Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu hafta, “Soframıza hangi zehirler ulaşıyor” sorusuna yanıt arıyoruz. 3 bin 44 meyve-sebze örneği laboratuvarda analiz edilerek, piyasadaki tüm tarım kimyasallarının kalıntılarına bakılmış.


Sularımızda 33 çeşit tarım zehri olduğunu anlatan geçen haftaki yazı, haliyle epey yankı buldu. Gelin, tarım zehirlerine mercek tutmaya devam edelim. Bu hafta, “Soframıza hangi zehirler ulaşıyor” sorusuna yanıt arayalım. Zira biliyoruz ki, çiftçilerin tarlaya saçtığı o kimyasallar, sularımızdan çok yediklerimizle bize ulaşıyor. Sonuçları yeni yayınlanan bir çalışmadan bahsedeceğim sizlere. Araştırma, Ege Bölgesi’nde yetişen meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntılarına odaklanmış. 3 bin 44 meyve-sebze örneği laboratuvarda analiz edilerek, piyasadaki tüm tarım kimyasallarının kalıntılarına bakılmış. Çalışma, meyve ve sebzelerin yüzde 11.6’sının tolere edilebilir limitin üzerinde pestisit içerdiğini ortaya koyuyor. Analiz edilen her 2 numuneden 1’inde en az 1 tarım zehri çıkmış. 64 çeşit pestisit tespit edilmiş örneklerde. Bazıları da araştırma sürerken yasaklanan zehirler. Limit değeri aşan örnek sayısı düşük olsa da, veriler pestisit çeşitliliği açısından endişe verici.

Üzümde zehir kokteyli

Sonuçlara göre en çeşitli tarım zehri kalıntısı saptanan meyve üzüm! Üzümde tam 35 çeşit tarım zehri kullanıldığını görmek gerçekten dehşet verici. Analiz edilen 125 üzüm örneğinin 40’ında 5’ten fazla pestisit kalıntısı çıkmış. Yani, üzüm diye yıllarca zehir kokteyli yemiş olabiliriz. Tek avuntumuz; üzüm numunelerinin sadece yüzde 7.5’inin limit üstü kalıntı barındırması. Öte yandan araştırma bize, çilekte de 22 çeşit tarım zehri kullanıldığını gösteriyor. Kuru kayısıda 21, şeftalide 17, nar ve kirazda 11’er, biberde 10, domateste 7 çeşit pestisit saptanmış.

Cadının şeftalisini yemişiz


Mimli şeftali

Haberin Devamı

Analizlere göre, en fazla pestisit kalıntısı tespit edilen meyve ise şeftali! Laboratuvarda incelenen 92 şeftali numunesinin yüzde 76’sında tarım zehri olduğu belirlenmiş. Her iki şeftaliden birinde, tolere edilebilir limitin üzerinde zehir bulunmuş. Şeftalinin zaten pestisit konusunda mimli bir meyve olduğunu bu köşenin okurları biliyor olmalı. Bursa’daki tarlalarda da bir sezonda şeftaliye 10 kez, ilaç niyetine tarım zehri atıldığını yazmıştık.


Cadının şeftalisini yemişiz


Çilekte yüksek

Ayrıca, yine aynı yazıda yoğun pestisit kalıntısı olabileceğini söylediğimiz armut da bu çalışmada ikinci sırada. Örneklerin yüzde 66’sında tarımzehri çıkmış. Ancak şu notu düşelim; armut örneklerinde tolere edilebilir limit üstü zehir oranı sadece yüzde 5. Çilekte ise yüzde 28.5 ile limit üstü zehir kalıntı oranı oldukça yüksek. Çalışma, kirazın yüzde 52,2’sinde, nektarinlerin de yüzde 50’sinde pestisit kalıntısı olduğunu gösteriyor. En sık kullanılan pestisitlerin başında azoxystrobin var. Bitkileri mantar hastalıklarından korumak için uygulanan bu kimyasal, kullanıldığı ürününün tüm dokularına sirayet ediyor. Yani yıkamak ya da kabuğunu soymakla meyveden çıkarmak mümkün değil. Zaten biliyoruz ki; o 64 çeşit zehir, bugün az veya çok vücudumuzda. Kanserden alerjiye birçok hastalığı da onların tetiklediğinden endişeliyiz. Dolayısıyla hem çevreyi hem de kendimizi daha fazla kirletmeden zehirsiz tarım yapmamız şart. Çözümü önerisini de haftaya bırakalım.

Cadının şeftalisini yemişiz


.
İSKİ’den açıklama

Sularımızdaki tarım zehirlerine dair geçen haftaki yazıya, İSKİ’den bir itiraz geldi. Kurum, yazıdaki çalışmanın sonuçlarının, İSKİ’nin periyodik ölçüm sonuçlarıyla uyuşmadığını belirtiyor. Aslında bahse konu çalışma her ne kadar İSKİ’nin düzenlediği sempozyumda sunulsa da, tüm Türkiye’ye dair veriler içeriyordu. İSKİ ise, “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen 80 adet pestisitin tamamı kurumumuzca rutin olarak ölçülmektedir. Yazınızda belirtmiş olduğunuz pestisit çeşitleri de laboratuarlarımızda ölçülmekte ve limitlerin çok altında sonuç vermektedir” diyor.