve koymak.

Bugünlerde dijital ya da sosyal medyada, en çok tarım zehri barındıran meyve sebzelere ilişkin listeler görürseniz pek dikkate almayın! Zira o liste Amerika’daki tarım zehri kalıntı analizlerine dayanılarak hazırlanmış. Sonuçta biz Amerika’da yetişen çilek ya da domatesi yemiyoruz. Kendi çiftçimizin ürettiği sebze ve meyveler soframıza geliyor. Ama maalesef, listeye bakıp derin bir oh da çekemeyiz! Çünkü Türkiye’de tarım zehri, yani pestisitlerin kullanımında son yıllarda ciddi bir artış var.

2010’lu yılların başında Türkiye’de yıllık 37-40 bin ton tarım zehri tüketilirken, son birkaç yılda bu rakam 50 bin tonun üzerine çıkmaya başladı. Bu artış çok dikkat çekici. Özellikle sebze ve meyvenin ana üretim alanı Akdeniz Bölgesi’nde dünya ortalamasının çok üzerinde pestisit

Yazının Devamı

Tükettikçe tükeniyoruz!

21 Mayıs 2023

Bitkilerin nesli, beklenenden 500 kat daha hızlı tükeniyor. “Uzun ömürlü” diye bildiğimiz ağaçlar bile, bu yok oluşa dayanamaz durumda.

Yarın Dünya Biyoçeşitlilik Günü. Biyoçeşitlilik, hepimiz için hayati bir kavram. Çünkü parçası olduğumuz ekosistemdeki tüm türler, birbiriyle sıkı sıkıya bağlı. Bir tür yok olduğunda, ona bağlı diğer türler de hızlı bir yok oluşa sürükleniyor. Mesela bitkiler. Solduğumuz oksijeni, tükettiğimiz gıdaların yüzde 80’ini bitkilere borçluyuz. Ama bilinçsizce üzerlerine beton döküp, zehirle topraktan koparmaya çalışıyoruz.

Belki farkında değiliz; tükettikçe tükendiğimizin! Fakat artık çanlar bizim için de çalıyor. Zira bilim insanlarına göre; biyoçeşitlilik kaybı nedeniyle 6’ncı yok oluşun eşiğindeyiz. Son 250 yılda kaybettiğimiz bitki türü sayısı 571. Bitkilerin nesli, beklenenden 500 kat daha hızlı tükeniyor. “Uzun ömürlü” diye bildiğimiz ağaçlar bile, bu yok oluşa

Yazının Devamı