Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Plazadan tarlaya geçiş öyküleri sanal ortamda büyük ilgiyle karşılanıyor. Birçoğu kırsalın davetkâr yönlerini anlatsa da zaman zaman madalyonun öbür yüzüne de dikkat çekiyorlar

Şehir eski büyüsünü yitirdi. Artık köyden şehre değil, şehirden köye göç revaçta. Şehrin stresinden, kaosundan, trafiğinden ve geçim sıkıntısından kaçanlar, köylerde yeni bir başlangıç arıyor. Tabii bu yönelimde pandeminin etkisi de yadsınamaz. Uzaktan çalışmaya başlayanlar, işlerini kaybedenler, kentteki kalabalıktan endişe edenler, çoktan kırsalın yolunu tuttu bile. Artık köylerde, yeni bir kitle var. Şehirli, eğitimli, girişimci; “yeni köylüler” onlar!

Haberin Devamı

Şehirli, eğitimli, girişimci: Yeni köylüler

Birçoğu da hikâyelerini internet üzerinden günbegün paylaşıyor. YouTube, plazadan tarlaya geçiş öyküleriyle dolu. Kimi tarımla nasıl geçindiği anlatıyor, kimi köylerdeki iş imkânlarını. Çok da ilgi görüyor bu paylaşımlar. Tekirdağ’dan Köyceğiz’e göçen Kuru çifti de YouTube’da açtıkları, “Köyceğiz Hikâyemiz” kanalında göç öyküsünü anlatan yeni köylülerden. Çift, Çerkezköy’ün sanayisinde yıllarca 08.00-18.00 çalışıp zar zor bir ev satın aldıktan sonra şehrin rutinine daha fazla dayanamayıp kırsala göçmüş. Yola, hafta içi mesai, hafta sonu AVM girdabından kurtulmak için düşmüşler. İşlerini bırakıp, kırsalda yeni işler deniyorlar. Yerleştikten sonra tavukçuluk yapmışlar olmamış. Şimdi meyvecilik ve arıcılıktan medet umuyorlar.

Şehirli, eğitimli, girişimci: Yeni köylüler

Her şey tozpembe değil

Ankara’da ilaç firmasında çalışırken Muğla’da köy hayatına geçiş yapan Kaan ve Gizem Atakan çifti de hayvancılıkla yola devam etmekte karar kılmış. “Şehirden Köye Göç” kanalından birkaç yıldır köy deneyimlerini paylaşan çift, kırsalın davetkâr yönlerini anlatsa da zaman zaman madalyonun öbür yüzüne de dikkat çekiyorlar. Köyde her şey öyle tozpembe değil. Özellikle güneydeki köylerde, şehrin ilgisi ciddi bir ranta dönmüş. Bu rant da sosyal ilişkilere olumsuz yansımış. Arazi fiyatları ve kiralarda yaşanan astronomik artışlarla maddi beklentilerin öne çıkması sonrası, yerleşik nüfusla dışarıdan gelenler arasında çatışmalar başlamış. “Muğla’ya neden göçmemeli?” diye bir videoda başından geçenleri anlatan Kaan Atakan, Muğla köylerinde dayanışma ve konukseverliğin yerini, çıkar ilişkilerinin almasından yana oldukça dertli. O yüzden koyun ve keçileriyle birlikte Muğla’yı da terk edip, İzmir Bayındır’da bir başka köye gidiyorlar.

Haberin Devamı

Doğaya rağmen dönüşüm endişesi

Tersine göçün sosyal ve kültürel etkilerini önümüzdeki yıllarda daha çok konuşacağız. Romantik bir hayale dönüşen köy, öyle görünüyor ki zamanla ciddi bir değişime uğrayacak. Yeni köylülerle eski köylülerin ilişkisi, kırsalda fırsatlar kadar sorunlara da gebe. Geçtiğimiz günlerde (20 Aralık 2020 Pazar) Ulusal Tarım Gıda Birliği’nin düzenlediği “Yeni köylülük” panelinde de bu kaygılar ön plandaydı. Kimi köylerdeki tarım topraklarının emlak rantına kurban gitmesinden yakındı kimi de aşırı göçe uğrayan köylerin artık üretimden çok tüketim mekânına dönüşmesinden.

Kır sosyolojisi çalışan sosyolog Dr. Derya Nizam Bilgiç, tarım ve köylülüğe dair modernist bakış açısının yıkılmasıyla köylülüğe artık girişimcilik olarak yaklaşıldığına dikkati çekiyor ve yeni köylülerin kentlerde umduğunu bulamayıp, kırda ekonomik “rantı nasıl elde edebiliriz”e odaklandığı tespitinde bulunuyor. Uzun süre köyde yaşayan Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yaşar Uysal da, köylerde büyük dönüşümler yaşandığını anlatarak, kapitalist ilişkilerin köye hâkim olması ve köydeki dönüşümün doğaya rağmen yaşanması halinde, temiz toprak, dere ve mera kalmayacağı endişesini dile getiriyor. Diğer taraftan paneli yöneten Prof. Tayfun Özkaya ise yeni köylülerin temiz üretime meraklı, ürettiğini de doğrudan tüketiciye ulaştırmayı bilen bir grup olduğuna vurgu yapıyor.

Haberin Devamı

Anlaşılan “yeni köylüler”, hem teoride hem de pratikte epey tartışılacak. Eski köyde yeni adetleri daha sık duyacağımız kesin.